Hayat belli bir düzende akar. İnsan doğar, büyür, evlenir…Bazıları bu döngüden tüneller kazıp bilinmeze açılmaya cesaret eder, bazısı düğün davetiyesi gönderir.
.
Evlilik kararı alan bir adamın, babasının yaptığı hataları yapmak istememesi sonucu verdiği çabayı okuyoruz kitapta. Alkolik bir babaya sahip genç adamın anne babası ayrıdır ve annesi bir başkasıyla evlidir. Genç kadının ailesiyle tanışması, isteme, nişan, düğün derken yıllarca konuşulmayanlar konuşulur, sorunlar ortaya dökülür, hesaplaşmalar başlar. Bu arada da sürekli olarak kendini meyhane muhabbetlerinde bulur genç adam. Babasına benzemekten kaçınsa da gittikçe de ona benzer.
Kitap, dağılmış aile ilişkileri, aile özlemi üzerine yazılan güzel bir eser fakat yazarın nerdeyse her sayfada karaktere tekrar ettirdiği, “Ben biracıyım, rakı sevmem.” muhabbeti çok fazla olmuştu. Zaten sayfalarca rakı, bira ve meyhane muhabbetleri dönüyor ve okurken fazlası okuyucuyu da sıkıyor. İsteme ve nişan bölümlerinde eğlenceli adetlerden bahsederek keyifle okuttu. Son bölümlerde ise tahmin edilen bir finali vardı.
#NikahSarhoşluğu
^
^
#alıntı
Hayat belli bir düzende akar. İnsan doğar, büyür, evlenir…Bazıları bu döngüden tüneller kazıp bilinmeze açılmaya cesaret eder, bazısı düğün davetiyesi gönderir.
^
^
@edisyonkitap #ferhatuludere #bloghemsire #edebiyat #kitap
Nikâh SarhoşluğuFerhat Uludere · Edisyon Kitap Yayınları · 202146 okunma
“Hayat belli bir düzende akar.İnsan doğar,büyür,evlenir…Bazıları bu döngüden tüneller kazıp bilinmeze açılmaya cesaret eder, bazısı düğün davetiyesi gönderir.”
Bir erkek, babasına benzemeye başladığı an yaşlandığını anlar…” Gabriel Garcia Marquez
Okuduğum ilk Ferhat Uludere kitabı..ba yıl dım.
Rakıcı babanın biracı oğlu evliliğinin altıncı yıldönümünde meyhanedeki yalnız kutlamasının başlangıcına götürüyor sizi.
“Hayat belli bir düzende akar.İnsan doğar,büyür,evlenir…Bazıları bu döngüden tüneller kazıp bilinmeze açılmaya cesaret eder, bazısı düğün davetiyesi gönderir.”
Nikâh SarhoşluğuFerhat Uludere · Edisyon Kitap Yayınları · 202146 okunma
Bir aile geleneği olarak sülale fertlerimizden biri ne zaman yüz kızartıcı bir suça bulaşsa muhakkak ona iftira atılmış oluyordu. Ve hepimiz buna inanıyorduk. Başkaları suç işler suçlu olur bizim aileden biri suça karışsa muhakkak arkadaş kurbanı olurdu. Herkes hür iradesiyle hata yapmaya karar verir, bizim aileden biriyse, kesin beynini yıkamışlardır. Bizden biri toplumun kabul etmeyeceği bir şeyi kesinlikle yapmaz, yapmışsa da muhakkak kandırılmıştır; birileri suçu onun üzerine atmıştır. Bütün sülale inanıyorduk buna. Birbirimizin hatalarını görmeden, birbirimizi kusursuz kabul ederek yaşayabiliyorduk bir tek.