Mükemmellik Tuzağı Gönderileri
Mükemmellik Tuzağı kitaplarını, Mükemmellik Tuzağı sözleri ve alıntılarını, Mükemmellik Tuzağı yazarlarını, Mükemmellik Tuzağı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kar beyazı bir yüzün üstündeki kızıl leke." Nathani el Hawthorne, 1843 yılında kaleme aldığı hikâyesi "The Birthmark"ta, Aylmer adında bir bilim adamının kusursuz güzelliği sol yanağındaki ufak bir doğum lekesi tarafından bozulan Georgiana ile evliliğini anlatır. Aylmer karısına baktığı zaman onun saf güzelliğini yaralayan bu "ölümcül kusuru" görmekten kendini alıkoyamaz. Bir süre sonra duyduğu tiksinti: karısna da bulaşır ve Georgiana'nın onun yarattığı çarpık öz-imgeden nefret etmesine sebep olur. Kadın, kocasından bilimsel yeteneğini kullanarak "ne pahasına olursa olsun" yüzündeki kusuru düzeltmesi için yalvarır. Gecesini gündüzüne katarak çalışan Aylmer, "Cennet çeşmesinin suyu"nu keşfeder ve bu karışımı karısına ikram eder. Georgiana iksiri içtikten sonra yere yığılır. Bir gün sonra uyandığında güzelliğini lekeleyen ölümcül kusurdan kurtulmuştur. Aylmer, başarısını artık kusursuz olan karısına iltifatlar ederek "Mükemmelsin!" diye kutlar. Hawthorne'un hikâyesinin mutlu bir sonu yoktur. Cennet çeşmesi suyunun, Georgiana'nın lekesini silmiş olsa da çok sayıda yan etkiye sahip olduğu anlaşılır. Georgiana da fazla geçmeden yüzündeki leke gibi yok olur.
“Büyümenin her şeyden önemli olduğu bir ekonomide, hoşnutsuzluğun planlanması ve hayatlarımıza sonsuza kadar yerleştirilmesi gerekir. (…) İhtiyacımız olan şeylere sahip olmak istiyorsak, bize lazım olmayan şeyleri almayı sürdürmemiz gerekir.
Çünkü, bir an için rahat nefes almamıza, sadece varolmanın beraberinde getirdiği hoşnutluğu keşfetmemize izin verilseydi, canımız hiçbir şey istemezdi. İstemeyi bırakırsak tüketmeyi de bırakırız.”
Sayfa 130 - Kronik Yayınları (2023)Kitabı okudu
Erteleme Hastalığı
Erteleme hastalığı, duruma yardımcı olmaktan çok uzak kalarak, mükemmeliyetçilerin anksiyetesine şiddet kazandırır. Kişinin arkası dönükken işler üst üste yığılmaya devam eder. Bitirilmeyen her bölüm, görülmeyen her e-posta ve yazılmayan her raporla birlikte, biriken işleri tamamlamak için daha fazla gayret gerekir. Böylece sinir bozucu e-postalara cevap yazmayı, büyük projelere başlamayı ya da vasat işler teslim etmeyi ertelemeye yönelik Herkül'ümsü boyutlarda bir çabayla dikkatimizi dağıtır, gereksiz şeylerle meşgul olur, vaktimizi boşa harcar, her şeyi ağırdan alır ve yaptığımız işe müsrifçe yinelemelerle geri döneriz.
Başka bir deyişle mükemmeliyetçiler, ertelemeyi mücadeleden, zorluklardan ve başarısızlıktan kaçınılmaz bir duygusal hasara uğramadan kurtulmanın bir yolu olarak kullanırlar. Fakat nihayetinde geçen zamanın hasarına uğrarlar.
Sayfa 87 - Kronik Kitap
Hayatlarımızda ve başarılarımızda mükemmeliyetçiliğe yönelmek, kendimizi benliğimize yabancılaştırmaya ya da daha da kötüsü asla bulamamaya sebep oluyor.
Sayfa 28Kitabı okuyor