Eylül 1938
Atatürk'ün durumu ağır...
Dolmabahçe Sarayı'ndaki odasında bilinci kapalı yatıyor. Bir ara kendine geldiğinde yatağın karşısındaki duvarda asılı duran tabloya takılıyor gözü... "Dört Mevsim" adlı bu tabloyu, doğup büyüdüğü Rumeli topraklarına benzetiyor. Başucundaki manevi kızı Afet İnan'a;
"Oraya gidelim Afet" diyor. "...her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev ocaklı bir oda... Çekip gidelim ormanlara... Hele ben bir iyi olayım da..."
Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Millet sözünden ne anlaşılır; ne anlaşılmak lazımdır? Bunu anlatayım: Sözlerimin kolay anlaşılması için, yine Türk milletine bakacağım; çünkü, dünya yüzünde ondan daha büyük, ondan daha eski, ondan daha temiz bir millet yoktur ve bütün insanlar tarihinde görülmemiştir. Bugünkü Türk milletine, bir resim tablosuna bakar gibi bakalım ve şimdiye kadar edindiğimiz bilgilerin yardımı ile düşünelim; bu tabloda neler görüyorsak, bu tablo bize neler hatırlatıyorsa onları,
birer birer söyleyelim:
1) Türk milleti, halk idaresi olan cumhuriyetle idare olunur bir devlettir.
2) Türk Devleti laiktir. Her reşit, dinini intihapta serbesttir.
3) Türk milletinin dili Türkçe'dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde ahlakının, ananelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, elhasıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin, dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir.
Eylül 1938
Atatürk'ün durumu ağır...
Dolmabahçe Sarayı'ndaki odasında bilinci kapalı yatıyor. Bir ara kendine geldiğinde yatağın karşısındaki duvarda asılı duran
tabloya takılıyor gözü... “Dört Mevsim" adlı bu tabloyu, doğup büyüdüğü Rumeli topraklarına benzetiyor. Başucundaki manevi kızı Afet İnan'a;
"Oraya gidelim Afet" diyor. "...her şeyi bırakalım. Şöyle basit bir ev, ocaklı bir oda... Çekip gidelim ormanlara... Hele ben bir iyi
olayım da..."