Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt)

Münir Muhammed Gadban

Öne Çıkan Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt) Gönderileri

Öne Çıkan Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt) kitaplarını, öne çıkan Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt) sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt) yazarlarını, öne çıkan Nebevi Hareket Metodu (Tek Cilt) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişilerin inanmış oldukları akidelerine bağlı kalmaları kadar, insanlar üzerinde büyük bir etki yapan başka hiçbirşey yoktur.
İslam kütüphaneleri Peygamber Efendimizin (s.a) hayatını anlatan kitaplarla doludur. Eğer yeni bir şey getiremiyorsak bu konunun tekrarında ne yarar vardır?
Reklam
İlk hedef, kişiliklerin değil davaların üstün gelmesidir.
Çünkü nefislerde küllenmiş olan hak ateşi, şüphesiz günün birinde doğru yolda yürüyen ezilmişlerin yardımı için parlayacak ve yanacaktır.
İnançtan taviz vermek suretiyle uyuşmak, İslam'dan taviz vermek suretiyle anlaşmak, İslam sancağından başka bir sancağın altında birleşmek reddolunmuştur ve caiz değildir. Bizimle düşmanlarımız arasında Allah hükmünü verene kadar sabredeceğiz. O hükmedenlerin en hayırlısıdır.
Hicret eden müslüman kadınlardan biri ile kocası arasında geçen şu konuşmayı kesinlikle unutmuyoruz. Daha henüz müş­rikken Ömer kadına: “Ey Ümmü Abdullah, çıkış zamanınız gel­di” diyor. Kadın da: “Evet ey Ömer, bizlere eziyet ettiniz, her türlü işkenceyle bizi aciz ettiniz ve memleketimizden çıkardınız” diyor. Ömer de: “Sağlıcakla gidin” diyerek ayrılıyor. Daha sonra kocası yanına geldiğinde, Ömer'in kendisine nasıl nazik davrandığını ona anlatıyor. Kocası: “Ne dersin, Ömer'de İslâm'a girebilir mi sence?” diye sorunca, kadın: Allah'ın adına yemin ederimki, El-Hattab'm eşeği müslüman olsa, Ömer yine müslü­man olmaz” diyor. Bu kadın, eğer Ömer'in İslâm'a karşı açmış olduğu şiddetli savaşı görmemiş olsaydı, herhalde Ömer'in İslâm'a girmesi konusunda bu kadar umutsuz olmazdı. Günümüzde, İslâmi hükümeketin, bu büyük şahsiyetleri çok iyi bir şekilde seçmeye ve kalın, karanlık perdenin altında gizli olan kıymetli cevherlerini ortaya çıkarmaya gerçekten de çok ihtiyacı var. İslâmi hareket, bütün gücü ve imkanlarıyla bu perdeyi aşarak, kalbin gizli olan tellerine dokunmalıdır. O za­man bu kalp İslâm'ın nuru ile canlanacak, imanın lezzeti ve muhteşemliğiyle etrafa ışık saçacaktır.
Reklam
Mükemmel Tespit
Medine tam beş yıl, Kureyş'in yıkıcı hücum ve işgallerine maruz kalmıştır. Bu hucumların sonuncusu ise, müslümanların kökünü kurutmak için tam onbin savaşçının katıldığı Hendek gazvesidir. Hendek savunmasıyla, kafirler geri püskürtüldük­ten sonra, Rasülullah (s.a): " Bu andan itibaren biz onlara kar­şı harbedeceğiz. Onlar bize karşı
Peygamber Efendimiz zamanındaki müslüman toplumun gizli çalışma merhalesinde, hür-köle, kadın-erkek, genç, yaşlı ve çocuk olmak üzere, toplumun her grubuna mensub insanların, İslâm’a katıldıklarını görüyoruz. Hatta, Kureyş ve diğer kabilelerin bütün boylarından, Mekke’deki her kabile­den en azından bir veya iki kişi İslâm’a girerek, müslüman top­lumun o günkü yapısını oluşturmuşlardır.
Egemen güçlerle, İslam'ı sadece vicdanda inanç ve mescitte ibadet sanan Müslümanlardan bazı dindarlar arasında görmüş olduğumuz uyumun sırrını buradan anlıyoruz. Bu kimseler İslam'ı toplumsal hayatlarına sokmadıkları için, tağutlar kendilerinden korkmamaktadırlar.
Reklam
Rasülullah (s.a) hadisinde bu ümmetin emirlerinin en hayırlılarını sevgi yoluyla belirtmiştir. “İnananların en hayırlısı sizin kendilerini sevdiği­niz ve kendilerinin de sizi sevdiği, kendilerine duacı olduğunuz ve kendilerinin de sizlere duacı olduğu kişilerdir. İnananları­nızın en şerlileri de, kendilerine buğuz ettiğiniz ve kendilerinin de sizlere lanet ettiği kimselerdir" buyurmuştur. İslâmi hareketin yönetici kadrosunun bu manayı idrâk edip, onun çerçevesinde çalışmaya ne kadar da ihtiyacı var!...
Ya­hudilerle, Filistinliler arasında yapılan ateşkes andlaşmaları, sa­dece bozulmak için yapılmış andlaşmalardır.
Nehdiyye ve kızı, Abduddâr oğullarından bir kadının köleleri idiler. Ebu Bekir (r.a) bir gün önlerinden geçerken bu kadın, kendilerine un taşıttırıyor ve; ‘vallahi sizi kesinlikle azâd etmiyeceğim” diye söyleniyordu. Ebubekir (r.a) kadına “Ey Ümmü filan, bu köleleri bana satar mısın?” dedi, kadın da “Satarım, sen onların aklına girdin (müslüman etmek­le onları bozdun), satın al da onları azâd et”dedi. Ebubekir (r.a): “İkisini kaça verirsin?” diye sordu. Kadın da bir fiat belirledi, Ebubekir (r.a): “Tamam, onları satın aldım, bundan sonra bu ikisi hürdür, (onlara dönerek) kadına ununu verin” dedi. Onlar da “Yerine boşaltıp ondan sonra gidelim mi. Ey Ebubekir” dedi­ler. O da onlara: “Nasıl istiyorsanız, öyle yapın” dedi.
Müslüman gençlerin inancı, kendisi için hayatındaki her şeyden daha değerli ve dinine olan bağlılığı, ailesine eşine, çocuklarına, toprağına, malına, evine, vatanına veya menfaatine olan diğer bütün bağlardan daha kuvvetli olabilecek bir şekilde yetiştirilmeleri gerekir.
121 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.