Misyoner babasının dinsel baskılarından kaçan Hesse, kendi yolunu bulmak için uzun süre mücadele etmiştir. Birinci dünya savaşında, tarafsız olan İsviçre ye gitmiş ve Alman milliyetçiliğini yeren yazılar yazmıştır. Hem savaş ortamı hemde kişisel sorunları nedeniyle ağır bunalım geçirmiş, Carl Jung'un öğrencisi Lang tarafından tedavi görmüştür. Bu durum onda büyük bir değişime yol açmış, öz benlik, yaşamın anlamı, iç görü üzerine bir çok eser bırakmıştır. İlk okuduğum Siddharta da bunun etkisini hissetmiştim. Mutluluk kitabı ise, Hesse'in olgunluk döneminde ele aldığı, anı, deneme, öykü, mektuplardan oluşmaktadır. Her bir başlık altında Hesse'in süzgeçten geçirdiği yaşantılarına dair bakış açısını, özellikle uzun uzun noktayı zor bulduğunuz cümlelerinden anlıyorsunuz. Ancak tüm o yaşantıların, yaşama anındaki duygu ve olayların etkisi benim daha çok dikkatimi çekiyor. Tepeden izlemektense, tepeye çıkarken ki duygular, düşünceler ve yaşantıları tercih ettiğimi söyleyebilirim. Bu yüzden Hesse okumak isteyenler, özellikle benim gibi düşünenler için tercih edeceği en son kitap bu olmalı diye düşünüyorum.