Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlk Beş Yüzyıl

Nikomedeia ve Hıristiyanlık

Zafer Duygu

Nikomedeia ve Hıristiyanlık Gönderileri

Nikomedeia ve Hıristiyanlık kitaplarını, Nikomedeia ve Hıristiyanlık sözleri ve alıntılarını, Nikomedeia ve Hıristiyanlık yazarlarını, Nikomedeia ve Hıristiyanlık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Arius, IV. yüzyılın ilk çeyreğinde, çok zamandır sürmekte olan kristolojik tartışmalar çerçevesinde; Mesih'in "ilah oluşu" varsayımı ile bir zamanlar Hıristiyanlık dünyasında bu varsayımı tanımlamak amacıyla ortaya atılan λόγος-logos doktrini çerçevesinde, Mesih'in Tanrı'yla ilişkisini dönemin bazı Hıristiyan ilahiyatçılarını rahatsız edecek bir yaklaşım göstererek izaha kalkışmıştır.
Sayfa 82
Constantinus, Hıristiyanlık tarihinde karşımıza çıkan en önemli siyasî figürlerden birisi; Hıristiyanlığın Roma Devleti ile kol kola girip ittifak yaptığı süreci başlatan ve bu dinin kiliseye münhasır yapısını Roma ülkesinin politik yapısına uyarlayarak hiyerarşik bir tertip içinde düzenleyen Roma imparatorudur (ö. 337). Öyle ki, bazı kiliseler için Constantinus havarilere eşit bir azizdir.¹
Sayfa 73 - ¹ Tüm detaylar için bk. Duygu, Hıristiyanlık ve İmparatorluk, ss. 174-258.
Reklam
IV. yüzyılda Hıristiyanlık dünyasındaki entelektüel tartışmalar arasında ilk sırayı işgal eden Ariusçuluk, bizzat Ariusçu ruhbanlar tarafından Lukianos'un teolojik görüşleriyle özdeşleştirilmektedir.
Sayfa 71
Maximinus Daia dönemindeki kovuşturmaların Hıristiyanlık açısından en önemli şehidi Nikomedeia'dan çıkmıştır: "Antiokheialı Lukianos".
Sayfa 69
Constantinus döneminde Hıristiyanlık tarihi açısından büyük önem taşıyan başlıca gelişmeler yine Bithynia merkezli olmuştur. İmparatorluk yönetiminin Hıristiyanlığı yasal bir statüye oturtan fermanları bu bakımdan büyük önem taşımaktadır. Bunların ilki Galerius tarafından Serdica'dan (Sofya) yayımlanmış ve Bithynia'nın metropolisi Nikomedeia'dan ilan edilmiştir.
Sayfa 63
(...) "büyük zulüm" sırasında çok yüksek bir olasılıkla Nikomedeia'da bulunan Lactantius, şehrin piskoposu Anthimos'un ölümünden sonra kentte yaşananları şu sözlerle tasvir etmektedir: Rahipler ve papazlar tutuklandılar. Herhangi bir suç veya itiraf olmaksızın bütün aile fertleriyle beraber infaz edilmek üzere alıkonuldular. Her cinsten ve yaştan insan ateşe atıldı. Bir seferde bir kişi değil, (Hıristiyanlar) gruplar hâlinde bağlanarak topluca yakıldılar. Köleler boyunlarına bağlanmış büyük taşlarla denize fırlatıldılar.
Sayfa 59
Reklam
IV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren (...) İmparator Constantinus tarafından Boğaz'da Byzantion'un üzerine inşa edilen Constantinopolis, imparatorluğun yeni merkezi olarak hızlı bir yükseliş sürecine girmiştir. 358'de yaşanan ve bilhassa Nikomedeia'yı tamamen harabeye çeviren büyük deprem ise Bithynia'nın pek çok bölgesini çok yönlü olarak etkilemiştir. Dolayısıyla, Bithynia'nın IV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren gözle görülür bir düşüş sürecine girdiği gözlenmektedir.
Sayfa 51
IV. yüzyılın birinci çeyreğinde yaşanan ve Hıristiyanlık tarihi açısından son derece büyük önem taşıyan "Diocletianus zulmü", "Tolerans Fermanları" veya "Nikaia Konsili" gibi tarihsel gelişmelerin Bithynia merkezli cereyan ettikleri bilinmektedir. Burada şüphe yok ki Roma İmparatorluk yönetimi açısından siyasî ağırlık merkezinin III. yüzyıl sonlarında Bithynia'ya kayması önemli bir belirleyici faktör olmuştur.
Sayfa 44
III. yüzyıl ortalarında (...) Roma Kilisesi ile bazı Doğu ve Afrika kiliseleri arasında "vaftiz" olma ritüeline ilişkin bir anlaşmazlık baş göstermiştir. Anlaşmazlığın temeli, "sapkın" kabul edilen kimselerce yapılmış vaftizlerin geçerli sayılıp sayılamayacağı yönündeki bir sorunun çözümüyle ilgilidir. Papa Stephanus, "sapkınlar" tarafından yapılmış bile olsa, "Oğul" adına veya "Baba, Oğul ve Kutsal Ruh" (teslis) adına icra edilmiş olan vaftizlerin geçerli sayılması gerektiği yönünde bir kanaate sahipti. Karkhedonlu Kyprianos ile Kaisareialı Firmianos başta olmak üzere önde gelen bazı Doğu'lu ruhbanlar ise bu gibi vaftizlerin tamamen hükümsüz ve geçersiz olduğu iddiasını öne sürmüşlerdir.
Sayfa 42
Roma Kilisesi'nin (..) iddiasına göre, onun Hıristiyanlık dünyasındaki üstün statüsüyle boy ölçüşmek mümkün değildir; çünkü onun üstünlüğü "apostolik"¹ kökeninden gelmektedir. _____ ¹ Bir kilisenin "apostolik" olma iddiasında bulunması, o kilisenin (...) [Havariler Çağı'nda] ve İsa'nın havarileri veya havarilerce görevlendirilen öğrencilerden birisi tarafından kurulmuş olduğunu iddia etmesi demektir.
Sayfa 21
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.