Kitabın başlarında anlatmak istediği asıl şeyi çok fazla merak etmiştim açıkçası.İki arkadaşın "Lennie ve George"bir parça toprak alıp sahip olmak istediği hayata ulaşmak için çalışması,Lennie saf kalpli herşeyi kolayca unutabilen sadece sahip olmak istediği hayat ve tavşanları unutmayan ki bu bölümler, onun hayallerini George'ye anlattırıp masum sevinci ve sizin de buna ortak olmanız okuduğum en güzel kısımlardı.Çalıştıkları yerde Lennie'nin başını belaya sokmak istemezken sürekli bir şekilde belaya bulaşması,hayatın bir kuralı sanırım.Bazen istediğimiz gibi olmaz herşey hatta çoğu zaman isteklerimizin dışında gerçekleşir olaylar sizin kovaladıklarınız hep uzakta,kaçtıklarınız ise hep yanıbaşınızdadır.İşte Lennie'nin hikayesi de böyleydi.Kimseye zarar vermek istemezken bir şekilde olaylar ters tepiyordu ancak onun tek güvendiği George du,biraz da korkuyordu ondan başını belaya soktuğunda ceza verir ve onun tavşanlara bakmasına izin vermez diye.Kitabın sonunda beklediğimin dışında gerçekleşti olaylar, artık Lennie'nin güvendiği dağlara karlar yağmıştı,hep korktuğu o cezayı almıştı sanırım,ama bu onun da beklediğinin dışındaydı.Olaylar normalden farklıydı her zaman bir ders yokmuş aslında,bazen de kitap bittiğinde başlıyormuş sorular...