Oğul Gönderileri
Oğul kitaplarını, Oğul sözleri ve alıntılarını, Oğul yazarlarını, Oğul yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Odanın dört bir duvarı neredeyse bir duvar kağıdı gibi kitaplarla kaplıydı. ''Burada bir bilgi kalkanıyla dünyadan korunuyoruz,'' derdi babam.
Sayfa 99Kitabı okudu
ağzımın tadını bilmediğimi öğrendim.
Affına sığınıyorum, ağzının tadını bilen bir adam şarabı reddeder -viski olsun.
Sayfa 88Kitabı okudu
yani? yani lozan 2023te bitiyor. anlayın artık şunu.. adasda
Her şey insanların eli altında, dünya ayakları altında ve bilginin tamamı parmakları ucunda, ama dünya cehalet ve önyargıyla yönetilmeye devam ediyor.
Sayfa 86Kitabı okudu
Herhangi bir düşünceyi kabul etmek, onun hakkında yeterince düşünmediğimiz anlamına gelir, çünkü dönüp bir daha düşündüğümüz her şey büsbütün kabul edilemez olur.
Sayfa 81Kitabı okudu
İçine umutlarımı yerleştireceğim bir kurtuluş yolu arayacak kadar aptal ve çaresiz olsaydım kesinlikle mihrapta değil, asfalt üzerinde arardım. Acizlere sunulan yalanları yutmaktansa, dünyayı olduğu gibi benimsemeyi seçiyorum.
Sayfa 80Kitabı okudu
o kadar iyi ki bölemedim, tüm paragrafı alıntıladım..
Etrafımdaki her şey kullanılmış, elden çıkarılmış ve tamamen unutulmuş, sanki hiç var olmamış gibi. Cihazlar, mutfak dolapları ve lamba armatürlerinin her birine yakınlık duydum. Hepimiz onların başına gelen aynı sonu bekliyoruz. İnsanlar tıpkı bu nesneleri kullanıp unuttukları gibi, bizi kullanacak ve unutacaklar. Sürekli olmasa da insanlar bir nedenle işimize yarar ve bu yüzden onlarla irtibata geçeriz. Ama hemen ertesi gün, bizi rahatsız ederler ve hiçbir şeyi hayatımızdan yok olup gitmelerinden fazla arzulamayız. Çöpten kurtulur gibi her gün insanlardan kurtuluruz. Biz kurtuluruz ve bizden kurtulurlar, gerçeğin ta kendisi. Bizden sürekli kurtulan bir dünyaya atılmışız. Sonunda yaşamlarımızın çöp yığınları arasında dolanan kendimizle baş başa kalırız. Her yanımız ıskartaya çıkardığımız arkadaşlar, sevgililer ve bir günlüğüne iyi olan insanlarla doludur; kaçındıklarımız ve baştan savdıklarımızla.
Sayfa 69Kitabı okudu
Eğer biri yalnızca bir insan ruhunun tüm karasını, mürekkep balığı gibi sıkıp dışarı püskürtmeyi başarabilseydi, tüm dünya karanlığa gömülürdü.
Sayfa 68Kitabı okudu
Yalnızca elem çekmek var, ama sen ona dayanamazsın. Bazıları ondan kaçıp ölüme ve çürümeye sürüklenir, bazıları da dine ve eninde sonunda o da ölüm ve çürümeye yönelir. Yalnızca elem çekmek vardır, hepimizin kaçtığı; ve ben varım, var olduğum sürece bana layık görülmüş ıstırabın her zerresine dayanmaya kararlıyım.
Sayfa 64Kitabı okudu
Kötülüğü etrafında aradığın sürece, içindeki kötülüğe kör kalırsın ve her şey insanın içindedir.
Sayfa 63Kitabı okudu
Herhangi bir şeye, kulağa en anlamsız gelen şeye bile körü körüne bir anlık inanç insana dünyadaki tüm mantık ve bilgiden daha fazla mutluluk getirir; çünkü mantık ve bilgi en ufak mutluluk olasılığını bile mahvetmekten ve hayatımızı bağlamaya çalıştığımız her şeyin değersizliğini ortaya koymaktan başka hiçbir şey yapmaz.
Sayfa 61Kitabı okudu
Yaşamdan ne kadar azını umut etsek de, o bize daha da azını veriyor. Hayal kırıklığı kaçınılmazdır ve umudunu bütünüyle kesmek bile bizi ondan kurtaramaz.
Sayfa 59Kitabı okudu
Her birimiz hem celladız hem de kurbanız - herkes başkalarını suistimal eder. Sadist, eninde sonunda kurban olduğunu hissedecektir ve yeterince uzun yaşayan bir kurban adını kötüye çıkarmayı garantileyecek aşağılık eylemlerde bulunacaktır.
Sayfa 58Kitabı okudu
Yaşam hepimizi talihsiz ve çaresiz bir seviyeye çeker ve bir zamanlar sahip olduğumuz her avantaj aleyhimize döner.
Sayfa 58Kitabı okudu
Basitçe, bir yerde olmak bile mutsuz hissetmek için yeterli bir neden. Aslında sadece olmak yeterli.
Sayfa 57Kitabı okudu
Asya'nın çeltik tarlalarında açlıktan kıvranan çiftçi ile Viyana'da bir kafede ağır ağır Sachertorte çiğneyip Julius Meinl kahvesini yudumlayan depresif bir yazarın mutsuz hissetmesinin nedenleri eşittir. Mutsuz olmak için hepimizin eşit derecede iyi nedenleri vardır, onun da benim de, çünkü insanın kara talihi sosyal sistemlerden veya coğrafi bölgelerden değil, varoluşun kendisinden kaynaklanır.
Sayfa 57Kitabı okudu