Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde

Cem Mumcu

En Eski Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde Gönderileri

En Eski Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde kitaplarını, en eski Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde sözleri ve alıntılarını, en eski Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde yazarlarını, en eski Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
ne ölüm ne de hayat can çekişme kadar ürkütücü değildir bilirsiniz.
116 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Şu an önümde okuyacağım, okumak istediğim ve okumayı kendime vecibe kıldığım onca kitap varken, tek tek yazıyorum işte; kendimce, kendi çapımda, Cem Mumcu’nun eserleri üzerine naçizane incelemelerimi… Daha nasıl izah edebilir ya da üzerimdeki tesirini sizlere daha nasıl geçirebilirim bilemiyorum, belki de muallakta, Araf’ta ve düşlerde olmak böylesi bir şeydir.
Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde
Muallakta, Araf'ta ve DüşlerdeCem Mumcu · Okuyan Us Yayın · 200161 okunma
Reklam
Birilerinde ölmüştüm, bir yerlerde ölmüştüm her nasılsa, ama birilerinde yaşıyor, bir yerlerde yaşıyordum.
Acının daha büyük bir acıyla ehlileştirilmesi, devşirilmesi… Yakan düşünceyi yakmak için yanmak…
Gözyaşından başka tohumun olmamalı, o bile başkalarınca görülecek kadar büyüyüp serpilmemeli…
Sayfa 113Kitabı okudu
116 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir psikiyatr olan Cem Mumcu'nun kitabındaki kısa kısa öyküleri okurken , hastalarıyla olan diyaloglardan esinlendiğini hissettim. Hikayeleri böyle ard arda okuyunca insan kendini maniye girmiş de fikir uçuşmaları arasında oradan oraya savruluyormuş gibi sersemlemiş hissediyor. Yatırım tavsiyesidir.
Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde
Muallakta, Araf'ta ve DüşlerdeCem Mumcu · Okuyan Us Yayın · 200161 okunma
Reklam
Sıkıntımı ne renge sarmak isterim? İçi ne renk ve dışı ne renk olmalı? İçi yeşilimsi, kırmızı, kükürtlü, sarı ve siyah ve köpüklü. Ruh embolisi gibi. Zaten bu sıkıntıdan hızla kurtulursam vurgun yermişim gibi geliyor. Öyleyse yavaş yavaş çıkmalıyım derinden yüzeye doğru. Hüzün neşeyle aniden buluşursa patlayabilir içim. Kanatır ani bir düzelme boş yerlerimi.
Patikanın bittiği yerle sokağın başladığı yer arasındaki küçük alan, mezarlardan sonra ağaçlar sıklaştığı için her zaman biraz daha karanlıktır. Ölümle hayatı ayıran bu karanlık kısım topu topu otuz - otuz beş adım olmasına rağmen beni sadece orası ürpertir. Sokağa hızlı adımlarla atarım kendimi, tersine yürüyorsam da mezarlığa koşar adım girerim. Ne ölüm ne de hayat can çekişme kadar ürkütücü değildir bilirsiniz. İşte burası tam da can çekişme bölgesidir benim için ve hep hızla geçip gitmek isterim buradan.
Bazen tek suçun orada varlığındır...
O gece etütte çalışırken dışarıdan bir baykuş sesi duymaya başladık. O kadar ritmik, o kadar tekrarlayıcıydı ki sinirlerimiz bozulmaya başladı. Aslında sinirlerimiz bozulacak bir şey arıyordu da sanki, baykuş o oldu.
"Al istediğini, gerisi senin olsun" dediğimde bizzat ve bizatihi doğru söylüyordum. Elimde hiç kaybetmeyecek denli kötü bir el vardı, en kayıptan daha ne kaybedilebilir ki...
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.