Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öğrenmeyi Öğrenmek

Ramazan Yıldırım

Öğrenmeyi Öğrenmek Sözleri ve Alıntıları

Öğrenmeyi Öğrenmek sözleri ve alıntılarını, Öğrenmeyi Öğrenmek kitap alıntılarını, Öğrenmeyi Öğrenmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar öğrenme dürtüsüyle doğarlar. Öğrenmeye karşı merak ve bundan duyulan zevk insanın doğasında vardır. Bunlar bebeklikten başlayarak zamanla yok edilir. W. E. Deming
Öğrenenin soru sorması, kendisine söylenenleri sorgulaması, kıyaslama yapması veya başka seçenekler üretmesi engellenmemeli tam tersine teşvik edilmelidir. Çünkü çoğu zaman "isyankârlık" olarak değerlendirilen bu tutumlar, gerçekte bilginin "sınanması" ve öğrenme sürecinin "ayrılmaz" bir parçasıdır.
Reklam
Öğrenmenin en zoru yanlış bir bilgiyi doğrusuyla değiştirmektir. P. Drucker
Öğrenmek için çaba harcayabilmemiz için öğrendiklerimizin belirli ihtiyaçlarımızı karşılayacağına ve yaşamımızı kolaylaştıracağına inanmamız gerekir.
Öğrenirken veya öğrendiklerimizi uygularken ne kadar başarılıysak veya başarılı olacağımızı inanıyorsak o kadar kolay öğreniriz.
Doğru ilişkiler kurabilmek için her faaliyetimizle ilgili olarak aşağıdaki soruları yanıtlayabilmemiz gerekir. 1. Bu faaliyetim hangi amacıma hizmet ediyor? 2. Bu faaliyetimi amacıma uygun olarak yerine getiriyor muyum? 3. Bu faaliyetin aynı amaç için yapmam gereken diğer faaliyetlerle uyumlu mu? 4. Bu faaliyetimde başarılı olmam amacımı gerçekleştirebileceğim anlamına geliyor mu? Yoksa hiçbir sonuç alamadığım halde faaliyetimi "doğru" veya "başarılı" sayıyor mu yum?
Reklam
Görsel Düşünce Bir nesne veya olayı algılamanın en kolay yolu onu zihinde canlandırmaktır! Okuduklarımızı veya duyduklarınızı zihninizde canlandırmaya çalışın. Matematik çözerken rakamlarla, yazı yazarken kelimelerle olduğu gibi zihninizdeki resimlerle oynamaya (değiştirmek, birleştirmek, ayrıştırmak veya üstüste çakıştırmak gibi) çalışın. Aynı durum diğer temel duyular için de geçerlidir. Dil ve Kavram Kullandığımız kelime, deyim veya diğer semboller beynimizde ne kadar net kavramlar oluşturuyorsa o kadar kolay düşünür ve öğreniriz: 1. Konuyla ilgili kelime, deyim veya diğer sembollerin anlamını biliyor musunuz? 2. Yararlandığınız kaynak bu sembolleri sizinle aynı anlamda kullanıyor mu? 3. Bu sembollerin tanımladığı nesne veya olayı zihnimizde canlandırabiliyor musunuz. 4. Bir nesne veya olayı tanımlarken ilk aklınıza gelen ifadelerle onlan başkalarını anlatmak için seçtiğiniz ifadeler arasında fark var mı ? Neden? Sadece nezaket gereği mi?
Hatta başarı için uyum sağlayabilmek bile yeterli değildir. Değişimin gerçek galipleri, uyum sağlayabilenler değil, uyum yaratanlardır.
Yeni bir olay, durum veya veri karşısında aşağıdaki soruları sorun. Bunu ne kadar sık yaparsanız o kadar alışkanlık haline gelir ve kendiliğinizden yapmaya başlarsınız. Anlama ve Yorumlama: 1. Bu durumu nasıl açıklayabilirim? Herhangi bir teori, kural veya deneyimimle örtüşüyor mu? 2. Açıklayamıyorsam nedenleri nelerdir? Veriler mi eksik? Bunları nasıl elde edebilirim? Birikimlerim mi yetersiz? 3. Bu durumdan hangi sonuçlar, genellemeler, kurallar veya teoriler çıkar?
Bazen sorun sadece kelimeler değil, okuduklarımızın veya dinlediklerimizin kurgusundadır. 1.Okuduğunuz metinleri özetlemeye çalışın. Bunu yaparken edebi kaygılarla eklenmiş cümleleri, ek bilgileri, bildiğiniz bölümleri veya tekrarları çıkartın. 2.Düşünceleriniz başkalarına aktarırken de yalın olmaya çalışın. Bu hem sizin hem de karşınızdakinin
Reklam
Etkinliğimizi artırabilmek için öğrenmeye aşağıdaki iki soruya yanıt arayarak başlamamız gerekir: 1. Neden öğreniyoruz? Bu bilgiler bize ne kazandıracak? 2. Hangi düzeydeki (kapsam, derinlik ve etkinlik açısından) bilgilerle bu amacımıza ulaşabiliriz? Bazen bu sorulara net yanıtlar veremeyiz. Çünkü doğrudan veya dolaylı bir biçimde sürekli ve çoğu zaman farkında olmadan öğreniriz. Bu nedenle, yukarıdaki soruların kendiliğinden aklımıza gelmesini ve öğrenme çabalarımızı yönlendirmesini sağlayacak bir alışkanlık geliştirmemiz gerekir. Bu alışkanl mevcut bilgilerimizi sorgulayarak kazanabiliriz.
Önemli olan herhangi bir faaliyeti yerine getirmek değil, amacımıza uygun sonuçlar almaktır.
Bilgimizi yaşama geçirme olanağı bulamamışsak öğrenme süreci kesilir ve öğrendiklerimizi kolayca unuturuz.
Mevcut bilgi ve becerilerimizi yeni durumlara göre geliştirerek başarılı oluruz. Dolayısıyla, eğitim programları ve bireysel öğrenme çabalarımızın temel amacı, "yeni durumlar için gerekli olan bilgi ve beceriyi mevcut olanlardan yararlanarak kendi kendimize kazanabilme" kapasitemizi artırmak yani “öğrenmeyi öğretmek" olmalıdır.
Gerçek nedeni belirtiler veya ara nedenlerden ayırmak için Japonlar "Neden?" sorusunun arka arkaya beş kere so rulması gerektiğini söylerler. Burada beş sayısı sembolik bir ifadedir. Vurgulanmak istenen, "Neden?" sorusunun ilk yanıtıyla kaynak nedene ulaşmamızın zorluğudur. Öte yandan, bu soruyu anlamsız yere uzatmak da gerekmez. Ardışık sorgulamanın nereye kadar uzatılacağı amaca bağ lidir. Sorgulamayı derinleştirdikçe kaynak nedene daha çok yaklaşır, soruna daha kalıcı çözümler üretebiliriz. Ancak kazanılanlara değmeyecek kadar zaman, kaynak veya çaba harcamak zorunda da kalabiliriz. Bu iki olgu arasında den geyi genellikle "yüzeysellik" lehine bozar, belirtilerle uğra şır ve aynı sorunları defalarca yaşarız.
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.