Bir Ayasofya Romanı

Miftah

Fatih Duman

En Eski Miftah Sözleri ve Alıntıları

En Eski Miftah sözleri ve alıntılarını, en eski Miftah kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fatih Sultan Mehmet Han
... Ayasofya'ya sığınan insanlar şaşkındılar. Neler olduğunu anlayamıyor, anlasalar bile o korku haliyle bir mana bulamıyorlardı. Lakin gördükleri ve hissettikleri bir şey vardı ki; bu Türkler kendilerine şimdiye değin anlatılan o zalim, o barbar insanlara benzemiyorlar, hele ki en korkulu kabusların, en vahşi hikayelerinin her daim kahramanı olan o Osmanlı Hükümdar'ı, işte karşılarında duran şu genç adam mıydı? hiç de o hikayelerinde anlattıkları gibi değildi. Ve hatta tam aksine merhametle bakıyordu hepsinin yüzüne . Yalan mı söylemişlerdi onlara ?
.. Ne tuhaftı. Bu kadar insan aynı şehirde yaşıyor, ayn yere doğru yürüyor ama birbirlerini hiç tanımıyor ve tanımaya hiç de gerek duymuyorlardı. mecbur oldukları her hallerinden belliydi. Yaşamaya mecbur, burada olmaya mecbur.
Reklam
... oysa ben bütün ömrünü İstanbul'da geçirip de bir kez olsun; Ayasofya'yı görmeyen, bir kez olsun Sultan Ahmed'e girmeyen, bir sabah namazını Eyüp Sultan'da kılmayan, İstanbul'da yaşayan ama İstanbul'da olmayan ne çok insan tanıdım.
... ve hatta kıyametin yaklaştığı ve Türklerin gelip de şehri hem dahi Ayasofya'yı alacağı ve o günün dünyanın son günü olacağı bir efsane diye anlatılırmış... Lakin bu dilden dile dolaşan kelamın karşısında duranlar dahi varmış ve onlar da şöyle söyler ve inanırlarmış ki; Türkler gittikleri her bir yana huzur götürüyorlar. Şehirleri almadan evvel gönülleri alıyorlar. o ki bizim inandığımıza inanmıyorlar lakin inandıklarında yaşıyorlar ve zulme düşmüyor, merhameti unutmuyor, insanlıktan vazgeçmiyorlar..
Ve ne vakit Ayasofya'nın kubbesinde ezan sesi yankılanır o vakit derdin dermanı bulunmuş, maksat yerini bulmuş ve onlarca asırdır görülen rüya tabir olunmuştur. Zira hürriyetin sesidir ezan sesi. Ve Ayasofya esir düşmüş bir güzel gibi kendini o esaretten kurtaracak olanı beklemektedir.
Sayfa 53
"Alemde tesadüf diye bir şey olmaz evladım. Olamaz. Zira Allah varsa tesadüf yoktur. Ne bu aleme doğmak tesadüftür, ne bu dine inanmak tesadüftür. Bizim bu topraklarda olmamız dahi evvela takdirdir eyvallah, lakin sonra gayrettir. Şükrü eda edilmeyen nimet , afet olur , elden gider. Başımıza gelen tam da budur evladım."
Sayfa 70
Reklam
614 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.