Oğuz Haluk Alplaçin'in (Hayalet Oğuz) İnanılmaz Yaşamöyküsü ve Yapıtları

O Pera'daki Hayalet

Orhan Duru

O Pera'daki Hayalet Gönderileri

O Pera'daki Hayalet kitaplarını, O Pera'daki Hayalet sözleri ve alıntılarını, O Pera'daki Hayalet yazarlarını, O Pera'daki Hayalet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir gün yeni değildir bir öncesinden biliyoruz Eksik şafaklara karşı sarhoş Yaşanmadan eskimiş günlere çıkıyoruz.
Ahmet Oktay'dan naklen
Hayalet Oğuz, her şeyi hiçbir şey, hiçbir şeyi de her şey olarak yaşadı. Üç ad var elimizde: Hayalet Oğuz, Oğuz Haluk ve Oğuz Alplaçin. Hangisiydi bunlardan ve hangi kimliği gerçekti? Bana öyle geliyor ki edinmesi mümkün olabilecek herhangi bir kimliği edinmemek için çalıştı.
Reklam
Bir öykü de Demirtaş Ceyhun'dan: "Metin Eloğlu'nun sergisine gitmiş, bir resim beğenmiş. Almaya kalkmış. Cebinde kaç parası var, çıkarmış. Kapora olarak bırakmış onları, adını da resmin altına yazdırmış. Ne ki bir daha uğramamış sergiye. Metin dert yanıp duruyordu rastladığı kişiye. Hem paranın gerisini ödeyip resmi almıyor hem de satılmasını engelliyor, diyordu. Bir gün yakaladı Oğuz'u. Bir öfke, bir hışım... 'Ulan resmin parasını getir al.' dedi. Oğuz o çelebi hâliyle, gayet sakin, 'Alacam.' dedi. 'Yalnız bekle biraz. Hele resmi asabileceğim bir duvar bulayım." Kendine ait bir duvarı bile olmadı ömründe...
Hayalet Oğuz diye biri
Hiçbir zaman evi, barkı ve bir adresi olmadı. Hiçbir zaman bir bavulu olmadı. Sırtındaki giysi ile yetinirdi. Eline para geçince yenisini alır, eskisini atardı. Yakın arkadaşlarının evlerinde sürdürdü yaşamını. Birlikte kaldığı kimseler hep övgüyle andılar onu.
Oğuz İstanbul'da yaşadı. Oğuz bir dönemi yaşadı. İncecikti. Çeviriler yaptı, şiirler yazdı, dünyayı ve çevresini izledi. Hiçbir zaman bir evi, tek bir sandalyesi bile olmadı, Arkadaşlarının evinde kaldı. Birlikte yaşadığı insanlar hep övgüyle andılar onu... Üzerinde daima bir kitap bulundururdu. Kitaplığı olmadı ama güçlü bir belleği oldu. Bir bavulu bile yoktu, gerektiği zaman üzerindekileri değiştirmekle yetindi. Eşya almadı, eşya tamir ettirmedi, belki de bir tek mobilya mağazasına girmedi. Pasaport almadı, karı almadı, karı boşamadı, kimseyi gebe bırakmadı, resmi dairelere girip çıkmadı... Her şeyi hiçbir şey, hiçbir şeyi her şey olarak yaşadı...
"O, yıllara yayılan bütün bir bohem yaşamının, meyhanelerin, kulüplerin, orjilerin değişmez bir parçasıydı. Büyük bir seyirci. Sabahları bulan içki ve toplantı gecelerinin göz önünde duran hayaleti. Gizli yaratıcı. Belirsizce, sessizce her şeyi reddetmiş bir bohem. Fırtınalı insan ilişkileri ortasından süzülüp geçen sakin bir görüntü."
Reklam
103 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.