Milli Kurtuluş Tarihi 4 Gönderileri
Milli Kurtuluş Tarihi 4 kitaplarını, Milli Kurtuluş Tarihi 4 sözleri ve alıntılarını, Milli Kurtuluş Tarihi 4 yazarlarını, Milli Kurtuluş Tarihi 4 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İngiltere Büyükelçisinin 8 Mayıs’ta Londra'ya yazdığına göre, Saraçoğlu, «bütün Türkiye nüfusunu Batı devletleri hizmetine verdiğini» söyler.
Sayfa 1494Kitabı okudu
Lozan Konferansı’nın son döneminde Fransa ile en büyük kavgalardan biri borçların frankla mı, yoksa İngiliz lirası ya da altınla mı ödenmesi noktasında olmuştu. Ne var ki, Paris Büyükelçisi Fethi Okyar, 1928'de, Fransız alacaklıların tezine hak veren bir anlaşma imzalamıştır. Bu, Türkiye'nin altından kalkamayacağı ve yeniden dış borçlara ve yabancı sermayeye açılmasına ve daha sonra Polonya - Romanya - Türkiye blokuna sürüklenmesine belki de ilk adımı teşkil edebilecek tehlikeli bir girişimdir. Nitekim bir süre sonra, ya Fransız sermayesine teslim olmak ya da anlaşmadan vazgeçmek durumu ortaya çıkar. İnönü, «Borçlar ancak kâğıt parayla ödenecektir» der. İnönü’nün dediği olur. Okyar, Fransa'ya karşı sözünü tutamadığından Paris Büyükelçiliğinden ayrılır ve yabancı sermaye ile kalkınmayı savunan Serbest Parti'yi kurar. Türkiye, Fransa’nın borçlar tuzağına böylece düşmez.
Sayfa 1442Kitabı okudu
1 Aralık 1921'de, Atatürk:
“Büyük hayaller peşinde koşan, yapamayacağımız şeyleri yapar gibi görünen sahtekar insanlardan değiliz. Büyük ve hayali şeyleri yapmadan yapmış gibi görünmek yüzünden bütün dünyanın düşmanlığını, kinini memleketin ve bu milletin üstüne çektik. Biz Panislâmizm yapmadık. Belki 'yapıyoruz, yapacağız' dedik. Düşmanlar da 'yaptırmamak için bir an önce öldürelim' dediler. Panturanizm yapmadık. Yaparız, yapıyoruz, dedik, yapacağız dedik ve yine 'öldürelim' dediler. Bütün dava bundan ibarettir... Haddimizi bilelim. Biz yaşam ve bağımsızlık isteyen milletiz. Ve yalnız ve ancak bunun için yaşamımızı veririz.”
Sayfa 1428Kitabı okudu
Lozan Konferansı’nda, Yeni Türkiye, toprak kavgası yapmamıştır, ekonomik bağımsızlık kavgası yapmıştır. Ekonomik bağımsızlık ise, bağımsız gelişme olanağını elde ettikten sonra zaman içinde gerçekleştirilecek bir şeydir. Türkiye, Lozan'dan sonra bu yola yönelir ve dış politikasını da bağımsızlık içinde devrimler yoluyla çağdaşlaşmayı güven içinde gerçekleştirecek ve kolaylaştıracak bir araç olarak kullanır.
Sayfa 1428Kitabı okudu
Günümüzde, «Atatürk altyapı devrimleri yapamadı» diye yakınmak, bazı ilerici çevrelerde çok yaygınlaşmıştır. Oysa demokratik çağdaş halk devleti kurma yolunu açık tutan Atatürkçü dış politika, başlı başına bir altyapı devrimidir. Daha doğrusu, bu dış politika, altyapı devriminin, onun kadar önemli vazgeçilmez bir ön koşuludur.
Sayfa 1425Kitabı okudu
DP, Anayasa'nın diline bile tahammül edemeyecek, Anayasayı değiştirecektir.
Sayfa 1420Kitabı okudu
Şükrü Kaya, her yana çekilen «halkçılık» ilkesini şöyle açıklar: «Bizim halkçılığımız, halka doğru, halk için değil, halk tarafından ve halkla birlikte sistemidir.»
Sayfa 1419Kitabı okudu
Atatürk dönemi ekonomi
Her ne pahasına olursa olsun, milli parayı koruma, bunun için enflasyondan kesinlikle kaçınma ve dış ticarette denklik, hatta fazla sağlama, gelişmeyi sınırlayıcı bir politika sayılsa bile; ekonomik bağımsızlığın bedeli olarak titizlikle uygulanır.
Sayfa 1395Kitabı okudu
İzmir'de Karabekir Paşa ile ilişki kurulur ve Karabekir Paşa, İstanbul büyük tüccarının görüşünü savunan Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin başkanlığına gelmeden önce, İzmir İktisat Kongresi başkanlığına gelir.
Sayfa 1380Kitabı okudu