Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nefi Hayatı Sanatı Eserleri

Haluk İpekten

En Eski Nefi Hayatı Sanatı Eserleri Sözleri ve Alıntıları

En Eski Nefi Hayatı Sanatı Eserleri sözleri ve alıntılarını, en eski Nefi Hayatı Sanatı Eserleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne tende cân ile sensüz ümîd-i sıhhat olur Ne cân bedende gam-ı firkatünle râhat olur *** Ne çâre var ki fırâkunla eglenem bir dem Ne tâli’üm meded eyler visâle fursat olur
Sayfa 165 - Akçağ
"Âşıka ta'n etmek olmaz mübtelâdur neylesü Âdeme mihr ü mahabbet bir belâdur neylesün" Âşığı ayıplamak doğru değildir, ne yapsın alışmış bir kere. İnsanoğluna aşk ve sevgi bir beladır ne yapsın.
Sayfa 190
Reklam
Bana Tahir efendi kelp demiş İltifatı bu sözde zahirdür Maliki mezhebim benüm zira İtikadımca kelp Tahirdir
Sayfa 70
Sabri
Hayal kudreti Nef'î'ninkine yakındır. Üslûbu bazan Nef'î'nin üslûbu kadar âhenkli ve mükemmeldir. Mübalağada çok defa Nef'îden de ileridir: Fakat Nef'î'nin ustalığı onda olmadığı için, mübalağası insanı yadırgatır. Böylece dış görünüşü, şekli bakımından mükemmel olmakla beraber, Sabrî'nin şiirlerinde Nef'î'deki heyecan ve mana derinliği yoktur. Bu yüzden şiirleri kuru ve yüzeysel kalır.
Sayfa 19 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Şeyhülislâm Yahyâ
Yahya Efendi, hayatında ciddi, dürüst ve namuslu bir şahsiyet olarak tanınmıştır. Edebî hayatında ise zarif ve nüktedan bir şairdir. Bu yüzyılın büyük gazel şairleri arasında sayılır. Devrin bütün şairleri, Nef'î başta olmak üzere kasideler sunarak övgüsünü yapmışlardır. Yahyâ, gazelde Bakî ile Nedîm arasında bir köprü görevi görmüştür. Şiirlerinde kelime oyunlarından çok, samimi duygu ve heyecanlarını dile getirmiştir. Şiirlerinde Bakî'nin şekil mükemmeliyeti ve sanat kudreti, Nevî'nin sadeliği ve samimiyeti görülür. Bazen Nedîm'i hazırlayan coşkun ve şuh beyitlere de tesadüf edilir, Aşk, şarap ve rindliği terennüm eden: Mescidde riyâ-pîşeler etsün ko riyâyı Meyhaneye gel kim ne riya var ne mürayî beyti meşhurdur. Nedim'i hatırlatan şu tanınmış beytinde de, İstanbul güzellerini anlatır: Korkarım cennetde de uşşak rahat görmeye Öğrenirse şîve-i hûbân-ı İstanbulu hûr
Sayfa 21 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
1. Hayatı
Nef'i böyle, bir taraftan padişahın ve diğer taraftan devir büyüklerinin sevgi ve takdirlerini kazanırken devrin en büyük şairi olarak anılmağa başlamıştı. Ününün bu derece artması, başta padişah olmak üzere devrin büyükleri tarafından korunması, diğer şairlerin kıskançlığını arttırıyordu. Üstelik çekinmeden herkesi hicvetmesi de yeni yeni
Sayfa 54 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Reklam
3. Sihâm-ı Kazâ
Gürcü Mehmed Paşa'nın Nef'î'yi öldürtmek istediğini, fakat şeyhülislâmın fetva vermediğini, paşa için yazdığı ve birinciden daha ağır olan ikinci hicviyesinden anlıyoruz: Hele bu hükme gavur kadısı olmaz râzı Kande kaldı ki müselmân-ı müsellem a köpek Bî günâh katle rızâ var mı şerî' atde sor a Gör ne der Hazret-i müftî-i mükerrem a köpek Bu "a köpek" redifli kaside en ağır sözlerle devam eder: Vây ol devlete kim ola mürebbîsi anun Bir senün gibi denî cehl-i mücessem a köpek Sen kadar düşmen-i devlet mi olur a hınzır Ne turur saltanatun sâhibi bilmem a köpek Ehl-i dil düşmeni dîn yoksulı bir mel'unsun Öldürürlerse eğer cân be-cehennem a köpek
Sayfa 66 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
III. SANATI
Nef'î'nin kendi devri şairlerinden Şeyhülislâm Yahya'yı da beğendiği ve tanzîr ettiği görülüyor. Yahyâ'nın iki gazeline nazire söylemiştir: Yahyâ; Cihânda âşık-ı mehcûr sanma râhat olan Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur Nef'î; Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhat olur Ne cân bedende gam-ı fırkatünle râhat olur Yahyâ; Zülf-i pür-çînün gamından dîde kim pür-tâb olur Her ne bahre kim düşe bir katresi girdâb olur Nef'î; Kâre-i seyr kim yolında garka-ı hûnâb olur Bahr-i aşka geh habâb olur gehî girdâb olur
Sayfa 73 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Nef'î; Derdüm nice bir sinede pinhân ederim ben Bir âh ile bu 'âlemi vîrân ederim ben Yâre derdim diyemem bezm-i şarâb olmayıcak Cürmüm ikrâr edemem mest ü harâb olmayıcak
Sayfa 77 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
III.SANATI
1. Vuzûh ve Belagat: Nef'i'nin şiirinde ilk göze çarpan özellik vuzûh ve belâgat, yani açık ve düzgün, kusursuz söyleyiştir. Bu, kasidelerinde de gazellerinde de görülür. Arap edebiyatının bu belirgin özelliğini Nef'i, yaradılışının da etkisiyle almış, benimsemiştir. Bu konuda Nef'i'nin örnek aldığı Arap şairi Mütenebbî'dir. Dîvân edebiyatının belirli lūgati içinde söylemek istediklerini apaçık, dümdüz ve kusursuz olarak söyler. Nef'i, Fuzuli'de, Na'ili'de, Şeyh Gâlib'de ve derece derece öteki dîvân şairlerinde görüldüğü gibi kapalı, girift mazmunlara şiirinde yer vermez. Beytinin ilk anlaşılan anlamı altında gizli bir anlamı yoktur. Kullandığı kelimelerin ikinci ve mecâzî anlamlarını düşünmez. Her kelimeyi sözlükteki anlamı ile kullanır. Bu bakımdan Nef'i'nin şiirinde derin anlamlar aramak, kelimeler arasında uzaktan ilişkiler kurmağa çalışmak ve açıkça anlaşılan anlam dışında zorlamalarla başka anlamlar bulmağa çalışmak boşunadır. Nef'i ne söylemek istemişse, açıkça onu söylemiştir.
Sayfa 79 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Reklam
Mübalağa
Nef'î bu mübâlağa sanatını en iyi kullanan şairlerdendir. Nef'i, haşin bir ruhtur. Coşkun tabiatında ölçü yoktur. Övgülerinde de hicivlerinde de, fahriyelerinde de mübâlağahdır. Nef'î hiçbir şeyden, hatta ölçüsüz olmaktan bile çekinmez. Dîvânında en seçkin kelimelerle, abartarak göklere çıkardığı şahısları, Sihâm-ı Kaza'sında en galiz sözlerle yerin dibine batırır. Hislerinde ve duygularında bu derece aşırı olan şair, hayallerinde de aşırıdır. Çok zaman insanın hayal sınırlarını zorlar.
Sayfa 81 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Der-ta'rif-i şehr-i Edirne ba-medh-i Sultan Ahmed
13. Yohsa şimdi eyleyen âb u hevâsın terbiyet Âfitâb-ı devlet-i şâh-ı cihân-ârâ mıdur (... Rıdvân der) Yoksa şimdi havasını ve suyunu besleyip- güzelleştiren cihanı süsleyen padişahın devlet güneşi midir? 14. Ya'ni Sultân Ahmed-i âdil ki ferş-i dergehi Arşdan â'lâ değilse çârhdan ednâ mıdur Adil Sultan Ahmed. Onun sarayının zemini Arştan daha yüksek değilse bile çarhdan da aşağı mıdır?
Sayfa 124 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
VI
Ne tende cân ile sensüz ümîd-i sıhhat olur Ne cân bedende gam-ı fırkatünle râhat olur Ne çâre var ki fırâkunla eglenem bir dem Ne tâli'üm meded eyler visâle fursat olur Ne şeb ki kûyuna yaz sürmesem o şeb ölürim Ne gün ki kâmetüni görmesem kıyâmet olur Dil ise gidti kesülmez hevâ-yı 'aşkundan Nasihat eyledügümce beter melâmet olur Belâ budur ki alışdı belâlarunla gönül Gamun da gelse dile bâ'is-i meserret olur Nedür bu tâli' ile derdi Nef'î-i zârun Ne şûhı sevse mülayim dedükçe âfet olur
Sayfa 165 - Akçağ Yayınları:183 Divan Şiirleri/ Biyografi İnceleme:5Kitabı okudu
Ehl-i dildir diyemem sinesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil
Sayfa 184 - Akçağ
Bana Tahir efendi kelp demiş İltifatı bu sözde zahirdür Maliki mezhebim benüm zira İtikadımca kelp Tahirdir
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.