Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bu Öyle Muazzam Bir Yol ki, O’nu Ararken Kendine, Kendini Ararken de O’na Çıkar.

Misafir-Sin I (İşaret V)

Deniz Erten

Misafir-Sin I (İşaret V) Sözleri ve Alıntıları

Misafir-Sin I (İşaret V) sözleri ve alıntılarını, Misafir-Sin I (İşaret V) kitap alıntılarını, Misafir-Sin I (İşaret V) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
beyin ameliyatı yapıyor yine Pirim:)
“Olan, olacak olanlar arasında en hayırlı olandır. Her şey Allah katındadır. Allah'ın mahrum bırakması vermek, vermesi mahrum bırakmaktır.”
Sayfa 26
Reklam
“Allah mahlukları yaratmak istediği vakit, bu nuru dört parçaya ayırdı. Bir parçasından kalemi,ikinci parçasından Levh'i(Levh-i Mahfuz), üçüncü parçasından Arş'ı yarattı.Dördüncü parçayı ayrıca dört parçaya böldü:Birinci parçadan Hamele-i Arş'ı(Arş'ın taşıyıcılarını), ikinci parçadan Kürsi'yi, üçüncü parçadan diğer melekleri yarattı. Dördüncü kısmı tekrar dört parçaya böldü:Birinci parçadan gökleri, İkinci parçadan yerleri, üçüncü parçadan cennet ve cehennemi yarattı. Sonra dördüncü parçayı yine dörde böldü:Birinci parçadan müminlerin basiret nurunu/iman şuurunu, ikinci -marifetullahtan ibaret olan-kalplerin nurunu, üçüncü parçadan tevhidden ibaret olan ünsiyet nurunu (La ilahe illallah Muhammedu'rrasulüllah nurunu) yarattı." (Bkz. İmâm Ahmed,Müsned IV-127;Hâkim,Müstedrek II-600/4175;İbni Hibban,El İhsan XIV-312/6404;Kastalâni,Mevâhibü'l-Ledünniyye:1/6;Krş.Aclunî,I/262-6)
Sayfa 301
Fransız İhtilali’yle beraber “din” zannedilen tahrif edilmiş anlayış her tür bilimsel ilerlemenin düşmanı gibi gösterildi. Toplum önceden var olan kilise baskısı ortamından bu sefer diğer uca yani dini tamamen reddeden bakışa doğru itelendi ve bir ideoloji halinde bütün siyasi, sosyolojik ve bilimsel çalışmaların temeli ateizme dayandırıldı.
Aşk:“ışık ehli" olmak,hayvani nefsin beden kalıbının kayıtlarından kurtulmak, ölmeden önce ölmek demektir... Pirin ölmeden önce ölmenin mecazi bir anlatımı olup burada kastedilen kişinin “his ve duyularından bağımsızlaşması, kayıtsız hale gelmesi" demek olduğunu anlatır.
Sayfa 289
Ya çevreni dönüştüreceksin ya da bakış açını ve dikkatini verdiğin şeyi,odak noktanı.
Sayfa 287
Reklam
Oysa gerçek hayatta herkesin dostu vardır, yol gösteren konu çok tanıdık...
“Birinin müridi" dendiğinde aslında konu bence bu yüzden tam anlaşılmıyor. Mürşidin, müridi-yani ilahi hakikatini murat eden yolcuyu-kendi ilahi hakikatine, özüne iletmekte bir yol rehberi kılavuz olduğunu gerçeğini bilmiyorlar. Hatta tam tersi bir mürit,“benim mürşidim" dediğinde kişi mürşidine haşa ilah edilmiş gibi algılıyabiliyorlar. Hayret!Ne cehalet!Ne olduğunu anlamadığın hatta bilmediğim bir şeyle ilgili hüküm vermek!
Sayfa 231
Hz.Ali:“Mal senin onu korumaya ihtiyaç duyar, oysa ilim seni korur.”der.
Sayfa 41
Reklam
Bir gün Hafi yine sarhoştur. O halde yolda yürürken aniden yerde üzerinde Bismillahirrahmanirrahim yazan bir kağıt parçası görür. Çamur içinde kalmış kağıt parçasını çıkarıp temizleyen Hafi bir de onu öpüp başına koyar. Kağıda miski amber kokuları süren Hafi onu saklar. Peki ya güzeller güzeli, lütufkar yüce Allah Bişri'nin ufacık sayılabilecek ama içinde derin bir samimiyet barındıran davranışına kayıtsız mı kalır? Asla! Rabbil alemin bir gece Bişri'nin rüyasında ona teşrif eder ve “Ya Bişri!"sen benim adımı güzel kokularla ağırladın. Benim ululuğum izzetim hakkı için ben de senin adını iki cihanda hoş kılacağım diye nida eder. Bişri uyanır... Ağlar,ağlar,ağlar... İstiğfar edip nasuh tövbesi eyler ve o gün itibariyle de aşkıyla Hak Teâla ya öyle hayran olur ki,Rabbimiz bir ayetinde ben size yeryüzünü döşek eyledim dedi diye,bir daha Rabbini kuluna döşek eylediği yere asla ayakkabı giyerek basmaz. Onun için de ona yalınayak yürüyen mânâsına gelen Hafi derler.
Sayfa 239
“-Bak, hayat içindeki yolculuğunda mizaç ve ahlakının güzelleşmeye başlayıp başlamadığını ölçebileceğin bazı şeyler vardır. Bir... Sokakta ya da dışarıda hayvanlar sen bir yerden geçerken etrafından kaçıyor mu yoksa etrafına toplanıyor mu? Bu önemli bir ölçüttür. Ağaçlar, bitkiler bile böyle haberleşirler. Bitkiler, kendilerine zarar veren biri olursa hemen belirli sıvı ya da koku salgılar, yapraklarını ve kendilerini korumak için âdeta içlerine çekilirler. Sizin zikirlerini bozarak dallarından ayırıp evlerinizde iki gün ‘güzel güzel(!)’ dursun, sonra kuruyup ölüp çöp olsun diye vazolara koyduğunuz koparılmış çiçeklerin bayılarak içlerinize çektiğiniz kokuları aslında onların çığlıklarıdır. İmdat çığlıkları... Her şey konuşur her şey... Sadece kullandıkları dili anlamayı bileceksin.”
Sayfa 408
Yıldızlar gündüz vaktinde de vardır ama Güneş'in ışığı onların kimden baskın olduğu için görünmez olurlar izafi varlık “Yıldız”,ilahi varlık ise “Güneş'le”temsil edilmiştir. İnsan varlığını Allah fethedince yani Güneş hayvani nefse vurup onu ele geçirinceye dek o varlık benlik yıldızı parlar durur. Ancak ne zaman ki oraya güneş doğar ve onu fetheder işte o zaman benlik yıldızı görünmez hale gelir.
Sayfa 108
Rüyalarda uçurumdan düşmek de buna dahildir bence;)
Bazı doktor ya da sağlık görevlilerine ilişkin ilginç şeyler öğrenmiştim,bu insanlar acillerde yoğun stres altında ani hareket etmeleri gereken durum ve ortamlarda o kadar sık şekilde ve büyük miktarda adrenalin salgılıyorlar ki olaylar karşısında buna bağımlı hale gelebiliyorlar hatta tatil günlerini ekstrem sporlar dediğimiz yamaç paraşütü,serbest düşüş gibi yüksek adrenalin seviyesini yaşayabilecekleri aktivitelerle geçirmeye başlıyorlar.Bağımlılık geliştirdiklerinin farkına bile varmadan,ölümü düelloya çağırır gibi hayati riski son derece yüksek olan oyunlarla ruhlarına ancak sakinleştirebiliyorlar. İster ruh de ister ene ister öz... ne ad verirsen ver bu güdülerin hepsinin temelinde insan denilen varlığın, özünün bedenden sıyrılma haline “vuslata” duyduğu özlem vardır.
Sayfa 77
554 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.