Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Oda
Ali LandOda Yorumları ve İncelemeleri
Oda yorumları ve incelemelerini, Oda kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Oda puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
6.410 üzerinden
Kitap yorumum
ODA
Oda kitabının yorumuyla sizlerleyim. Düşünsenize annenizin bir katil olduğunu ve 9 küçük çocuğu önce acımasızca işkence edip sonra öldürdüğünü, Annenize engel olamıyorsunuz ve aynı işkenceleri size de yapıyorsa engel olamazsınız. Ama son işlediği cinayette polise gidip şikayet edip cinayetlerin aydınlatılması ve mahkemede annenizin suçlu bulunması için ifade verip hapse atıldığını düşünün. Bu çok korkutucu değil mi?
Oda kitabından bahsedecek olursam; Odada saklı dokuz küçük şey var. Sıra ne zaman bana gelecek? İşte bu kitapta 15 yaşındaki bir kız çocuğunun yaşadığı vahşeti ve 9 çocuğun basım öldürüldüğünü anlatıyor. Ve son olarak da bu kız annesinin kopyası. Peki ben neden böyle söylüyor olabilirim? Okurken tüylerinizi diken diken edecek bir kitaptan bahsediyorum. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Kitapla kalın dostlar
#kitaptanalıntıları
Yanaklar birbirine değmeden verilen öpücükler sırasında bıçaklar da sırtlara saplanır.
Kaçmak istediğim insan aynı zamanda ona doğru koşmak istediğim kişiydi.
Sanırım seni sevdiğimi de söyledim ve seviyordum. Hâlâ seviyorum, bir yandan da buna engel olmaya çalışıyorum.
Fakat küçük çocukların yürekleri çok hassastır. Bu dünyada yapacakları zalim bir başlangıç, onlara garip biçimler verebilir."
Ben gerçeğim, gör beni, hisset ama benim geldiğim yerde bunun sadece bir ısınma olduğunu da bil...
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntılar #psikolojikgerilim #bookstagram #kesfet #erdeminkitapligi #oda #aliland #koridoryayıncılık #sayfa 376
*0.5 gram SPOİ
Kendisi en nefret ettiğim kitaplardan birisidir. Yazarın kalemi cidden berbat, bu kitabı 2 yıl önce okudum. Son 50 sayfaya yakın bıraktımda. Okumak için aşırı gayret ettim ve sona bu kadar az kala yarıda bıraktığım tek kitap. Konuyu hatırladığım kadarıyla aktaricam
Seri katil bir annemiz var, bunu okuyunca bomba bir kitap okurum diye düşünmüştüm çünkü farklı bir konuydu benim için o sıralar. Ama karakterimiz zaten ergen bir kız ve annemden nefret mi etsem yoksa hala sevsem mi karar verememiş. Düşünün anneniz odada cinayetler işliyor. Komşumuzun kızını öldürüyor vs. Ama siz hala böyle bir çelişki içindesiniz. Cidden çok garip, kitabı hiç ama hiç sevemedim.
Her neyse kitaplığımda duran kitapları sayfaya eklerken bir yorum girmek istedim..
Konusuyla, kurgusuyla ve tarzıyla etkileyici bir gerilimdi. Hatta kaliteli bulduğumu da söyleyebilirim. Ama eksik bir şeyler vardı. Sonu biraz aceleye gelmiş gibi desem; ya da kitabın genelinde, asıl konuya karşı bir çabuk anlatım vardı desem; doğru anlatmış olurum sanırım. Yazar günlük eylemler yerine böylesi bir konuyu daha detaylı anlatsa, sonunu daha etkileyici bitirse daha tatmin edici olurdu, diye düşünüyorum.
Kısaca konuya değinmek gerekirse; küçük yaşından itibaren annesi tarafından her türlü taciz ve zorlamaya maruz kalmış 15 yaşındaki bir çocuğu, son vukuatından sonra kendi annesini polise ihbar eder. Böylece çektiği acılardan ve annesinin baskısından kurtulduğunu düşünür. Ama yanıldığını kısa sürede fark eder. Genlerinden ve yaşadıklarından dolayı, aynı kötü ruhun annesi gibi kendinin de taşıdığını sürekli inkar eder ama annesinin sesi, onu yalnız bırakmayıp tersi olduğunu hep hatırlatır. Olayların tek tanığı olarak mahkemeye çıkıp ifade vermesi gerektiği için, uzman desteği alsa da, tüm gerçeği onlara anlatamadığı için zor durumda kalır ve içindeki suçlu ile sürekli savaş halinde yaşar.
Olaylar kitapta karakterin kendi ağzından okuyucuya aktarılıyor. Arada annenin sesi de devreye giriyor ve bu da anlatımı renkledirmiş bana göre.
Akıcı ve çok merak uyandırıcı bir kitap, ben sevdim ama çok doyurmadı. Gerilim türünü çok okuyanlara normal geleceğini düşünüyorum ama bu tarzı az okuyanlar ve ilk tanışacaklar için beklentilerini karşılayacak bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
Uzun süredir okumaya çalıştığım fakat bi süredir artık okumaya dayanamadığım kitap. Hep bi Aksiyon bekledim fakat aksiyon sıfır. Hep olağan düzlükte giden bir kitap. İnişleri çıkışları hiç yok.
Anne babamızdan sadece fenotip özelliklerimizi almayız kötülük genlerini de alabiliriz. Kitapta 15 yaşında olan Milly (annıe) hikayesinin annesi tarafından 9 çocuk öldürmesinden sonra polise şikayeti ile başlıyor. Geçici olarak psikolog olan Mike ve ailesinin yanına taşınıyor ve onların sağladığı imkanla yoluna devam ediyor. Ama Mike aynı yaştaki kızının bir takım zorbalıkları ile karşılaşıyor. Milly hem evden gitmemek hem de onlara bir evlat olmakta adına hep sessiz kalıyor. Ancak annesinin son kaçırdığı çocuğu annemden kurtardım demek için kendisi öldürüyor. Boğarak. Aslında Milly küçük yaştan itibaren annesinin psikopatlığına şahit olduğu için çözümü onun gibi katil olmakta buluyor. Mahkemede annesi aleyhine şahitlik yapıp 9 çocuğun cinayetinden sorumlu tutulmasını sağladıktan sonra ve başka aile yanına gitmek istememesinden dolayı tekrar cinayet işlemesinde bundan dolayı açık. Mike kızı Milly hakkında herşeyi açığa çıkarma planı yaparken yanına gidip onun tırabzandan düşürerek hem ailede kalmayı garantiledi hemde kim olduğunu gizlemeyi sürdürmeyi planladı. Son anda Mike herşeyi anlasa da duygularına yenilip Milly’e inanması da kaybettiği kızının yaptığı zorbalıktır aslında. Mükemmel bir kitap okumalısınız.
Suç işlemek genetik midir? Seri katil bir annenin kızı da suçlu mudur? Bu sorular üzerine kurgulanmış akıcı bir gerilim romaniydi. Yaşanan travmalar, zorbaliklar...
Herkes her şeyi yapabilir diye özetlenebilecek bir kitap
Sizlere okumaya başladığınız ilk andan itibaren elinizden bırakamayacağınız muhteşem bir kitapla geldim. Elinize aldığınız andan itibaren her sayfayı merak ve heyecanla çeviriyorsunuz. Yazarın kalemine hayran kaldım. Son zamanlarda polisiye ağırlıklı okumaya çalışıyorum ve #oda okuduğum en zekice kurgulardan birine sahipti. Ben daha çok şey söyleyebilirim konuşursam ama sizlere #arkakapak yazısını bırakmayı uygun gördüm. Çünkü anlatmak ve yazmak istediğim her şey #arkakapak ta mevcuttu.
Anneniz bir seri katil. Sevginizi bir kenara koyup gözünüzü kırpmadan onu polise ihbar eder miydiniz?
"Sekiz basamak yukarı. Dört basamak daha. Sağdaki kapı."
Evlerinin üst katındaki esrarengiz odada işlenen cinayetlerin kilit tanığı olan Milly, mahkemede annesiyle yüzleşeceği güne hazırlanmaktadır. Bir yandan geçmişinin izlerini tek tek yok ettiği yeni hayatına tutunurken, bir yandan da her gece uyumadan önce kapının altından sızıp onu bir gölge gibi izleyen karanlıktan kurtulmaya çalışacaktır.
Attığı her adımda kulağına fısıldayan ve annesi gibi olmaya mahkum olduğunu söyleyen sesleri susturmanın bir yolu var mı, yoksa genlerine işlemiş kötülükten asla kaçamayacak mı?
Fena değildi okulda sıkıntıdan okudum polisiye bir roman olmasına rağmen heyecanlı bir hava yoktu romanda fazla sakin bir romandı benim için pek sevdiğim söylenemez
Beğenmedim bir türlu bni konuya dahil etmedi cok sıkıcı geldi cok direndim ve ileri ala ala sayfaları sonuna geldim ne anladım dersiniz koca bir Hic birşey..............
#alıntı
🗝Acıdan daha kötü olan şey yanlış bir sevgi anlayışıdır.
—————————
Ruth Thompson 48 yaşında, sığınma evinde danışman hemşire olarak görev yapan ve çok sevilen biri. Sığınma ihtiyacı duyan kadınlar ve onların çocuklarıyla ilgileniyor. Annelerin hassas yanlarını kullanarak, kocalarıyla ilgili onları korkutarak, çocuklarını koruma aileye vermek vaadiyle ellerinden alıp, Devon’daki evinde, ‘oyun bahçesi’ adını verdiği bir odada cinayetlerini gerçekleştiriyor. 9 çocuk cinayeti. O bir seri katil.
Annıe, seri katilin kızı. Esrarengiz odada işlenen cinayetlerin kilit tanığı.
Annesini polise ihbar ettikten sonra yeni bir kimliğe bürünen ve koruma aile altına giren Milly, bir yandan annesi ile yüzleşeceği mahkeme gününe hazırlanmakta bir yandan da annesinin gölgesiyle savaş halindedir bir de kendi iç sesiyle...
🗝Milly gerçekten sadece cinayetlerin tanığı mıydı?
🗝Annesinin gölgesinin seslerini susturabilecek mi? Yoksa genlerine işlemiş kötülükten asla kaçamayacak mı?
🗝Arka kapağı okuduğumda büyük gerilimin beni beklediğini düşünmüştüm, yanılmak çok üzdü beni. Kitap daha ilk sayfalarında içine çekti beni, oldukça sürükleyici ve muhteşem bir kurgu ve anlatıma sahip. Yalnız Milly ve annesinin üzerinde daha fazla durulmasını, o gerilim dolu cinayet sahnelerini fazlasıyla okumak isterdim. Yine de harika bir kitaptı ve Milly sürprizlerle dolu bir insan.
🗝Keyifli okumalarınız olsun...
Sekiz Basamak Yukarı, Dört Basamak Daha, Sağdaki Kapı
Oda, bir dedektif romanı değil, korku gerilim kategorisinde denilebilir. On beş yaşındaki bir kızın travmatik bir hayat sonrası psikolojisini anlatıyor. Son kelimesine kadar son derece akıcı bir anlatım sunuyor.
Detaylı kitap inceleme yazımı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.
insanizi.com/sekiz-basamak-y...