- Kitapta en komik bulduğum sahne?
+ Immm ben bu soruya yanlış hatırlamıyorsam 6. Bölüm diyeceğim çünkü o bölümde Anjel'in yanına gitmek isteyenler kendilerini bir anda beyaz yuvarlak masanın altında buldular özellikle en güldüğüm amca bey masanın altına saklandığında Şemi'nin orda olup geriye gitmesi...AAA
- Kitapta en sevdiğim
Mürebbiye Fransa'dan gelen genç bir kızın İstanbul'da çok zengin bir ailede "mürebbiye" vasfıyla işe başlaması , kızın hem geçmişi hem de mürebbiyelik yaptığı ailenin düzeninj olumsuz etkilemesi kitapta anlatılmaktadır. Sadece mürebbiye mi aileyi kötü etkiledi? Hayır! Mürebbiye onlara şans verdi ve onlar ise reddetmedi.
Mürebbiye aslında fransa'da iken geçimini başka ve uygun olmayan bir işle sağlıyordu. İstanbul'a geldiğinde o yaşamı bırakacaktı ama olmadı , yapamadı. Eski işi onun için bağımlılık olmuştu adeta. Önce erkekleri etkileyip kızgın ateş gibi aşkıyla yanıp tutuşmasını sağlamak için her şeyi yapıyor ve sonra onları elinde rahatça oynatacak kıvama getiriyordu. Mürebbiye oldukça zeki , çekici bir kızdı. Zekasıyla 3 erkeği birbirlerine bile hissettirmeden hepsine şans veriyor ve beraber oluyordu. Tabii ki her zaman her şeyin sonu düşündüğümüz gibi olmaz. Kitabın sonunda mürebbiyenin erkeklerle yaşadığı aşk oyununun o hazin sonunu pekâlâ okuyanlar görmekte. Hikayede yanan bence "Şemi" oldu.
"Bütün acılarını anlatmak istediği halde iki kelime söylemeyi beceremedi. Bir iki kekeledi. Nihayet bütün aşıkça itirafları hıçkıra hıçkıra ağlayarak Anjel'in ayaklarına kapanmaktan ibaret kaldı."
“Gerçi anılara inanmam ben. Yaşanmış, bizi terk edip gittiği o anın içinde yaşanmış, bitmiştir. Şiire gelince, o da yirmi, elli yüz yıl sonra aynı şekilde yok olup gitmiyor mu?”
... Ağlasınlar. Tiyatroda ağlamak, gülmenin başka bir şekli demektir. Zaten fizyolojik açıdan gülmek ile ağlamanın bazı durumlarda farkı yok gibidir. İkisi de sinir zaafından ileri gelir. Eğer ağlamakla ahlaka çekidüzen vermek mümkün olaydı dünyada çocuklar- dan uslu akıllı kimse bulunmazdı.
...
... Hiç yazar olup da hassas olamamak, hassas olup da insaflı olmamak, insaflı olup da gereğine uygun şeyi yapmaktan çekinmek mümkün müdür?
Hem yazarlar dalgın adamlardır.
...