En Eski Nadia'ya Sözüm Var kitaplarını, en eski Nadia'ya Sözüm Var sözleri ve alıntılarını, en eski Nadia'ya Sözüm Var yazarlarını, en eski Nadia'ya Sözüm Var yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazarın İlk kitabı, "Annemi Bir Kez Daha Görebilsem" de ki tadı yakalayamadığım için üzüldüğüm, sonrasında aslında edebi kaydı taşınmadan kamuoyu oluşturmak adına yazıldığını anlayıp, kendimden utandığım bir kitap. Hala günümüzde kadına uygulanan şiddetin her yerde her şekilde örtbas edilmesi gerçeğiyle insanların, 3 maymunu oynaması kadar acı.
Onu Yemen'de bıraktığımdan beri hiçbir fotoğrafını görmemiştim. Tek hatırlayabildiğim, onu Yemen'de bıraktığımda zavallı, yetimmiş gibi duran iki yaşında küçük bir çocuk olduğuydu.
Belki bu zamana kadarki hatamız kariyerlerini korumaları gereken ve tüm hayatları tedbirli olmaya, uzlaşmaya ve uzun müzakerelere adanmış diplomatlara güvenmemizden kaynaklanıyor.
Eğer gücümüz yetebilseydi daha fazla hayvan edinmek isterdim. Bir akvaryum, bir çift kedi ve birkaç köpek daha. Ama evde sağlıklı bir şekilde hayvan beslemek, çocuk büyütmek kadar pahalı.
Yazarın ilk kitabı ''Annemi bir kez daha görebilsem''i severek ve heyecanla okudum. Cevaplanması gereken sorular ve çözümlenmesi gereken problemler vardı. İkinci bir devam kitabının olduğunu öğrenince gözlerim parladı ve hemen aldım. ikinci kitap, birinci kitabın havada kalan hiç bir sorusunu cevaplandırmadığı gibi beni boğdu. Ticari kaygılar ve maddi unsurlar için yazıldığına tamamiyle emin oldum. Açık konuşmak gerekirse, zana'nın annesinin evliliği ve ya kitabın sonunda çocukların halı üstünde ev ödevlerini yapması beni pek ilgilendirmiyor. Nadia'ya noldu kurtulabildi mi ? Şu an nasıl bir hayat sürüyor bunların hiç birinin cevabı bu kitapta yok. Arap kadın ve erkekleri canavar olarak lanse edilmiş, ha o toplumdan pek haz etmesemde, bu tarz canavarlaştırılmalarına da kusura bakmasın karşıyım. Hiç bir çocuk kundağındayken iyi bir insan mı yoksa kötü mü olacağı bilinmez. Tekrar altını çizerek belirtmek gerekirse, birinci kitabın baskısından iyi gelir sağlayan, yazarın ikinci kitaptanda bu başarıyı sağlamayı ummasıyla yazdığı kitap.
Kadının yeryüzünde gördüğü ya da göremediği değeri gözümüze sokan bir kitap. Kadının bir mal gibi alınıp satıldığı, özgürlüğünün olmadığı bir toplum ne kadar gelişip ilerleyebilir ki? Haydi gelişmeyi de geçtim, böyle bir toplum kendini nasıl insani bir toplum olarak nitelendirebilir ki?
Onları, bizi öldürmekten alıkoyan tek şey, eğer vururlarsa, çocuklarına ve evlerine bakacak, su taşıyacak veya ellerini sıcak fırınların içine sokacak, odun getirecek ve ürünlerini ekmek için hiç kimsenin kalmayacak olması.
çünkü bu kadarını bekleyemez bizden. Af dilemenin zamanı çoktan geçti. Affetmeyi imkânsız kılacak kadar uzun sürdü acılar. Biz yalnızca, katlandığımız kâbusun en azından bir kısmını unutma fırsatına kavuşmak istiyoruz