Yüce bir davanın ardına düşmüş gibi, yiğitçe, köpüre köpüre ilerliyordu güneye doğru. Denizin gülümseyen enginliği zaman kavramını önemsiz kılıyordu. Günler, bir deniz fenerinin çabuk çabuk yanıp sönüşleri gibi birbiri ardından koşturuyor, olaylı kısa geceler, başlamasıyla bitmesi bir olan düşlere benziyordu.