Nasrettin Hoca Fıkralarından Seçmeler
Nasreddin HocaEn Eski Nasrettin Hoca Fıkralarından Seçmeler Sözleri ve Alıntıları
En Eski Nasrettin Hoca Fıkralarından Seçmeler sözleri ve alıntılarını, en eski Nasrettin Hoca Fıkralarından Seçmeler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Bak Nasıl Akıllandın!
Hoca yolculuk sırasında mola verip bir hana girer, bu sırada hana bir başka yolcu daha girer ve ikisi birden hancıdan yiyecek bir şeyler isterler. Fakat hancı yiyecek olarak sadece bir balık olduğunu söyler ve bunu paylaşmalarını önerir.
Bunun üzerine Hoca :
- Ben balığın sadece başını yiyeceğim der.
Hancı bunun nedenini sorar. Hoca da :
- Balık başı zekayı artırır, balık başı yiyen insan akıllı olur, der.
Bunun üzerine diğer yolcu hemen atılır ve Hoca'ya :
- Balık başını niye sen yiyeceksin, ben yemek istiyorum, der.
Hocada itiraz etmez. Balığın koca gövdesini Hoca yer ve bir güzel karnını doyurur. Diğer yolcu ise sadece balığın başını yer ve Hoca'ya seslenir :
- Sen koca gövdeyi yedin, karnını doyurdun; ben sadece kafayı yedim, aç kaldım, der.
Hoca da bunun üzerine şunu der:
- Bak nasıl akıllandın!
"Bir toplulukta Hoca'ya sormuşlar:
Hocam köylü mü daha büyüktür, padişah mı ?
Hoca hiç düşünmeden cevap vermiş. Tabii ki köylü büyüktür.
O tarlasını ekip biçmezse padişah aç kalır."
Hoca hurma yerken çekirdeklerini çıkartmıyormuş.
Karısı:
-Efendi hurmayı çekirdğiyle mi yiyorsun?deyince
-Elbette!Ben hurmayı aldığım zaman hurmacı da hurmayı çekirdekleriyle tarttı da bana verdi demiş.
Evlilik
Hocaya :
- Efendi, demişler, evlilik ne demektir?
Sakalını sıvazladıktan sonra cevap vermiş:
- Gündüzleri çifte hırlama, geceleri çifte horlama!
Sayfa 256
Ayağını Sıcak Tut
Bir mecliste hazır bulunanlardan biri Nasreddin Hoca'ya sorar:
"Hoca Efendi,'tıp' dedikleri şey nedir?"
Hoca şöyle bir düşünür, sonra şiir gibi konuşmaya başlar:
"Kısaca söylemek gerekirse arkadaşlar, tıp şudur: Ayağını sıcak tut,başını serin; eline bir iş al,düşünme derin."
Yemeğin Buğusu Paranın Sesi Fıkrası :))
Nasrettin Hoca Akşehir’de kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış bir aşçı, diğeri de boynu bükük bir fakir adammış.
Aşçı söze başlamış:
– Hocam demiş, ben bu adamdan davacıyım. Dükkanın önünde fasulye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde somun
Nasrettin Hoca'nın Yaşı Fıkrası :))
Nasrettin Hoca’nın yakın dostu, Nasrettin'in yaşını merak eder ve sual eder:
– Nasrettin Hocam kaç yaşındasın? Nasrettin Hoca yanıt verir :
– 50 yaşındayım. Aradan çok seneler geçer sonra adam Nasrettin Hoca'ya yeniden sorar:
– Hocam kaç yaşındasın?
– 50 yaşındayım der tekrardan Hoca. Dostu afallar ve sual eder:
– Hocam bu nasıl iş? Seneler evvel de bu soruyu sormuştum ve sen de 50 yaşındayım demiştin.
– Eee erkek adam lafından döner mi hiç?
İSTEDİĞİN KADAR VADE :))
Nasreddin Hoca'nın komşusu:
- " Hocam,bana vadeyle borç para verir misin?"
Hoca:
- " Para veremem ama istediğin kadar vade verebilirim"demiş.
Ağzım Yırtılacaktı :))
Bir toplulukta gevezenin biri gecenin geç vaktine kadar, sözü hiç kimseye bırakmadan konuşmuş durmuş. Hoca onu dinlerken esneyip durmuş. Toplantı bitip ayrılırken geveze adam:
- Hocam hiç ağzını açmadın? demiş.
-Açmaz olur muyum? Az daha ağzım yırtılacaktı!
Buralı Birine Soruver
:))
Bir gün Nasreddin Hoca’nın yolu, daha önce hiç geçmediği bir köye düşer. Hoca’yı gören bir
köylü;
“Efendi, Hoca’ya benziyorsun. Sen bilirsin, bugün günlerden ne?”
Keyfi yerinde olmayan Hoca, köylüyü süzdükten sonra;
“Ben köyünüzün yabancısıyım. Ne bileyim sizin gününüzü? Sen buralı birine soruver.”
deyiverir.