Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ney'in Sırrı

Beşir Ayvazoğlu

En Eski Ney'in Sırrı Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ney'in Sırrı sözleri ve alıntılarını, en eski Ney'in Sırrı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hâlâ ayrılıklardan şikayet eden ney’in ‘biricik sırrı’ hakikaten ‘hasret’tir. O halde “Bişnev in ney...”
Sayfa 199Kitabı okudu
Hâlâ ayrılıklardan şikayet eden ney’in ‘biricik sırrı’ hakikaten ‘hasret’tir. O halde “Bişnev in ney...”
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
"Emin Dede sadece büyük bir neyzen değil, aynı zamanda hâfızasına aldığı binlerce eseri kendisinden sonrakilere aktarmak suretiyle, son derece kritik bir dönemde, geleneğin ciddi bir kırılmaya uğramadan devam etmesini ve bugüne ulaşmasını sağlayan üç beş kişiden biridir."
"Hâlâ ayrılıklardan şikâyet eden ney'in "biricik sırrı" hakikaten "hasret"tir. O halde "Bişnev in ney..."
" Şiiri ve tefekkürüyle Türk kültürünü asırlardır besleyen Mevlânâ Celâleddin, engin hâyâl gücü ve inanılmaz ilhamıyla, sadece kendi çağına ve içinden çıktığı toplumun insanlarına değil, bütün insanlığa seslenebilen büyük bir sufi, kudretli bir şair ve düşünce adamıdır."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
"Nây/ney adı verilen ve kamıştan yapılan nefesli saz, o zamandan beri,dilinden anlayanlara bu yakıcı sırrı açıklamakta, mutlak güzellliğe( hüsn-i mutlak) duyulan derin aşk ve hasreti dile getirerek ayrılıktan şikaye edip durmaktadır."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Açıkcası eski musiki Tanpınar için 'mâziyi açacak bir anahtar'dı."
Kapı YayınlarıKitabı okudu
Tanpınar’ın ifadesiyle Mevlevilik, teşrifatı, nezaketi, terbiyesi, sülûkun erkânıyla tıpkı musikisi gibi daha sonraki zamanın, Osmanlı devrinin ve biraz da İstanbul’undur.
2. Beyazıd devri vezirlerinden İskender Paşa’nın 1491 yılında Galata sırlarında inşa ettirdiği Kulekapısı Mevlevihanesi faaliyete geçtiğinde, Mevleviliğin tarihinde yepyeni bir devir, İstanbul devri başlamış oluyordu. Ancak bu dergâhın Osmanlı aydınlarını ve üst tabakasını etkileyebilmesi için Şârih-i Mesnevi İsmail Rusuhî Dede’nin postnîşin olmasını beklemek gerekecektir.
Reklam
Yalnızca Avcı Mehmet’in değil, aynı zamanda şair, bestekar ve büyük bir asker olan Kırım Hanı Gazi I. Selim Giray’ın da himayesini gören Itrî, hiçbir zaman geçim sıkıntısı çekmemiş talihli sanatkarlardan biridir. Fakat zenginliğinin iç dünyasını fakirleştirmediği, engin bir ruh zenginliğini yansıtan muhteşem eserlerinden anlaşılmaktadır. O, Yahya Kemal’in ifadesiyle “şafak vaktinin cihangîri”dir ve “saltanatlı Tekbir”iyle İslam ruhunu benzersiz bir mükemmeliyette sese dönüştürmüştür. Segâh Salât-ı Ümmiye’si, Dîlkeş-hâveran Gece Salası, Rast Na’tı, Rast ve Nühüft Teşvih’leri, Mâye Cuma Salat’ıyla dini hayatımızda İslam’ın ruhuna uygun musikinin zenginliğini getiren Itrî, Segâh Mevlevî Ayini’yle de tasavvufun göz kamaştırıcı derinliklerinde gezinir
Ebu Bekir Dede’nin ölümü üzerine henüz on üç yaşında olmasına rağmen, üç erkek kardeşin en büyüğü sıfatıyla Yeni Kapı Mevlevihanesi postuna oturan Ali Nutkî Dede (1762-1804), Galib Dede’nin de şeyhiydi.
Esrar Dede’nin Tezkire’sini kısaltarak Semâhane-i Edeb (1309) adlı bir eser vücuda getiren Ali Enver şu dikkate değer cümleleri Mevlevilerin edebiyatla ilişkisini çok iyi özetler: Mevlevi tekyelerine Mekteb-i Edeb demek daha ziyade yakışık alır. Şi’r, musikî, sükût bu tarîk-i şerifün ahz-ı şeriâtindendir. Bu cihetle dâhil-i tarîkat olanlar şair olmazlarsa bile mutlaka şi’r okuyacak veyahut şi’rden mülezziz olacak mezâka sahip bulunurlar
Nedim Olmakta derûnunda hevâ âteş-i sûzan Nâyın diyebilmem ki ne hâlet var içinde
Aziz Dede’nin neylerinden biri elden ele dolaştıktan sonra Neyzen Şevki Sevgin’de karar kılmıştır. Sevgin, 1955 yılına kadar kullandığı bu emektar ney’i Ankara Radyosunda bir sabah programında son defa üfledikten sonra gözyaşları içinde Mevlana’ya bağışladığını açıkladı. O tarihte Konya Mevlana Müzesi müdürü Mehmet Önder, bu hadiseyi anlattığı yazısında “Ney’i postadan ben almıştım” diyor ve “ şöyle devam ediyor: “Ambalajı ellerim titreyerek açtım, başpâresini dudaklarıma götürdüm; son nefesini verir gibi inliyordu. Envanter muamelesini tamamladıktan sonra Mevlana’nın sandukası başında bulunan Mevlevî Mutribi vitrinine yerleştirdim. Mansur neyler sınıfına giren bu yeni misafir, vazifesini yapmış ve istirahata çekilmiş insanların huzuru içinde sahibi Aziz Dede’nin ismini de kucaklayarak ziyaretçilerine Hâmûş, tebessüm ediyordu”.
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.