En Eski Obsidiyen kitaplarını, en eski Obsidiyen sözleri ve alıntılarını, en eski Obsidiyen yazarlarını, en eski Obsidiyen yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ellerini duvardan aşağıya kaydırıp kalçalarımın yanında durdurdu.
Daemon: "Bence hiç aklından çıkmıyorum. Bir an bile."
Katy: "Aklını kaçırmışsın sen" Nefes nefese iyice duvara yaslandım.
Daemon: "Hatta muhtemelen benimle ilgili hayaller kuruyorsun." Bakışlarını dudaklarıma indirdi. Dudaklarımın aralandığını hissediyordum. "Bahse varım, ismimi defalarca defterlerine yazıyorsun, etrafına da küçük bir kalp çiziyorsun."
Güldüm.
Katy: "Ancak rüyanda Daemon. Düşüneceğim en son kişisin."
Katy: "Seni çekici bile bulmuyorum." (Yalan! Ding! Ding! Yalan.) "Birazcık bile. Sen..."
Daemon bir anda önümde belirdi, yüzümden bir santim bile uzakta değildi. "Neyim ben?"
"Cahilsin." dedim geriye bir adım atarak.
"Ve?" O da öne bir adım attı.
"Kibirlisin. Kontrol manyağısın." Geriye bir adım daha attım ama hala benim alanımdaydı ve yaklaşıyordu. "Bir de, bir de... Hıyarsın."
Katy: "O halde neden dışarı çıkmak istedin?" Taşı silkeledim ve sandaletimi geri giydim. "Cevap vermekten kaçmak çok eğlenceli olduğu için mi?"
Daemon: "Şey, kızdığında yanaklarının pempeleştiğini izlemek keyifli de ondan."
Ona dik dik baktım.
Daemon: "Hastalıklı olsa da sinirlenmeni izlemeyi seviyorum ama bunun yanı sıra başka soruların olacağını da tahmin ettim."
(Daemon'ın ağzından dans sahnesi)
-Daemon Kat' i izlerken-
Bir kaç dakika sonra Ash masaya geldi. Bir şeyler söylüyordu ama onu gerçekten duymuyordum. Ardından Andrew eğildi, parmaklararını önümde şaklattı. "Adamım," dedi. "Senin sorunun ne?"
"Kapa çeneni."
"İyi." Andrew kalktı. "Ben içecek bir şey alacağım."
Çık git, diye düşündüm. Gözüm Simon' ın üzerindeydi... ve Simon' ın elinin. Onlardan hoşlanmamıştım.
Daemon' ın ağzından:
Onu en kısa sürede Lesa' yı ararken seyrettim ve dudaklarıma onaylayan bir gülümseme yayıldı. İşte böyle Kedicik, diye düşündüm, Simon'dan uzak dur. Seninle aynı yerde ve zamanda bulunmayı hak etmiyor.
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim.
Göğsüm kabardı. Dokunuşu beni yakıp kavuruyordu. O sözler beni ezici ve umulmadık bir arzuyla doldurmuştu. Onun yanında olmak bana kendimi iyi hissettiriyordu.