Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım)

İhsan Süreyya Sırma

Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım) Sözleri ve Alıntıları

Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım) kitap alıntılarını, Müslümanların Tarihi (5 Cilt Takım) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Abdülmecid döneminin en önemli karakteristiği, onun döneminde ilan edilmiş olan Tanzimat ve Islahat Fermanlarıdır. Her iki fermanla Batı'ya verilen tavizlerden dolayı Sultan Abdülmecid Müslümanların ağır tenkitlerine maruz kalmıştır. Buna karşılık onun Osmanlı Devletinin birçok bölgesinde yaptırmış olduğu imar faaliyetleri de anılmaya değer nitelikte ve yoğunluktadır. Ancak şunu özellikle vurgulamak gerekir ki, devletin ekonomik olarak çok zor şartlar altında bulunduğu bir sırada Dolmabahçe Sarayı'nı yaptırması hem büyük bir israf olmuş, hem de Osmanlı Devletinin bu yüzden Batılı ülkelere borçlanmasına sebebiyet vermiştir.
Sayfa 371 - Beyan Yayınları
Bazı meslektaşlanımız onu mazur göstermeye çalışsalar da, bize göre Fatih'in en büyük hatası, onun uygulayıp kanun haline ge tirmiş olduğu "kardeş katli" meselesidir. Zira İslâm'a göre henüz sabi ve dolayısıyla tamamen günahsız ve masum olan bir çocuk, gerekçesi ne olursa olsun ve bu konuda nasıl bir fetva verilirse verilsin, "siyaseten katl" kurbanı edilemez!
Sayfa 364 - Beyan Yayınları
Reklam
Saraya yakınlığı ile bilinen bir İtalyanın anlattığına göre, IV.Murad sık sık Machiavelli okur ve baskıcı yönetimi ondan öğrenirdi.
Sayfa 185Kitabı okudu
Şiirden anlasa güzelim Nef'i'yi idam ettirmezdi!
Yazdığı bazı şiirler olsa da IV Murad, şiddet eğilimine sahip olduğu için şair ruhlu birisi değildi.
Sayfa 186Kitabı okudu
Hedef iktidar olduğunda sonuç budur.
İktidar ve saltanat esas alındığında saltanatın gereği olarak bir çok sultan bile bile zulüm yapıyor, iktidarının devamı için haksızlıklara göz yumuyor, devletin parasını dalkavuk şairlere, meddah yazarlara, münâfık memurlara peşkeş çekebiliyor.
Sayfa 360 - Beyan Yayınları
Tarih
Tarih, ibret alınmak için hem yazılır, hem de okunur. Yâni sırf eğlence olsun diye bir tarih kitabı alınıp okunmaz... Târih ne bir roman, ne de bir hikâyer. Târih, insanoğlunun, zaman içinde, tatlı, fakat çoğu kez de acı olan bir serüveninden ibarettir. O insanoğlu bazen bir Peygamber, bazen bir ümmettir; bazen bir “Efendi”, bazen bir köledir; bazen bir kral, bazen kralın emrinde bir askerdir; bazen zengin, bazen fakirdir; bazen zalim, bazen mazlumdur; bazen katil, bazen maktuldür; bazen gazi, bazen şehittir; bazen mümin, bazen kafirdir... Fakat ne olursa olsun, bütün insanların değişmeyen ortak bir yanı vardır ki, o da ölümdür... İşte o ölümle başlıyor insanın gerçek tarihi ve bu gerçek tarihe akıştır akıbetimiz... Ölümle ortaya çıkar kimin gerçekten insan olduğu ve kimin insan gibi göründüğü... Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma / Müslümanların Tarihi 4. Cilt
Sayfa 4 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan kendisini zenginleşmiş (bir makama gelmiş, imza yetkisine sahip olmuş, saltanatı eline geçirmiş) görünce sapıtır. Alak suresi 6-7
Yıldırım, her zaman savaşma taraftarı olmuştur.
Kaynaklardan anlaşıldığına göre, Timur'a karşı, kendine duyduğu aşırı güvenden dolayı Yıldırım, her zaman savaşma taraftarı olmuştur. Hatta bazı rivayetlere göre, Timur'un kendisine gönderdiği elçilere hakaret ederek sakallarını kestirmiş ve Timur'a o şekilde göndererek, kendisiyle savaşmak üzere beklediğini bildirmiştir. Yıldırım Beyazıd'ın bu şekilde gurura kapılmasının bir nedeni de, büyük Haçlı ordusuna karşı Niğbolu'da kazandığı zaferdi. Yıldırım'ın bu tutumuna karşı Timur, "Artık yapılacak bir şey yoktur; doğru sözü dinlemeyerek işi bu hale getirdi. Merdane hareket etsin ve ordumuzun intikamına hazır olsun" dedi; ardından da Yıldırım'ın üzerine yürüdü.
Sayfa 109 - Beyan
O halde Müslümanlar Kur'an'ı okurlarken, ateşe atılan hz İbrahim için gözyaşı dökeceklerine, onun neden ateşe atıldığını, o toplumda ilahlaştırılmış kimselerin put heykellerini neden kırdığını düşünecekler ve ona göre ibret ve ders alacaklardır.
Fetihten sonra Fatih Sultan Mehmet, fetih günü öğle vaktinde maiyetiyle birlikte Ayasofya'ya gitti. Unutulmaz bir gün yaşanıyordu. Fatih atından inip Ayasofya'ya girdiğinde Müslüman askerlerden birisinin kilise mermerlerinden bir tanesini kırmakta olduğunu gördü ve ona neden o mermeri kırdığını sordu. Asker, "dinim gereği" cevabını verince Fatih, elindeki kılıçla askere vurup böyle yapmaya hakkı olmadığını söyledi. Bilahare bu kadim kiliseyi camiye çevirdi ve orada ilk cuma namazını kıldı.
Sayfa 62
21 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.