Odun Kesmek kitaplarını, Odun Kesmek sözleri ve alıntılarını, Odun Kesmek yazarlarını, Odun Kesmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlarla en içten biçimde arkadaş oluyor ve bunun gerçekten ömür boyu süreceğine inanıyor ve günün birinde bu her şeyden çok takdir ettiğimiz, hayranlık duyduğumuz, hatta sevdiğimiz insanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılıyor ve onlardan tiksiniyoruz ve onlardan nefret ediyoruz ve onlarla hiçbir ilişkimiz kalsın istemiyoruz, diye düşündüm berjer koltukta, tıpkı eskiden duyduğumuz eğilim ve sevgi gibi, nefretimizde de onları ömür boyu istemediğimiz için onları kafamızdan tamamen siliyoruz.
Thomas Bernhard'in bilinç akışı tekniğiyle yazdigi Odun Kesmek isimli kitabı adeta bir edebî şölen. Bernard bu kitabında Avusturya sanat çevresini, bu cevrenin ikiyuzluluklerini, sahte sanatçı ortamlarını ve Viyana'nin boğucu atmosferini acımasızca ve şaşırtıcı bir biçimde eleştiriyor.Yazarın bu sert eleştirilerini otobiyografik beşlemesini okuyunca daha iyi anlıyorsunuz..Bernhard zor bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmiş bir yazar. Bu yüzden eleştirilerini sert bir anlatımla yapiyor. Paragrafın olmadığı metinde cümle tekrarları yaparak, kitabının icinde bir uyum yaratmış Bernhard. Kitabın yarısina kadar berjer koltuğundan bu eleştirilerini okuyorsunuz. "Böyle düşündüm berjer koltukta "diye biten cumleler cok fazla. Kitap kısa ama okuması kolay bir metın değil. Genellikle Bernhard' in kitapları yoğun dikkat isteyerek okunması gereken kitaplardır. Bu yoğunluk Odun Kesmek kitabında biraz daha fazla.. Altını çizdiğim iste bu dediğim cümle cok fazla oldu. Benim gibi Thomas Bernhard'ıseviyorsanız mutlaka okumanızı tavsiye ederim
Odun KesmekThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 2018274 okunma
Bende, yalnız bana bahşedilmiş gibi davranabilme yeteneği var, ne zaman istersem, berjer koltukta oturarak bu sanatı icra etmişimdir, tek başına kalmayı yani, nefis bir şey...
İnsanlarla o kadar içten birlikte oluyoruz ki, bunun yaşam boyu sürecek bir bağ olduğunu sanıyoruz ve onlar birden bir anda gözden ve gönülden uzaklaşıyorlar, gerçek bu.
Bir süre insanlarla aynı yöne gidiyoruz, sonra uyanıyor ve onlara sırtımızı dönüyoruz. Onlara sırtımı ben döndüm, onlar bana değil, diye düşündüm. Onlara bağlanıyor ve birden onlardan iğreniyoruz ve onları bırakıyoruz. Yıllarca peşlerinden gidiyor ve bizi beğenmeleri için dileniyoruz, diye düşündüm ve birden beğenilerini kazandık mı onların beğenilerini artık istemiyoruz. Onlardan kaçıyoruz, bize yetişiyor ve bizi kendilerine çekiyorlar, onlara boyun eğiyoruz, her emirlerine, diye düşündüm ve kendimizi onlar için feda ediyoruz ta ki ağır ağır ölünceye ya da ilişkiyi kesinceye kadar. Biz onlardan kaçıyoruz, onlar bize yetişiyor ve bizi bunaltıyorlar. Biz onların peşinde koşuyoruz, onlara yalvarıyoruz bizi aralarına alsınlar diye, onlar bizi aralarına alıyor ve bizi öldürüyorlar. Ya da biz başlangıçtan beri onların yolundan ayrılıyor ve ömür boyu onların yoluna çıkmamayı başarıyoruz, diye düşündüm. Ya da kapanlarına düşüyor ve boğuluyoruz.
İnsanlarla en içten biçimde arkadaş oluyor ve bunun gerçekten bir ömür boyu süreceğine inanıyor ve günün birinde bu her şeyden çok takdir ettigimiz, hayranlık duyduğumuz, hatta sevdiğimiz insanlar tarafından hayal kırıklığına uğratılıyor ve onlardan tiksiniyoruz ve onlardan nefret ediyoruz ve onlarla hiçbir ilişkimiz kalsın istemiyoruz, diye düşündüm berjer koltukta.
İnsanlarla o kadar içten birlikte oluyoruz ki, bunun yaşam boyu sürecek bir bağ olduğunu sanıyoruz ve onlar birden bir anda gözden ve gönülden ıraklaşıyorlar, gerçek bu, diye düşündüm berjer koltukta.