yokluğun varlığından kat kat fazlaydı, ama ben yokluğuna alışamıyordum. seni bekliyordum. biraz bitkin, biraz kırgın. cesaretle ve korkuyla. bir kenara itilerek ve o kenarda kinlenerek. kızgın ama dingin, hep dingin. başı öne eğik bir öfkeyle. kendi içinde patlayan bir acıyla. seni bekliyordum. pencereden bakıyordum. pencereden bakarken koşuyor, düşüyor, kanayan dizlerimi ovuşturuyor, kan bulaştırıyordum her tarafıma.