Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Mezbaha No. 5
Kurt VonnegutMezbaha No. 5 Yorumları ve İncelemeleri
Mezbaha No. 5 yorumları ve incelemelerini, Mezbaha No. 5 kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Mezbaha No. 5 puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.810 üzerinden
192 syf.
·
Puan vermedi
"Birer çocuktan başka bir şey değildiniz!"
"Ne?"
"Birer yumurcaktınız savaş sırasında!"
Kurt Vonnegut, 2.Dünya Savaşı sırasında Almanya'da, Dresden'e atılan bombalardan ve peşinden gelen öldürücü ateş fırtınasından sağ kurtulmuş Amerikan askerlerinden biri. Yani savaşta bizzat bulunmuş. Savaşta yaşadıklarını kitap
Bu kitapta en sık okuyacağınız kelime: "Hayat bu!" Bu mu? Nasıl yani, bu? Acımasız... Absürd... Trajik? Elbette bütün bunlar ve daha fazlasıdır hayat ama Bay Vonnegut'un bakış açısıyla bu üç köşeli pencereden bakmaya zorlanıyoruz Mezbaha No.5'te. Biraz sıkıldım açıkçası, kısa olması tek tesellim oldu. Kedi Beşiği'ni daha ilgi çekici bulmuştum. =)
Dresden, içindeki her hayatla yerle bir edilmiş güzel şehir...
Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok en etkilendiğim romanlardan biri; savaşın dehşetini, anlamsızlığını sade diliyle insanın yüzüne tokat gibi çarpıyor. Burada da benzer bir tokat beklerken Kurt Vonnegut bambaşka bir yerden sallıyor yumruğunu.
Kitabın başında yazarımızı, kitabın nasıl
* Tarihin yaşanmış en kötü savaş olaylarından olan Dresden bombalanmasında binlerce insan ölmüştür. Yazar bu olayı bire bir yaşamıştır. Bu açıdan otobiyografik öğeler taşır.
** Billy Bilgrim pekte gönüllü olmayarak, zorla orduya alınır. Almanlara esir düşerek Dresden şehrine getirilir. Cılız ve çelimsiz, pekte akıllı olmayan bu adam özel güçler kazanır.
*** Kitabın ana kahramanı Billy Bilgrim zamanda yolculuk yapan, anlama veremediği savaşla mücadele eden biridir.Uzun boylu pek akıllı olmayan , kendine ait dünyası olan biridir. Uzaylılar , Tralfamadorlular içinde hoş karşılanmaz ve Billy de onları sevmez.
**** Tralfamadorlular Billy'nin kafasının içinde olan uzaylı halktır ve onu kaçırmışlardır. Bu halk temelde Billy'e hayatının geçmiçindeki mutlu anları düşünmesini ve kötü zamanları ise geride bırakmasını öğütler ve Billy 'e göre zamanda dolaşabilme yeteneğini bu halk ona kazandırmıştır.
***** Bu zaman yolculuğunda Billy tekrar tekrar olayları görür, tekrar tekrar yaşar ama değiştirme gücüne sahip değildir. Bu da en büyük lanet olsa gerek. Çünkü karşılaştığın kötü olaylara etkide bulunamıyorsun.
****** Billy bir anda savaşa katıldığı güne okula, evlendiğe zamana, çocukluğuna sürekli geleceğe yada geçmişe yolculuk yapar. Buralara yolculuğunda kontrol kesinlikle Billy'nin elinde değildir.
******* Genç olmasına rağmen savaşın korkunç yıkıcılığıyla, Dresden bombalanmasına şahit olur. Savaşın dehşet verici yüzüyle insanlığın nasıl dibe vurduğunu büyük açıklıkla anlatmıştır.
******** Savaşın anlamsızlığına ilişkin büyük kara mizah ürünü mutlaka okuyun...
Hepsi bu!..
Kurt Vonnegut ile ilk tanışmam. TRT2'deki bir edebiyat söyleşisinde konu oldu ve Vonnegut hayranı bir edebiyatçının (ismini hatırlamıyorum) övgüleri sonrasında okuma kararı aldım.
Kitap, okuduğum diğer yorumlarda da farkedildiği gibi distopik bir hikaye. İçinde birden fazla zaman dilimini barındıran bir zaman yolculuğu ya da metindeki ana karakterin hezeyanları olarak da okunabilir; savaşı görmüş, yaşamış ve savaş travmasına uğramış sıradan bir insanın hezeyanları...
Billy Pilgrim'i ben bir zaman seyyahı olarak kabul edip okudum bu kısacık romanı. Soyadı "Pilgrim" dilimizde "Hacı" olarak geçiyor. Yazar, zaman içinde yolculuk yapan bir seyyah anlamında bir gönderme mi yapmış, bilemiyorum.
Bu kısa roman okunması kolay ama cümlelerin neyi kastettiğinin, hangi alt anlamları içerdiğinin anlaşılması bakımından zor bir kitap. Böyle alt anlamlar, göndermeler varsa tabii ki. Bunun için belki de kitabı bir iki kez daha okumak, yazarın diğer romanlarına da bulaşmak gerekecek.
Ben diğer romanlarını da zaman içinde okuyacağım. Önce Mezbaha No:5'i hazmetmem gerek.
Hepsi bu!.. (Yazar bu kısa cümleyi ısrarla kullanıyor, bir gönderme mi acaba?)
Kitapseverlere iyi okumalar ve sağlıklı günler diliyorum.
Kitapla kalın...
..''Tüm zamanların en büyük savaş karşıtı romanlarından''... tanıtım cümlelerinden..
Oldukça iddialı bu cümlenin üzerine; hangi (aklı başında) kitap savaş sevici olur ki? Tarihi bir olayı objektif olarak anlatmıyorsa ve yazarının ruh sağlığı yerindeyse her kitap savaşı kötüler - meşru müdafaa olsa dahi.
Peki olay ne? 2.Dünya Savaşında Dresden'in bombalanması. Bombalayan kim? ABD ve İngiltere. Mağdur olan kim? Amerikalı yazarımız ve tüm İnsanlık.
Şimdi daha ilk sayfalarda şöyle bir samimi cümle okuyunca kitabın gerçek yazılma amacını tam olarak anlayamadım. ‘’Aynı zamanda da bir şaheser yaratmayı ya da HİÇ DEĞİLSE YIĞINLA PARA YAPMAYI hesaplıyordum- sf 2’’
Kitabın yazıldığı tarih 1969, yani soğuk savaşın sürdüğü dönem. Eğer ben bu kitabı o dönem okusam subliminal mesaj mı veriyor diye düşünmeden edemezdim. ‘’…içlerinden pek çoğu bunun Hiroşima’dan bin beter olduğunu anlıyorlar –sf 147’’
Örnekler çoğaltılabilir. Yazarın kurgu ve dilini beğenmedim tabi diğer kitaplarını okumadığım için diğer kitapları hakkında veya genel bir şey diyemem. Bu tarz kitaplardan hoşlananlar da mevcut. Zevk meselesi. Bana kattığı, tarihi bir olayı ufak çaplı da olsa araştırmama ve bilgi edinmeme sebep olması.
DRESDEN BOMBARDIMANI NEYDİ , NASIL ANLATILABİLİRDİ ?
“çok değerli insanlar binalara doluyorlar, çok değerli
her şeyden kolay etkileniyorum, belgeseller çok acıklı
çarpıcı bir şey yazmak istiyorum, aklıma bir şey gelmiyor
ne zaman aklıma bir şey gelmese, içimden bir ses :
start tabancasıyla intihar eden adamı düşün”
Osman Konuk
...
Kurt Vonnegut henüz 23 yaşında bir gençken , Amerikan ordusuyla
Mezbaha No:5, 20 Yüzyıl Amerikan edebiyatının en başarılı isimlerinden biri olan Kurt Vonnegut’un en bilinen, en çok satan romanı. Sitede 360 kişi okumuş yaklaşık 190 sayfalık bu romanı. 60-70 binlerin okuduğu Zweig kitaplarıyla karşılaştırınca az geliyor biraz insana. Çeşitli nedenler vardır elbette, pahalı olabilir kitapları telif ücretinden
192 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Eseri edindiğim bilgiler sebebiyle okuma gereği hissettim, birkaç gün önce okudum. Eser kurgusal olarak biraz farklı, romandan ziyade film gibi ama ben roman olarak da beğendim.
Esere geçecek olursak; Kitabın ilk bölümünde yazar ikinci dünya savaşında bulunduğunu ve bunları yazmak istediğini söylüyor. İkinci bölümdeyse esas roman başlıyor. Baş karakter Billy ‘nin bazı özellikleri şunlardır;
1)Hayatında trajik olaylar olmuştur, bunlardan biriside ikinci dünya savaşında bulunmasıdır.
2)Billy kendisinin farklı gezegenlerden gelen kişiler tarafından kaçırıldığını ve sahne de gösterime sunulduğunu iddaa etmektedir.
3)Billy aynı zamanda hem 1947’de , hem 1958 de ,hem de şimdiki zamanda bulunabilmektedir.
Roman anlatıma şimdiki zamandan başlar. Belirli bir anlatıdan sonra Billy birden kendini ikinci dünya savaşında bulur. Belirli süre sonra hayatının trajik bir sahnesine, sonrada farklı bir gezegende yaşadığı olaylara geçer. Yazar bu teknikle hem ikinci dünya savaşında yaşadığı gerçek olayları anlatır, hem de distopik bir olayı okuyucuya verir. Ayrıca atom bombası atılmadan önce başkan Thruman’ın yaptığı konuşma da romanda yer almaktadır. Amerikalı bir yazarın Dresden bombardımanını eleştirmesi de eserin okunması için bir başka neden.
Eseri ben yaklaşık birkaç saatte okumuştum, yazı puntoları büyük ayrıca bölümler arası boşluklarda var. Farklı bir tarz görmek isteyen arkadaşlara tavsiye ederim.
Herkese iyi okumalar dilerim.
#spoiler#
Farklı bir yazım türü okumak isterseniz "tam da doğru yerdesiniz"..bütün bu "falan-filan" lar aslında anlatacak çok şeyim var ama "daha sonra "der gibi bir izlenim bıraktı bende :) ..zekice yazılmış farklı bir savas kitabı diyebiliriz "Mezbaha No5'e"
Her ne kadar bilim kurgu etiketi ile anılsada, bence "öyle değil " zamandaki sıçramalar olarak bahsetti bölümler bana göre yazarın psikolojisinden kaynaklı... bir nevi savaş anılarına (belkide istemeyerek)dönüşümler yaşaması ve başka zamanlar başka galaksiler icad ederek bu anılardan kaçmaya çalışması. .Ölümü inkar edişi de ölüme tanıklık etmesinden kaynaklanıyor, bu boyutta ölebiliriz, fakat zamanın bir çok noktasında yaşamaya devam etmekteyiz ,fikrini benimsemeside bence bir yok olma duygusundan kaçış.
Dresden bombardımanı ile ilgili hiç bir şey okumadım, eğer gerçekten yaşanmış ve bir insan olarak hatta bir SAVAŞ esiri olarak sizde buna şahitlik etmiş iseniz ..başka bir dünyada ,başka bir zamanda olmayı hayal etmeniz hatta olduğunuzu zannetmeniz ve hatta böyle bir düşünceyi icat etmeniz -doğal -
Ne zamandır listemde olan fakat bir türlü okuma fırsatı bulamadığım Kurt VONNEGUT. ..başka bir beyin ve bambaşka kelimelerle savaşı anlatmış. .Kısa, büyük harfli ,incecik bir kitap farklı bir adamla tanışmak için "okuyunuz"
-Barışla kalın -
Dinleyin
Billy Pilgrim zamanda koptu. Defalarca kendi kontrolü dışında ileri geri olarak zamanda atlamalar yaşadı. Farklı boyuttan uzaylılar tarafından kaçırıldı. Hayvanat bahçesi benzeri bir yerde sergilendi. Onlardan aslında ölümün çok önemli olmadığını, zamanda bir yerde sonsuza kadar yaşadığını öğrendi. Ve geleceği ya da geçmişi bildiği halde o ana müdahale etmemeyi öğrendi. Çünkü o an o şekilde gerçekleşmesi gerektiğini öğrendi. İkinci dünya savaşına katıldı, Dresden'in yerle bir oluşuna şahit oldu. Bir sürü ölüme şahit oldu. Oluyor işte.
Yazar aslında Dresden in yıkımının Hiroşima dan bile kötü olduğunu anlatan bir kitap yazmak istemiş. Ve savaşlarda savaşan herkesin kahraman olmadığını, isteyerek katılmadığını, savaşı konu alan kitapların özendirici olmaması gerektiğini vurgulamak isterken silik bir karakter ve onun zaman yolculuğu yapması gibi bir konuyla dikkat çekmek istemiş.
Dili farklı gelebilir. Bayıldım diyemem ama merak edenlere tavsiye ederim.
Kitapla ve sevgiyle..
#1001kitap~~~
Kurt Vonnegut'dan okuduğum ve bu tarzda da yani savaş karşıtı okumalarımda da 2.kitap olan ""Mezbaha Beş"" yine vahim durumlara komik halleri ekleyerek gülümserken düşündüren cinstendi ki diğer okuduğum savaş karşıtı kitap da yine öyleydi kara mizahla ya da ben Vonnegut u hep öyle düşündüğüm için bana öyle geliyor
Savaş karşıtı eserler arasında önemli bir yere sahip Mezbaha Beş, yazar Kurt Vonnegut’un İkinci Dünya Savaşı sırasında başından geçenlerden yola çıkarak kaleme aldığı muazzam bir hiciv. Kitap, 2. Dünya Savaşı’ndan dönen ve Dresden Bombardımanı’na tanıklık eden bir askerin bu katliamla ilgili bir kitap yazma fikriyle başlıyor ve sonrasında bu kitabın kurgusu aktarılıyor. Kitapta, Billy Pilgrim isimli karakterimiz, hayatının farklı dönemlerine ileri-geri yolculuk yapıyor ve bu yolculuklarla hayatından kesitler aktarıyor. Savaşın anlamsızlığı ve yıkıcılığının yanında, Vonnegut, dünya düzeni, kapitalist sistem, gelir adaletsizliği ve insanların buna karşı tutumları, medyanın ve tarihin yanıltıcılığı, savaşın insanlara sinema ve edebiyat aracılığıyla ‘pazarlanması’ ve hayvan hakları gibi birçok önemli konuda eleştirilerini aktarıyor. Kitabın başlarında, daha önce Vonnegut okumadıysanız afallayabilir, ‘Ne okuyorum ben?’ diye düşünebilirsiniz; ancak ilk 30-40 sayfadan sonra tarzına alışınca elinizden bırakamadan okuyacağınız kitaplardan. Vonnegut’un keskin zekasına, hayalgücüne, farklı yaklaşımına hayran kaldım. Muazzam bir kara mizah örneği. Mutlaka okuyun derim. Yakın zamanda Kedi Beşiği’ni de okumayı planlıyorum.
Savaş karşıtı romanların en etkileyicilerinden biri Mezbaha No.5. Bunda yazarı Kurt Vonnegut’un 2. Dünya Savaşı’nın o korkunç kıyımını Avrupa’da yerinde görmüş olması da etkili, romanında başarı ile kullandığı sarkastik dil de…
Savaşın bitmesine çok yakın dönemde, Almanya’nın yenileceğinin artık belirdiği bir tarihte İngiliz ve ABD orduları
Billy Pilgrim biraz garip bir adam. Diyor ki ‘başka bir evren var’ ve hatta diyor ki ‘ben oraya gidip gelebiliyorum’.
Tabii garipliği yalnızca bundan değil; savaşa katıldı o. Koskoca İkinci Dünya Savaşı’na. Dresden bombalandığında tam da oradaydı.
Buna rağmen hayatta kaldı, hatta inanır mısınız üstüne bir de zengin oldu!
Garip olduğunu söylemiştim değil mi? Hayatın değil; Billy Pilgrim’in.
.
Mezbaha Beş uzun (gerçekten uzun!) zamandır okumak istediğim bir eserdi. Can Yayınları’nın bu baskısı ile nihayet bu tanışmayı gerçekleştirdim.
Kurt Vonnegut’un namını duymamak da mümkün değil biliyorsunuz. Ve bu namın nereden geldiğini anlamak zor olmadı.
Çok sevdim Mezbaha Beş’i. Güçlü bir savaş karşıtı öncelikle metin. Bol zaman atlamalı, bol hicivli bir anlatım. Elinize aldığınız anda (eğer siz de benim gibi okurun aklıyla oynayan metinleri seviyorsanız) akıyor sayfalar.
Fazlasıyla zor bir konu aslında savaşı ele almak. Daha zoru ise savaşa karşı olduğunu anlatabilmek.
Çünkü yıkımla beslenir pek çok kişi. Ve bu yıkımın olması zorunluluktur. Kaybedene karşılık kazanan olmalıdır onlara göre. Ama Vonnegut diyor ki ‘kazanan var mı sahi?’
Gerek esprili gerek olabildiğince sert cümlelerle yapıyor bunu.
.
İyi ki bu eseriyle beraber Şampiyonların Kahvaltısı ve Kedi Beşiği eserlerini de almışım. Sırada onları okumak var.
.
Kapak tasarımına (aldığım diğer iki eserin de) da hayran kaldığımı söylemeliyim: Bir Utku Lomlu çalışması elbette
Çeviride ise Hamdi Koç yer almakta (Kendisinin kalemi ile de tanışmış; Melekler Erkek Olur eserini beğenmiştim, bu da dipnot olsun)