Moon Knight, Marvel evreninin farklı karakterlerinden biri. Hem psikolojik hem mitolojik öğeler içermesi bakımından benim dikkatimi çekmişti. Bu yüzden dizisini izledim ve açıkçası çok beğendim. Normalde ilk çizgi romanları okuyup dizisini izlemem daha makul olurdu ama tam tersini yaptım, bu seferlik böyle olsun.
Moon Knight, birden fazla kişiliği yüzünden delilik ile süper kahramanlığın arasında sıkışmış. Bu yüzden dizisinde yahut çizgi romanlarında Marc Spector ile birlikte siz de fazla gelgit yaşıyorsunuz ve bittabi kafanız karışıyor. Belki de Moon Knight'ı orijinal kılan budur...
Kesinlikle bol aksiyon ve çıldırmalı bir macera arıyorsanız, doğru adrestesiniz: Moon Knight size ilaç gibi gelecek...
"Ebedi karanlığa karşı sen tek başına bir ışık olmalısın."
"Ama-- bir--- bir şey yaptılar. Artık göremiyorum. Gerçeği göremiyorum. Söyle bana, Khonshu... Tüm bunlar gerçek mi? Yoksa ben delinin teki miyim?"
"Önemi var mı?"
"Ne?!"
"Deli olup olmamanın bir önemi var mı? Deliliğin senin gücün, Marc. Deliliğin sağ kalmanı sağlayacak şey. Deliliğinle savaşmayı bırakmalısın. Teslim ol. Bırak çılgınlık kılavuzun olsun. Deliliğin sana yol göstermesine izin ver."
"Marc, ne görüyorsun? Sana ne olarak görünüyorlar?!"
"Mumyalar görüyorum, Crawley. Bir sürü mumya."
"Tamam, güzel. Bende mi sıkıntı var diye endişelenmiştim."
"Bakın, metro vagonlarında insanlar var!"
"Crawley, tatlım... Bunlar insan falan değil."
"Toplu taşıma sistemimizin gerçekten de cehennemi aratmadığını söylemek isterim."
"Onlara yol göstermem gerek... Gecenin Yolcularını korumalıyım."
"Mon ami, şu an bile pek çok şeyi riske ediyoruz. Bizi görebilirler--"
"Görsünler. Beni gelirken görmelerini seviyorum."