Bu hepimizin hikâyesi: Macera istiyor ama güvenli alanımızdan uzaklaşamıyoruz, öteleri arzuluyor ama yola çıkamıyoruz, kesinlik istiyor ama tereddütle yaralanıyoruz.
Seyir hâlindeyim, bu bir lütuf gibi. İnsanlara dâhil olamıyorum. Her şey kendi içimde, insanların telaşına dâhil olamıyorum. Allah ile farklı bir muhabbetim var. Hani ruh hisseder ya her şeyi, o travmadan sonra bambaşka bir insan oldum. İnsan kendisine gafil ama Allah bir tünel içerisinde beni korudu. Hırslarım vardı ve bu süreçte bunlardan
Eskiden Çin’de sağlık hizmetleri şöyle işlermiş: Hastalar, hekimlere hasta oldukları günler için değil de, hasta olmadıklarında para öderlermiş. Yani asıl olan hastalık değil de sağlıkmış.
Mesela, kardeşim birinci sınıfa başladığında okuma yazma biliyor, dört işlem yapabiliyordu. Fakat Öğretmeni onu standart olana sabitlemek için ısrarla çizgi çizmesini, “E” yerine “tarak ” demesini bekliyordu. Aynı şekilde küçük kuzenim Yiğitalp, bir hayat bilgisi testinden düşük not almış, öğretmeni annesine Yiğitalp’in yanlışlarını gösterip, durumun ciddiyetini anlatıyordu. “Üzgün olan arkadaşınıza nasıl davranırsınız?” sorusuna, “Hiçbir şey olmamış gibi” cevabım veren Yiğitalp, neden bu soruyu "yanlış işaretlediği sorulduğunda, “hiçbir şey olmamış gibi davranırım çünkü arkadaşım derdini anlatmak isterse anlatır, onu zorlayamam” demişti. Yiğitalp’in cevabı, karakter özelliği olarak değil yanlış olarak sınıflandırıldı, Zira standartlaştırılmış bir eğitim sisteminde, normlara uygun olan cevap arkadaşına neden üzgün olduğunu sormasıydı.
Bugün aynı üniformalarla,senkronik bir şekilde hareket eden,aynı şeyleri öğrenen çocuklar; gelecekte takım elbiselerine, banka hesaplarına, mesai saatlerine daha kolay adapte oluyor.Biz geçmişte aynı tedrisattan geçmiş dünya çocukları, aynı esprilere gülüyor, aynı telefonlarla konuşuyor,aynı bilgisayarlardan yazışıyoruz.Aynı zincir fastfood restoranlarından yemek yiyor, aynı markalardan alışveriş yapıyor, aynı ayakkabıları giyiyoruz, aynı şekilde kokuyoruz.
Şayet çöplerimizden sosyolojik okuma yapan biri olsa aynı manzara ile karşılacaktır.Karton bardaklara yazılı milyonlarca isim...Beyza,Karesi,Ahmad,Jacop,Micheal,Emma..zira dünya Starbucks karton bardaklarından oluşan dev bir çöplük.