Milenaya Mektuplar

Franz Kafka

En Yeni Milenaya Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Milenaya Mektuplar sözleri ve alıntılarını, en yeni Milenaya Mektuplar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Neyse, mektubunuzu endişeyle beklerken kendime gece gündüz bunu soruyorum, sanki bir hafta boyunca uykusuz duraksız bir çiviyi bir kayaya çakmak zorundaymışım gibi anlamsızca soruyorum, ayrıca çiviyi çakan da, çivi de benim. Milena!
Pazar günü yazdığınız mektubu bir daha okudum, ilk okuyuşumdan sonra düşünmüş olduğumdan daha da korkunçmuş. Milena, birisi yüzünüzü iki eliyle birden tutup doğruca gözlerinizin içine bakmalı ki, siz karşınızdakinin gözlerinde kendinizi görüp mektupta yazmış olduğunuz şeyleri bir daha aklınızdan bile geçirmeyesiniz.
Reklam
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende veya çalışma masanda otururken, uzanırken, ya da uyurken seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Bir de benden doğruluk beklemeyin Milena. Bunu benden, benim beklediğimden daha çok bekleyecek kimse yok, yine de pek çok şey kaçıp gidiyor elimden, evet, belki de her şeyi yitiriyorum. Fakat bu kovalamacaya heveslendirme çabaları beni heveslendirmiyor, aksine o zaman tek bir adım bile atamıyorum, aniden her şey yalana dönüşüyor, kaçanlar da kovalayana. Öylesine tehlikeli bir yoldayım ki, Milena. Siz bir ağaca yaslanmış sağlam duruyorsunuz, gençsiniz, güzelsiniz, gözleriniz dünyanın acılarını yansıtıyor. Škatule škatule hejbejte se oynanıyor, gölgelerin arasından süzülerek bir ağaçtan diğerine doğru geçiyorum, yolun ortasındayım, bana sesleniyorsunuz, tehlikelere dikkatimi çekiyorsunuz, beni cesaretlendirmek istiyorsunuz, adımlarımın güvensizliği sizi dehşete düşürüyor, bana (bana!) oyunun ciddiyetini hatırlatıyorsunuz - devam edemiyorum, düşüyorum, yerdeyim artık. İçimdeki korkunç seslere ve size aynı anda kulak veremiyorum ama o sesleri dinleyebilirim ve duyduklarımı güvenle, dünyada başka hiç kimseye duymadığım bir güvenle size anlatabilirim.
Bazen karşılıklı iki kapısı olan bir odada olduğumuz izlenimine kapılıyorum, her birimiz kendi kapımızın kolunu tutuyoruz ve birimizin göz kırpması diğerimizin hemen kapının arkasına geçmesine, birimizin tek bir söz bile söylemesi diğerimizin hemen kapıyı kapatıp gözden kaybolmasına yetiyor. Fakat kapıyı tekrar açacağı belli, çünkü bu muhtemelen terk edilmesi mümkün olmayan bir oda. Birincisi diğerine bu kadar benzemese, sakin olsa, ikincisiyle ilgilenmese ve herhangi bir odaymış gibi yavaş yavaş içerisini düzene soksa ama bunların yerine kapının başında aynı ötekinin yaptıkla rını yapıyor, hatta bazen ikisi birden kapıların ardında oluyorlar ve güzelim oda boş kalıyor.
İşte görüyorsunuz Milena, açık konuşuyorum. Fakat siz akıllı bir kadınsınız, benim doğruyu (eksiksiz, koşulsuz ve tamı tamına) söylemekle birlikte fazlaca açık konuştuğumu başından beri gördünüz. Aslında habersiz çıkıp gelebilir ve sizi ansızın büyüleyebilirdim. Ama bunu yapmayışım benim gerçeğimi, zayıflığımı ortaya koyuyor yalnızca.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.