Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası

Metin And

Sayfa Sayısına Göre Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Minyatürlerle Osmanlı-İslam Mitologyası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Günümüz insanının düşüncesinde mitologya, gerçeğin dışında olan her şeyi kapsar. Aydınlanma ve olguculuk (positivisme) ile mitologya değersizleşmektedir. Bunun kökeninde Hıristiyanlık vardır. Bu görüşe göre, Tevrat'ta ve İncil'de yer almayan her şey gerçek dışıdır, bir masaldır. Oysa ilkel ve geleneksel toplumlarda mitologya içeriği, tek geçerli gerçektir.
Bir de Kelile ve Dimne öykülerinden kuyuyla ilgili bir örnek verebiliriz. Çılgın bir deveden kaçan adam sığınacak bir yer ararken kendini önüne çıkan bir kuyuya atar. Ancak kuyunun dibinde bir ejderha ağzını açmış adamın inmesini beklemektedir. Ayağını koymak istediği yerde ise dört yılan bulunmaktadır. Yukarıya baktığında tutunduğu dalları iki sıçan kemirmektedir. O sırada gördüğü petekten bal sızmaktadır. Eliyle bu baldan alıp yer, ancak bu arada aşağıdaki ejderhanın ağzına düşer. Buraya Falname'den aldığımız minyatür, bu sahneyi göstermektedir
Sayfa 39
Reklam
Toplumlar, toplumsal ve ekonomik koşulların kötüleştiği dönemlerde, bozuk düzeni değiştireceğine inandıkları bir kurtarıcı özlemi ile yaşarlar. Bu umudu sömüren bir takım açıkgözler, beklenen kişinin kendileri olduğuna toplumu inandırarak umut beklentisi içindeki toplumu-en azından maskeleri düşünceye kadar- kandırabilmişlerdir.
Sayfa 244
Simurg ya da Anka
"Kuşlar toplanıp kendilerine bir padişah gerektiğine karar verirler. Hüthüt kuşu onlara akıl verir; zaten bir padişahları olduğunu, onun kuşlara çok yakın olduğunu, onların ise ona çok uzak olduğunu anlatır. Bu da Simurg'dur. Önce çeşitli özürler ileri sürülse de sonra Hüdhüd'ü kendilerine kılavuz seçerek Simurg'u bulmak üzere yola çıkarlar. Yolda Hüdhüd onların her türlü karşı koymalarını, çıkardıkları sorunları sabırla çözer. Bu arada konuyla ilgili hikâyeler anlatır. Bunların çoğu evliyâlar, peygamberlerle ilgili öykülerdir. Kaf Dağı'nda yedi vadiyi aştıktan sonra oradaki Simurg'a ulaşacaklardır. Bu zor ve çetin yolda kimi açlıktan, susuzluktan, kimi hastalıktan, kimi yolunu saptırdığından yüzlerce kuştan yalnızca otuz kuş kalır. Sonunda Simurg'ta gözükenin, kendileri olduğunu anlıyorlar. Yani Simurg aslında kendileridir. Bir başka deyişle Tanrı'yı arayan kendini bulur."
Sayfa 315 - Ferideddîn-i Attrâr Mantıkü't-Tayr