Öğrenci Törless'in Bunalımları

Robert Musil

Öğrenci Törless'in Bunalımları Gönderileri

Öğrenci Törless'in Bunalımları kitaplarını, Öğrenci Törless'in Bunalımları sözleri ve alıntılarını, Öğrenci Törless'in Bunalımları yazarlarını, Öğrenci Törless'in Bunalımları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Matematik başlı başına bir dünyadır ve onun gerektirdiği her şeyi sezebilmesi ve anlayabilmesi için insanın epey bir zaman bu dünyada yaşaması gerekir.
"Büyümekte olan bir gencin ilk tutkusu, bir kişiye karşı duyacağı değil, herkese karşı duyacağı nefrettir."
Reklam
Düşünceler başlı başına bir konudur. Çokluk rastlantılardan başka şeyler değillerdir; gelir, sonra yine bir iz bırakmadan geçip giderler. Düşüncelerin ölü ve diri zamanları vardır. İnsanın içine dahice bir sezginin doğduğunu düşünsek, gene de bu sezgi elimizin altında bir çiçek gibi azar azar solup gider. Biçimi kalır ama renkleri, ama kokusu uçup kaybolur. Demek istediğim, harfi harfine anımsanır biçim, bulgulanan cümlenin mantıksal değeri sağlamlığını düpedüz korur; ama yine de ruhumuzun ancak yüzeyinde başıboş dolaşır hep, varlığı varlığımıza bir zenginlik katmaz. Derken belki yıllar sonra ansızın yine bir an gelir, arada geçen sürede ussal bakımdan her şeyi bilmemize karşın, bunu hiç mi hiç fark etmediğimizi anlarız.
Sayfa 199Kitabı okudu
Bizim yaşamımız, bir yola işaret taşları dikmekten ve bunların birinden ötekisine sıçrayıp durmaktan, böylece her gün binlerce ölüm saniyesi üzerinden geçip gitmekten başka şey değildir. Bizim yaşamımız, bir bakıma aradaki noktalarda gerçekleşir sadece. Bu yüzden değil mi, bir daha geri dönülemeyecek ölümden işte öylesine gülünç bir korku duyarız; çünkü bu işaret taşlarından düpedüz yoksun durumdur, içine yuvarlandığımız dipsiz bir uçurumdur.
Sayfa 178Kitabı okudu
Hem sonra, genel olarak ruhtaki büyük tutkuların kızgın damgasını taşıyan alçalma saatlerini mi saymak istiyorsunuz? Sevgide bilerek isteyerek yüklenilen alçalmaları düşünün sadece. Sevenlerin kimi derin kuyular üzerine eğildiği, başlarını birbirlerinin kalplerine dayayıp bu kalplerin hapsedildiği zindanın duvarlarını tırmalayan adeta iri ve tedirgin kedilerin pençe seslerine kulak kabarttıkları gerçekten uzak düşsü saatler! Sadece kendi varlığındaki titreyişi duyumsamak, sadece bu karanlık ve dağlayıcı derinlikler üstünde kendi yalnızlıklarıyla yüz yüze gelip irkilmek için, sadece bu karanlık güçlerle yalnız kalmanın korkusundan insanların apansızın birbirleri içine kaçıp sığınmaya baktıkları saatler. Genç çiftlerin gözlerine bakın, elverir. Öyle mi sanıyorsun? ders gibi bir anlam saklıdır bu gözlerde. Ama bizim nice derinliklere gömülebileceğimizden hiç haberiniz yok sözleri okunur bu gözlerde; öylesine çok şey varken, hiçbiri üzerinde bilgi sahibi olmayan kimseye karşı şen bir alay edası ve bütün cehennemlerden el ele tutuşarak, geçip gitmiş kimselerin ince ve içli kıvancı sezilir. İşte ben de bu omuz omuza sevgililer gibi, bir zaman kendi kendimle baş başa bütün bu alçalmalar içinden geçip gittim.
Sayfa 166Kitabı okudu
Büyükler de böyle midir? Bütün dünya böyle mi? İçimizde bizden daha güçlü, daha büyük, daha güzel, daha ateşli, daha karanlık bir şeylerin bulunması genel bir yasa gereği midir? Kendisini egemenliğimiz altında pek tutamadığımız, dolayısıyla bir tohumdan karanlık bir alev gibi ansızın bir ekin yeşerinceye, sonradan büyüyüp serpilerek boyumuzu enikonu aşan bir ekin fışkırıncaya kadar bize binlerce tohumu rastgele sağa sola saçmaktan başka yapacak iş bırakmayan bir şeyin bulunduğu doğru mu?
Sayfa 136Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.