Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nureddin Zengi

Ali Emre

Nureddin Zengi Gönderileri

Nureddin Zengi kitaplarını, Nureddin Zengi sözleri ve alıntılarını, Nureddin Zengi yazarlarını, Nureddin Zengi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Seveni okur
Tarih kitaplarını okuyamayan ve buna önyargılı bakan biri olarak kendimi çok zorlamama rağmen bitiremedim. Yani daha roman tarzında ve okunulası anlatılmış ama ben bir türlü içine çekilemedim kitabın. Çünkü tarih nasıl desem, bilinmesi lazım ama kitabı okurken hep " bu gerçekte de böyle mi oldu yoksa yazarın abartısı mı?" sorgusuna düştüm. Belki de beni tarihe tutunduracak o kitabı bulamadım sadece. Bilemiyorum. Bir beklenti içinde olmadan öylesine okuduğum bir kitaptı. Nureddin zengi hakkında kabaca bilgi sahibi oldum en azından
Nureddin Zengi
Nureddin ZengiAli Emre · Temmuz Yayınları · 2017334 okunma
Söz başlı başına bir kıymet değil, kıymeti kendinden menkul bir şey değil. İnsanla kaim.
Sayfa 274 - Temmuz yayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Yaşadığın yer o kadar önemli mi gerçekte? Bence değil. Kalbin boşsa, hayatına katık edebileceğin bir sevgi parçası yoksa, insanlığa bir yararın dokunmuyorsa bir mezar taşından yahut bir demir parçasından ne farkın var?
Sayfa 169 - temmuzKitabı yarım bıraktı
Unutmak, yanı başımızda bekleyen bir ilaç sanki ya da bizi yavaş yavaş çürüten, öldüren bir zehir.
Aynı zamanda sönen kandili ışıklandırmak ve bir baba olarak onun altında ailemle ilgilenmek, çocuklarımla oynamak, yeğenlerimle dolaşmak isterim. Kitap okumak, Rahman'ın nimetlerine şükretmek isterim. Ezan sesine kulak vererek temizlenmek, vaaz dinleyerek kendimi tezkiye etmek isterim.
Sayfa 310Kitabı okudu
Nureddin Zengi
Kolayca unutuyoruz yaşadıklarımızı. Düşündüklerimizi. Pişmanlıklarımızı. Hatta güzidelerimizi, düştüğümüzde elimizden tutup kaldıranları... Unutmak, yanı başımızda bekleyen bir ilaç sanki yada bizi yavaş yavaş çürüten, öldüren bir zehir. Kulağımıza fısıldananları biz de göğe üfleyip ativeriyoruz içimizden. Üstelik zaman adil bir yargıç değil. Tarih de hakikati kollayan dürüst bir sarraf olmaktan cok uzak..
Sayfa 39 - Temmuz yayinlariKitabı okuyor
Reklam
İlacı, merhemi yoktu bazı şeylerin. O yürek kanaması, içteki o insafsız yangın, uçsuz bucaksız bir gözyaşı olup insanı yutan o acı ne yapsa geçmemiş, bitmemişti işte. Kim olursa olsun, kaç yaşına gelirse gelsin, ne denli güçlü ve sabırlı görünürse görünsün içine sardıklarıyla, ruhuna kazıdıklarıyla, gönlüne doldurduklarıyla insandı herkes.
Sayfa 464Kitabı okudu
Nisan ayıydı. Bahar gelmişti. Bahar; yağmurla, bereketle, coşkuyla, sevinçle gelmişti. Ağaçlar çiçeklerle donanmış; dallar, yapraklar canlanmıştı. Allah'ın yeryüzündeki ayetlerinin hâl diliyle dört bir tarafa dal budak salan bu muhteşem kıraati, yeniden dirilişi hatırlatıyordu insana.
Sayfa 463Kitabı okudu
Heyhat! Hayatın bitip tükenmez hünerlerine akıl sır ermediği gibi, ölümün dakik bir melekle meydan okuyan kahramanlığına da hiçbir cengâver güç yetiremiyordu elbette. Ne yaptığın, nelerin tasasını çekerek yaşadığın, defterinde ve heybende ne biriktirdiğin, nasıl anıldığın önemliydi sadece.
Sayfa 458Kitabı okudu
“Sen, yaşayan şehidsin zaten ey efendim! Senin yiğitliğine, merhametine, ahlakına, adaletine, takvana hangi müslüman erişebilir? Hangi cihad ehli, hangi ordu senin girdiğin cenklere gıptayla bakmaz? Müslümanların yurdundaki hangi toprak parçası, seni bağrında misafir etmek için can atmaz? Ahirette hangi şehid, sana komşu olmak istemez?.. Müslümanlara kapanan bütün yolları sen açtın. Zillete duçar olan şehirlerimizin üzerine, izzet incilerini sen saçtın. Kudüs'ün kapısını sen araladın. Sönen ocakları sen canlandırdın. Korkudan titreyen, sönen, pörsüyen kalpleri Rahman'ın inayetiyle sen dirilttin. Her tarafta Allah'ın adını sen yücelttin. Şüphesiz ki yüce Mevlâ senin ecrini eksiksiz verecektir. Bu beldelerde kim senden daha çok hayır duası almıştır? Müslümanlar senden razıdır. Duamız odur ki Allah da senden razı olsun..."
Sayfa 456Kitabı okudu
Reklam
Dünyadan, bire bin veren başakları görerek ayrıldılar.
Sayfa 440Kitabı okudu
Bulundukları şehirden dünyaya bakan, dünyayı da yanlarına çağırmayı öğrenen yiğit ve çoşkulu adamlar, bir zamanlar üzerlerine boylu boyunca çöken evi ayağa kaldırdılar, el birliğiyle onu yeniden inşa ettiler. Enkazın altında kalan zarafet ve hüner bağının yeniden görünmesini, meyve vermesini sağladılar.
Sayfa 439Kitabı okudu
Kavganın bitmediği, çekişmenin ve savaşın kirlenerek uzayıp gittiği bir dünyada çoğu akıl körelir, çürür, sarhoş olur çünkü. Peygamber efendimizin neredeyse bütün savaşları kısadır, hatırlayalım. Kısadır. Temizdir. Akıbeti bellidir. Cehd bitmez, fitneyle mücadele bitmez, kötülükle didişmek bitmez; evet. Fakat kılıç; sözünü olabildiğince çabuk, kesin ve açık söylemelidir...
Sayfa 310Kitabı okudu
Her yerde oluk oluk müslüman kanı dökülmektedir. Yarın ahirette Allah'a nasıl hesap vereceğiz, söyleyin? Ey kalpleri mühürlenmiş gibi yaşayanlar, ey kulaklarını tıklayanlar, ey gözlerine perde inenler! Şehirlerinizde kalbi Allah için, İslâm için atan bir avuç insan da mı kalmamıştır, söyleyin? Böyle zillet içinde yaşamaya daha ne kadar tahammül edeceksiniz, Allah aşkına söyleyin?
Sayfa 303Kitabı okudu
"Vallahi avucunuzdaki bu taşları, bu şevk ve heyecanla gelip Frenklere atsaydınız... Bu iki ayaklı iblisler ya çekip gider ya da hayatlarının bağışlanması için bize yalvarırlardı! Çoğunuz bunu yapmadınız! Yapmıyorsunuz! Bilin ki şeytan, taşladığınız yerde bağlı duran bir şey değildir! Vallahi, taşı yanlış yere atıyorsunuz!.."
Sayfa 303 - Nureddin Zengi'nin Hac vazifesini yaparken idarecilere karşı söylemiKitabı okudu
620 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.