"Yetenek ilgi ve anlayış gerektirir. Büyük emeklerle uykusuz kalarak, açlık ve zorluk çekerek elde ettiklerine kibir ve küçümseyerek bakacaklar. Gelecekteki dostların sana ne destek ne de cesaret verecekler. Senin iyi yönlerini asla söylemeyecekler. Senin her hatanı bulup ortaya çıkarmaktan büyük bir zevk alacaklar. Sadece yanlışlarınla ve hatalarınla ilgilenecekler."
Yalnız sonraları, hayatta, benim gibi anormal derecede içine kapanık başka çocuklara rastladığımda gördüm ki, onlar da bir kere bağlandıklarından başkasına kalplerinde yer vermiyorlardı.
Dostoyevski diğer romanlarında olduğu gibi bu romanında da bilinçaltının dehlizlerini tıpkı bir soğanın katmanları gibi iç içe ustalıkla geçirmiş. Fakat bu eserde tıpkı diğer Dostoyevski eserlerinde olduğu gibi patolojik sıkıntılar çeken ve geçmişi travmalarla dolu karakterler var. İşte bu yüzden Dostoyevski'nin kitaplarını anormal insanlar için
Piyanonun yanına gidip tuşlara bir iki kere dokundu. Tam o anda bir teli koptu piyanonun, uzun uzun vınladı...
Piyanoyu göstererek, duygulu:
- Duyuyor musun Netoçka? dedi, duyuyor musun? Çok germişler bu teli. Dayanamadı, öldü. Duyuyor musun ne acıklı inleyerek ölüyor sesi!
Önce elime vermişti paraları. Sonra geri aldı, koynuma yerleştirdi. Soğuk gümüş paralar tenime değince ürperdim. Paranın ne demek olduğunu o anda anlıyordum sanki.