Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mohikanlar'ın Sonu

James Fenimore Cooper

undefined Mohikanlar'ın Sonu Sözleri ve Alıntıları

undefined Mohikanlar'ın Sonu sözleri ve alıntılarını, undefined Mohikanlar'ın Sonu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
And, now, God bless you! You have shown a spirit that I like; for it is the gift of youth, more especially one of warm blood and a stout heart. *--- Ve şimdi, Tanrı sizi korusun! Sevdiğim bir ruhu gösterdin; çünkü bu gençliğin, özellikle de sıcak kanın ve sağlam bir yüreğin armağanıdır.
These Indians know the nature of the woods, as it might be by instinct! *--- Bu Kızılderililer, içgüdüsel olarak ormanın doğasını biliyorlar!
Reklam
The flush which still lingered above the pines in the western sky was not more bright nor delicate than the bloom on her cheek; nor was the opening day more cheering than the animated smile which she bestowed on the youth, as he assisted her into the saddle. ¢-- ⋆ Batıdaki gökyüzündeki çamların üzerinde hâlâ asılı olan kızarıklık, yanaklarındaki çiçekten daha parlak ve narin değildi; ne de açılış günü, genç kızın eyere binmesine yardım ederken ona bahşettiği canlı gülümsemeden daha neşeli değildi.
Beyaz adam bazen atalarının gömüldüğü toprakları unutur, bazen sevdiklerini ve mutlu etmesi gerekenleri ihmal eder ama çocuklarına olan sevgisini asla yitirmez.
And some have both !!!
“Spirits differ; some yield to the power of wisdom, while others are too strong.” ¤ “Ruhlar farklıdır; Bazıları bilgeliğin gücüne boyun eğiyor, bazıları ise çok güçlü.”
Mr Cooper...
She smiled, as if in pity at her own momentary forgetfulness, discovering by the act a row of teeth that would have shamed the purest ivory; when, replacing the veil, she bowed her face, and rode in silence, like one whose thoughts were abstracted from the scene around her. ¢-- ⋆ Sanki kendi anlık unutkanlığına acıyormuş gibi gülümsedi, bu hareketiyle en saf fildişini utandıracak bir sıra diş keşfetti; Perdeyi değiştirirken yüzünü eğdi ve düşünceleri etrafındaki manzaradan soyutlanmış biri gibi sessizce atını sürdü.
Reklam
“I've heard it said that there are men who read in books to convince themselves there is a God. I know not but man may so deform his works in the settlements, as to leave that which is so clear in the wilderness a matter of doubt among traders and priests.” *--- "Kendilerini bir Tanrı'nın varlığına inandırmak için kitap okuyan adamların bulunduğunu duydum. Bilmiyorum ama insan, yerleşim yerlerindeki işlerini, çölde bu kadar açık olan şeyi tüccarlar ve rahipler arasında şüphe konusu bırakacak kadar bozabilir."
We relieve our conscience by the confession, at all events leaving it to exercise its authority as it may see fit. ¢-- ⋆ Her halükarda, yetkisini uygun gördüğü şekilde kullanmasına izin vererek, itiraf ederek vicdanımızı rahatlatıyoruz.
“What’s life? It’s the flame that burns in us, and in many other living things. Without it, we are nothing.” ¤ “Hayat nedir? İçimizde ve diğer birçok canlıda yanan alevdir. O olmadan biz bir hiçiz."
ChingachgookKitabı okudu
“Should we distrust the man because his manners are not our manners, and that his skin is dark?” coldly asked Cora. 96 "Terbiyesi bizim tarzımıza benzemediği ve teni esmer olduğu için bu adama güvenmemeli miyiz?" soğukça Cora'ya sordu.
Reklam
“Think you, Alice, that I would trust those I love by this secret path, did I imagine such need could happen?” 𓆩*𓆪 "Sanırım Alice, sevdiklerime bu gizli yolda güveneceğimi, böyle bir ihtiyacın olabileceğini hayal etmiş miydim?"
"Wisdom is sometimes given to the young, as well as to the old," he said; "and what you have spoken is wise, not to call it by a better word." - x 69 "Bilgelik bazen yaşlılara olduğu kadar gençlere de verilir" dedi; "ve söyledikleriniz akıllıcaydı, daha iyi bir kelimeyle adlandırmamak gerekirse."-x
- ChingachgookKitabı okudu
“Say to these kind and gentle females, that a heart-broken and failing man returns them his thanks. Tell them, the God we all worship, under different names, will be mindful of their charity; and that the time shall not be distant when we may assemble around His throne without distinction of sex, or rank, or color." *---- "Bu nazik ve nazik kadınlara söyle, kalbi kırık ve başarısız bir adam onlara teşekkürlerini iletsin. Onlara, hepimizin farklı isimler altında tapındığı Tanrı'nın, onların hayırseverliğine dikkat edeceğini söyleyin; ve cinsiyet, rütbe veya renk ayrımı yapmadan O'nun tahtı etrafında toplanacağımız zaman çok uzakta olmayacak."
"Life is an obligation which friends often owe each other in the wilderness." ¤ Hayat, vahşi doğada arkadaşların sıklıkla birbirlerine borçlu oldukları bir yükümlülüktür.
History, like love, is so apt to surround her heroes with an atmosphere of imaginary brightness. ¤ Aşk gibi tarih de kahramanlarını hayali bir parlaklık atmosferiyle kuşatmaya çok yatkındır.
117 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.