Yerleşik yaşama geçiş ve tarımın (dolayısıyla toprağın) insanların yaşamında hayati derecede rol oynamaya başlamasıyla toprağın verimliliği, kadının doğurganlığıyla özdeş tutulup tanrıça figürinlerinde vücut bulmuştur. Toprağa (ya da doğaya) şükranlarını sunmak isteyen Anadolu insanı, birçok merkezde pişmiş topraktan ana tanrıça figürü yapmıştır. Ana tanrıça figürinlerinin, özellikle Orta ve Batı Anadolu’da ilk Çanak Çömlekli Neolitik Dönemin ileri evrelerinde yaygınlaştığı söylenebilir.
Anadolu'da evcilleştirilen ilk hayvanlar; domuz, koyun, keçi ve sığırdır. Bunun yanında avcılık ve balıkçılık hâlâ beslenmede önemli bir yer tutmaktadır.
Orta Paleolitik Dönem- Bu dönemin ikinci safhası olan Orta Paleolitik, MÖ 200.000-40/35.000 tarihleri arasındaki dönemi kapsamaktadır. Bu dönem içinde önce uzun sıcak bir süreç, ardından bu-zul çağı yaşanmıştır. Böylesi değişen iklim koşulları içinde karşımıza doğa karşısında daha başarılı bir insan tipi olan Neanderthal insanı çıkmıştır.
Anadolu’da Alt Paleolitik Dönemi yansıtan en önemli merkezlerden birisi İstanbul’da Küçük Çekmece Gölü’nün kuzeyindeki Yarımburgaz Mağarası olduğu için bu merkeze ayrı bir sayfa açmak gerekmektedir. Yarımburgaz Mağarası, çok geniş bir mağara olmamasına rağmen gerek doğal özellikleri gerekse arkeolojik dolguları açısından dünyadaki önemli mağaralardan biridir. Uzun süre arkeolojik araştırma yapılan mağara, İstanbul bölgesinin geçirdiği iklim değişikleri ve jeolojik süreçler kadar, bölgede yaşamış ve bugün türü tükenmiş hayvanlar da olmak üzere bölgenin faunası hakkında sağladığı bilgiler nedeniyle bir arşiv gibidir.