Benim açımdan, "ilk polisiye hikaye" kabul edilmesiyle başlı başına merak uyandıran bir eserdi. Neticede Arthur Conan Doyle'un ilk Sherlock Holmes macerası olan Kızıl Soruşturma 1887 yılında yayımlanmıştı. Edgar Allan Poe'un Morgue Sokağı Cinayetleri ise 1841 yılında (46 yıl önce) yazılmıştı. Haliyle
kahramanımız C. Auguste Dupin ile Sherlock Holmes arasında benzerlikler okuyucunun gözüne çarpıyor. Bunların başında da sistematik analiz etme yeteneği geliyor.
İlk polisiye hikaye olmasının yanı sıra aynı zamanda ilk "kapalı oda cinayeti"dir de. Kapıları ve pencereleri içeriden sımsıkı kapatılmış bir odada cinayet nasıl işlenir ve daha da önemlisi katil dışarı nasıl çıkar?
Olay 19. yüzyıl Fransa'sında Morgue Sokağı'nda geçiyor. Bir evin dördüncü katında, sabah saat üçe doğru işlenen ve çözümü imkansız gibi gözüken iki cinayetin C. Auguste Dupin tarafından adım adım çözümlenmesini konu alıyor.
Cinayet detayları birçok romanda açıklama biçiminde sunulurken, burada tüm ayrıntısıyla ve vahşetiyle -hatta
zaman zaman mide bulandıracak ölçüde- açıkça anlatılıyor.
Kapalı oda cinayeti ile ilgili daha yaratıcı ve zekice eserler muhakkak ki çıktı. Ancak Morgue Sokağı Cinayetleri
bir başlangıç noktası, ilham kaynağıdır.