Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yeniden Diriliş ve Kurtuluş İçin

Ne Yapmalı?

Oktay Sinanoğlu

Ne Yapmalı? Gönderileri

Ne Yapmalı? kitaplarını, Ne Yapmalı? sözleri ve alıntılarını, Ne Yapmalı? yazarlarını, Ne Yapmalı? yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birçoğu hiçbir zihni veya fiziki üretim yapmayan, tayin edilmiş adaylar, siyaseti bir geçim, hatta esaslı bir gelir kaynağı olarak görüyor.
Yabancının, dost postundaki düşmanın toplum/kültür mühendisleri öyle yapmışlar ki, her şeyin sahtesini kurup aslını unutturmuşlar; içini boşaltıp her kesimde hakikileri ezmişler.
Reklam
Bir ülkeyi soymanın birkaç "Küresel" yöntemi var: Biri bankaları özelleştirip (yahut düzgün özeline el koyup) hortumlatmak. Bir diğeri kurları dalgalanmaya bırakıp etkilemek ve birden milletin elindeki paranın değerini (ve kişi başına geliri) yarıya indirmek. Bu yöntemin matematiksel kuramını bulup uluslararası "Pysica A" dergisinde yayınlamış Avrupalı bir kuramsal fizikçi bile var.
İnsan, hedefleri ne kadar kendinin ötesinde toplumu, ulusu, sonra insanlık içinse o derece insandır. Yoksa bir kemirgenden ibâret kalır.
Neyin lâfı çok ediliyorsa o şeyin kendisi ortalıkta yok demektir.
Siyasete, kişisel çıkar peşinde ülkeye her türlü zararı vermeye hazır olanlar değil, bu millete, halka ve vatanına hizmet aşkı ile yanıp tutuşanlar, bazı yeteneklere de sahip olanlar girmeli.
Reklam
Victor Hugo idi galiba söyleyen: "zaman geçiyor deriz. Fakat heyhat, geçen zaman değil, biziz." Acıklı bir lâf.
Çünkü bir ülkeyi yok edeceksen önce eğitimini yok edeceksin. Eğitim vasıtasıyla dilini, kültürünü yok edeceksin, kimliğini, kişiliğini yok edeceksin. Ondan sonra, kafa da çalışmaz hale gelecek.
Türkiye'de birinci sorun iktisadi değildir. Haysiyetsizlik ve aşağılık duygusudur.
Ne demiş Çörçil? Herkesi bazen kandırabilirsin; bazılarını her zaman kandırabilirsin; ama herkesi her zaman kandıramazsın.
Reklam
Durup dinlenmeden çalışacağız; aldatılmışları aydınlatacak, gafiller uykusundakileri uyandırmaya devam edeceğiz.
Şimdi yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden kaynaşmasına, bilinçlenmesine, vatanını, milletini kendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına önayak olmaktır.
ALMANYA'DAKİ TÜRKLERE TÜRKÇE ENGELLENİYOR, AMA TÜRKİYE'DE...
Alman "dostlarımız" lahana turşusunu pek sever. Tevekkeli değil: "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" deyişi de onlara pek uygun. Niye mi? Biliyorsunuz, Almanya yıllardır Türkiye'de, Lozan'a göre azınlık sayılmayan kardeşlerimizden birer azınlık yaratmaya, dahası onların eğitimlerini "anadil"lerinden (başka bir kökenden geldikleri kendilerine yutturulmuş bazılarının Türkçeden başka bir anadili olmadığı halde) görmeleri için çaba harcamaya devam eder; Alman Devleti, kendi ülkesindeki sahici azınlıkların (örn. Türklerin) kimliklerini, dillerini ciddiye alırmış gibi. Almanya'daki Türklere gelince "perhiz". Türkiye'de azınlık yaratmaya gelince "lahana turşusu". İşte bu.
Do you speak English
Sayın hanımefendi karşısındaki İtalyanlara dönüyor, tabii ne kadar İngilizce bildiğini gösterecek: "Do you speak English" demeye kalkıyor; onlarda İtalyanca cevap veriyor. Yanındakilere dönüp: "Yahu bunlar ne biçim bilim adamı, İngilizce bile bilmiyorlar" diyor. Çünkü o karıştırmış, bilim adamı olmakla, Tarzan olmayı.
T O P
Çok küreselleşirsen, küre olursan, futbol topuna benzersin, gelen giden bir tane çakar, yuvarlanır gidersin.
351 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.