Kitap biraz Sebahattin Ali'nin 'Canım Aliye, Ruhum Filiz' kitabını hatırlatsa da konu olarak çok farklılar birbirinden, kitapta yazılan mektuplar çaresizliğin ve dibe vuruşun anlatımına dönüşmüş bir kitabı oluşturmuştur. Kafka'nın da dediği gibi, "Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, ki onlar da aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmaz, hayaletler yolda içip bitirir onları." diyerek uzaklıkları yorumlamış.
Okurken biraz şimdiki zamanı da düşünüyor insan ama hangi zamanda olursak olalım özlemin ve mesafelerin hissettirdiği aynı kalıyor.
Keyifli Okumalar...