Numaran Bende Var kitaplarını, Numaran Bende Var sözleri ve alıntılarını, Numaran Bende Var yazarlarını, Numaran Bende Var yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Evet.Hadi bakalım.Gidip DÜĞÜNÜMÜ basalım."
"-Sen benim e-postamın sonuna öpücükler mi koydun?İş e-postama?
-Ben hep kendiminkilere koyarım.Arkadaşça bir şey."
Yükte hafif pahada ağır üç nesilden bu yana süregelen aile yadigarı zümrüt taşlı bir yüzüğün kaybolması yeni bir aşkın başlangıcı olabilir mi?
Yazarın kalemini gerçekten çok sevdim.Okurken hem heyecanlandım hem de eğlendim.Elimde olsa başından hiç kalkmadan okuyabilirdim.Son sayfalara geldiğimde heyecanım bir kat daha arttı.Kitap bitmek üzereydi ve hala düğüm çözülmemisti.Çok keyif alarak okudum.
Birbirine yabancı bir kadın ve bir adam aşık olduklarından habersiz.Hem de Poppy'nin evlenmesine 10 gün kala.Herşey bir tesadüf mü yoksa kader dediğimiz şey gercékten var mi?
Poppy anne babasını yıllar önce kaybetmiş ve kardeşiyle birlikte dayısı tarafından büyütülmüş bu yüzden de biraz mağrur ve kendisini eksik hisseden çekingen ama aynı zamanda da düzenli,yardımsever,neşeli, meraklı,tezcanlı bir fizyoterapist.
Magnus eğitimli bir aileden gelen anne ve babası profesör olan ciddi gorünümlü,kuralcı, burnu havada,belli standartları olan, yakışıklı ama aynı zamanda da sümsük bir akademisyen.
Ahhh Sam, sen nasıl güzel gülen hayatı tiye alan,çok fazla ayrıntılara takılmayan yakışıklı karizmatik bir iş adamısın
️Zamanla birbirlerine yakınlaşan ama bunun farkına varamayan Sam ve Poppy sonunda aşkın peşinden gidecekmi?
️Düğünde evet demeye hazırlanan Poppy 'i nasıl bir sürpriz bekliyor?
️Peki Sam kiliseye gelmeden nikahın gerceklesmemesi için nasıl bir yol izliyor?
Merak edenler için devamı bloğumda
Aşık mıyım? Bilmiyorum. Beni sevip sevmediğini bilmiyorum. Onu sevip sevmediğimi bilmiyorum. Tek diyebileceğim, aklımdan hiç çıkmayan tek kişi o. Duymak istediğim onun sesi. Görmeyi umduğum onun yüzü.
Bir süre ikimiz de sessiziz, gerçi sanki hala iletişim kuruyor gibiyiz. Adeta düşüncelerimiz kafamızın üstünde havalanmış sarmal gibi iç içe geçiyor, dönüyor, halka çiziyor, bir yerde buluşuyor, tekrar ayrı yollara sapıyor.
"Sakın sadece, ah, şu iş, deyip geçme." Sam sabrı taşmışçasına kafasını iki yana sallıyor. "Ben de bundan bahsediyorum işte. Otomatik olarak kendini ikinci plana atıyorsun."
"Biliyorum," diyor Sam kibarca. "Aynı zamanda da kendini savunmak ve hakkını aramak da zordur. Ama yapmak zorundasın. İçini dökmeli, ortaya koymalısın."
"Ama ben senin mesajlarını okuduğumda ne gördüm biliyor musun?"
"Hayır." Somurtuyorum. "Ve bilmek de istemiyorum."
"Başkalarına yardım etmek için çırpınan ama kendisi için yardım almayan bir kız gördüm. Şu anda da yardıma ihtiyacın var. Hiç kimse kendini daha düşük ya da başka kulvarda hissederek ya da olmadığı biri gibi olmaya çabalayarak evlenmemeli bence."