Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler

Ebubekir Sifil

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler Gönderileri

Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler kitaplarını, Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler sözleri ve alıntılarını, Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler yazarlarını, Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
259 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Reddiye Geleneğinin Yeni Nesil Örneği
İslâmî İlimler içinde reddiye geleneği geçmişten bugüne önemli bir yer tutar. Şimdiki zamanda bu iş matbu olarak yapılmak yerine dijitale aktarılsa da hâlâ canlılığını korumaktadır. Bu geleneğe farklı bir boyuttan, başka bir deyişle matbu olarak baktığımızda; bu çağda, reddiye geleneğinin eserlere sirayet ettiğini söyleyemeyiz. Çünkü bu gelenek artık ya internet ortamında ya da televizyon gibi iletişim araçları vasıtasıyla sürdürülmektedir. Her şeye rağmen, "Yaşar Nuri Öztürk"ü merkeze alıp reddiyeler bütünü şeklinde tezahür eden bu eser, "yeni nesil reddiye" hususunda bir örnek teşkil ediyor. Yaşar Nuri Öztürk'ün eserlerini iyice tetkik ettikten sonra hem iddialarını çürütüp hem de bununla yetinmeyip kitapları arasındaki çelişkileri ortaya koyan Ebubekir Sifil, bu eseriyle, okuyucuya güzel bir misal arz etmiş oluyor...
Modern Fetvalar Çağdaş Hurafeler
Modern Fetvalar Çağdaş HurafelerEbubekir Sifil · Rıhle Kitap · 201471 okunma
Bir mesele hakkında sadece zayıf hadis varsa -eğer amellerin faziletleri gibi bir hususta ise ve akaid, ahkâma ilişkin değilse-, dinî herhangi bir delil ile çatışmadığı sürece o hadis ile amel etmenin ne sakıncası olabilir?
Sayfa 240 - Rıhle KitapKitabı okudu
Reklam
Hz. Peygamber (s.a.v.)'in, müjdeli bir haber aldığı, bir arzusuna kavuştuğu yahut bir sıkıntıdan kurtulduğu zaman şükür secdesi yaptığı Hadis kaynaklarının naklettiği bir husustur.
Sayfa 231 - Rıhle KitapKitabı okudu
Şu bir gerçek ki, Receb, Şaban gibi aylara veya bazı kandillere belli isimler altında ve belli miktarlarda namaz tahsis etmenin bid'at olduğu açıktır. Ulema bu hususu açık bir şekilde belirtmiştir. Gerek bu zaman dilimlerinde, gerekse sair zamanlarda nafile olarak namaz kılınabilir. Doğru olmayan, bu ay ve gecelere özgü olarak kılınması gereken belli namazlar bulunduğunu söylemektir.
Sayfa 227 - Rıhle KitapKitabı okudu
Şatıbî'nin de söylediği gibi dinî bir konuda cevaz sabit olunca, Hz. Peygamber (s.a.v)'in vefatından sonra o cevazı kaldıracak yeni bir hüküm olamaz.
Sayfa 211 - Rıhle KitapKitabı okudu
Hz. Ömer'in uygulamasından önce halk, teravih namazını mescitte ya münferit olarak, ya da aynı anda namaz kıldırmakta olan birkaç imamdan birisini tercih ederek onun arkasında kılıyordu. Hz. Ömer, işte bu dağınık cemaatleri tek bir imamın arkasında toplamıştır.
Sayfa 204 - Rıhle KitapKitabı okudu
Reklam
Seferîlik durumu, ikamet ettiği yerden başka bir yere gitmek amacındaki kişinin, ikamet ettiği yerin meskûn mahallerinden ayrılmış olmasıyla ortaya çıkar.
Sayfa 174 - Rıhle KitapKitabı okudu
Bir suça Kur'an'da herhangi bir ceza zikredilmemiş olması, o suçun dünyada karşılıksız bırakılmasını gerektirmez. Böyle durumlarda yapılması gereken, Kur'an'ın sükût geçtiği konularda Sünnet'te herhangi bir uygulama bulunup bulunmadığına bakmaktır.
Sayfa 78 - Rıhle KitapKitabı okudu
Yanlış din telakkilerinin pek çoğu, dinî değerleri seküler değer yargılarıyla çatıştırma marazından doğmuştur ve doğmaktadır.
Sayfa 74 - Rıhle KitapKitabı okudu
Dinî bir hükmü tartışırken, olayı tamamen "kendi mantığı" içinde görmek durumundayız.
Sayfa 69 - Rıhle KitapKitabı okudu
Reklam
Hz. Ebubekir'in ridde isyancılarından bazılarını yaktırması meselesine gelince, gerek Hadis kaynaklarında, gerekse Taberî'nin Târîhu'r-Rusul ve'l-Mulûk'u, İbnu'l-Cevzî'nin el-Muntazam'ı gibi mufassal Tarih kitaplarında böyle bir olayın zikredildiğine rastlamadık.
Sayfa 61 - Rıhle KitapKitabı okudu
Kur'an ayetlerinin anlamları üzerindeki herhangi bir saptırma ve ayetlerin ihtiva ettiği hükümleri çeşitli tevil ve tefsir oyunlarıyla değiştirme de "tahrif"tir.
Sayfa 51 - Rıhle KitapKitabı okudu
"HAK MEZHEP" TABİRİ HAKKINDA
Bu kelimenin, "Cenab-ı Hakk'ın inanılmasını istediği hususlara O'nun istediği gibi inanan Kelam mezhepleri"ne sıfat yapılarak, "Hak yoldaki mezhepler" anlamında "hak mezhepler" denmesinde hiçbir sakınca olmadığı görülecektir.
Sayfa 43 - Rıhle KitapKitabı okudu
Kur'an ve Sünnet'in tavır ve tarzına vakıf, ne yaptığını ve ne söylediğini bilen bir müslüman, "şirk" ve "küfür" gibi son derece hassas kelimeleri böyle ulu orta kullanmaz; önüne geleni, aklına yatmayanı ve canını sıkanı küfür ve şirkle itham etmeden önce bin kere düşünür.
Sayfa 39 - Rıhle KitapKitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.