Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde
Cem MumcuMuallakta, Araf'ta ve Düşlerde Gönderileri
Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde kitaplarını, Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde sözleri ve alıntılarını, Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde yazarlarını, Muallakta, Araf'ta ve Düşlerde yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kronolojik Kitap Potpurisi-2 (1 Yıllık Okumanın En Absürt Hikayesi-2)
#191045458 devamı...
2023 yılının ilk günlerinde 958.jpg)
Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Escorta gitmeyi bu kadar naif anlatınca ikna oluyor mu karşıdaki :)))
Tensel aşkını kiraya veren bir kadın aradım. İhanete aşktan daha yakın olduğumu bildiğimden bu sefer kısa bir macera için ödeme yapmak niyetindeydim. Böylece ihanete gerek ve zaman kalmayacaktı.
Sayfa 97Kitabı okudu
Vurgun yemeye razı olan milyonlar vardı...
Sıkıntımı ne renge sarmak isterim? İçi ne renk ve dışı ne renk olmalı? İçi yeşilimsi, kırmızı, kükürtlü, sarı ve siyah ve köpüklü. Ruh embolisi gibi. Zaten bu sıkıntıdan hızla kurtulursam vurgun yermişim gibi geliyor. Öyleyse yavaş yavaş çıkmalıyım derinden yüzeye doğru. Hüzün neşeyle aniden buluşursa patlayabilir içim.
Sayfa 90Kitabı okudu
Onun gücü ve iktidarı benim korktuklarımdan korkmamasıydı. Bana baktığında benim korktuğumu görüyordu, eşitliği bozan buydu.
Sayfa 60Kitabı okudu
"Al istediğini, gerisi senin olsun" dediğimde bizzat ve bizatihi doğru söylüyordum. Elimde hiç kaybetmeyecek denli kötü bir el vardı, en kayıptan daha ne kaybedilebilir ki...
Sayfa 47Kitabı okudu
Bazen tek suçun orada varlığındır...
O gece etütte çalışırken dışarıdan bir baykuş sesi duymaya başladık. O kadar ritmik, o kadar tekrarlayıcıydı ki sinirlerimiz bozulmaya başladı. Aslında sinirlerimiz bozulacak bir şey arıyordu da sanki, baykuş o oldu.
Sayfa 21Kitabı okudu
Patikanın bittiği yerle sokağın başladığı yer arasındaki küçük alan, mezarlardan sonra ağaçlar sıklaştığı için her zaman biraz daha karanlıktır. Ölümle hayatı ayıran bu karanlık kısım topu topu otuz - otuz beş adım olmasına rağmen beni sadece orası ürpertir. Sokağa hızlı adımlarla atarım kendimi, tersine yürüyorsam da mezarlığa koşar adım girerim. Ne ölüm ne de hayat can çekişme kadar ürkütücü değildir bilirsiniz. İşte burası tam da can çekişme bölgesidir benim için ve hep hızla geçip gitmek isterim buradan.
Sayfa 43Kitabı okudu
Sıkıntımı ne renge sarmak isterim?
İçi ne renk ve dışı ne renk olmalı?
İçi yeşilimsi, kırmızı, kükürtlü, sarı ve siyah ve köpüklü.
Ruh embolisi gibi.
Zaten bu sıkıntıdan hızla kurtulursam vurgun yermişim gibi geliyor.
Öyleyse yavaş yavaş çıkmalıyım derinden yüzeye doğru. Hüzün neşeyle aniden buluşursa patlayabilir içim.
Kanatır ani bir düzelme boş yerlerimi.
Gözyaşından başka tohumun olmamalı, o bile başkalarınca görülecek kadar büyüyüp serpilmemeli…
Sayfa 113Kitabı okudu
Acının daha büyük bir acıyla ehlileştirilmesi, devşirilmesi… Yakan düşünceyi yakmak için yanmak…
Sayfa 51Kitabı okudu
Birilerinde ölmüştüm, bir yerlerde ölmüştüm her nasılsa, ama birilerinde yaşıyor, bir yerlerde yaşıyordum.
Sayfa 44Kitabı okudu
ne ölüm ne de hayat can çekişme kadar ürkütücü değildir bilirsiniz.
Sayfa 10Kitabı okudu