Mücadele Bilinci
Ebu'l A'lâ el-MevdudiMücadele Bilinci Gönderileri
Mücadele Bilinci kitaplarını, Mücadele Bilinci sözleri ve alıntılarını, Mücadele Bilinci yazarlarını, Mücadele Bilinci yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Benim inancıma göre ben mü'minim diyen bir kula Allah'ın ve Resulünün bütün emirlerini kabullenmesi ve yerine getirmesi farzdır.
Sayfa 214 - EhilKitabı okudu
"Fikir ve düşünce yolu ameli yol la dayanmadıkça sonuç vermez. Hatta uzun süre elde tutulamaz."
Sayfa 122 - EhilKitabı okudu
"Allah'a bağlılığın yalnız bir yolu vardır. Kişi yalnız Allah'a inanıp, O'nun hem kendisine, hem yerde ve gökteki mahluklara, Rab ve İlah olduğuna iman etmesi, uluhiyetin ve bütün hakların ancak O'na has olması, şer korkusunu veren ne varsa kalbini ondan temizlenmesiyle olur. İnsanın bunu, bu bağlılığı güçlendirmesi ise iki yolla olur:
1- Düşünce ve tefekkür yoluyla.
2- Çalışma yoluyla.
Sayfa 121 - EhilKitabı okudu
"Allah'ın yardımı olmadığı takdirde konumunu korumak çok zordur."
Sayfa 94 - EhilKitabı okudu
Sabah-akşam "Ancak sana ibadet eder, ancak senden yardım dileriz." diye söylerler. Sonra da her davetçinin davetini kabul etmek, her teoriye ve ortaya atılan her zihniyete kapılarak, zâlim idarecilere boyun eğip emirlerine uymakta da sakınca görmezler.
Sayfa 86 - EhilKitabı okudu
"İslam insanı, sadece dürüst ve doğru ahlaklı yaparak orada bırakmaz. Yukarılara çıkararak, hayırlara anahtar, kötülüklere kilit yapar."
Sayfa 171Kitabı okudu
"... huzurun ve gerçek yaşantının yeri ahirettir."
Sayfa 126Kitabı okudu
Rasulü Ekrem (sav) müminler hakkında şöyle buyuruyor:
"Görüldüklerinde Allah hatıra gelir."
Sayfa 105Kitabı okudu
...Kendini görünüş ve çekici şekillerle kandırman oldukça kolaydır.Fakat gerçekler aleminde hiç bir iz bırakmadığını gibi,kıyamet gününde de sana faydası dokunacak bir sevaba sahip olamazsın...
Sayfa 195 - EHİLKitabı okudu
Su ve hava bile zulüm ve adaletsizlikle dolup taşar...
Adalet, davranış, siyaset, ahlak, ilim, düşünce ve fikirlerde alabildiğine başıboşluk hakim olur. Çürümeler artar, kötülükler arzulandırılır, yeryüzü iyilikten yoksun bir duruma gelir.
Eğer yönetim Allah ve Resulünun yolundan sapmış, sapıklığa düşmüşlerin eline geçerse, hayat düzeni aşağılık ve kötülük rayı üzerinde ilerler.
İnsan hayatı bir trene benzer. Tren makinistin götürdüğü yöne doğru giderken içindeki yolcular da ister istemez o yöne doğru giderler. Durum böyle olunca insanlık o medeniyet treninin makine dairesine hakim olanların arzuladığı yöne gitmeye ve onların arzularını yapmaya mecbur olmaktadır.
Yeryüzündeki bütün araçlar, insanların mutlulğunu sağlamak yerine onun yokedilmesi, zelil olması için kullanılmaktadır. Bugün dünyaya hakim olan liderler, her şeyi ile maddeye tapan insanlardan oluşmaktadır. Üzülerek belirtmek isterim ki, dünyanın dirlik ve düzenliği, heva ve heveslerine mağlup olan kişilerin omuzlarına yüklenmiştir.