“Gelsin daha ne kadar varsa
fırtına, savaş, yaz, kış
sevda, hüzün, bahar, güz —
neler gördüm
binlerce yıldır
burada.
Eriyip gitse de yanımda kaya,
yeşerir defne, kekik
açar açelya
yanımda
burada.”
Ne çok
ölü
düşün var senin.
Kırık
dökük
gerçeklerin üşüşünce düşüncene
ne çok
canlı
acın var senin.
Bölük
pörçük
gerçeklerin inince içine
ne çok
katı
kanın var senin.
Özlemin kuvvetini, şiddetini hissettiren bir yaz geçirmiş Aruoba belki. Mevsimler takip ettikçe, günleri ayları sağalmıştır özlemin de sancısı.
Birkaç yerde yürüme ifadesini gördüm ve açık konuşmak gerekirse heyecanlandım. 'Yürüme' çok başka bir anlam taşıyor Oruç Aruoba için. O anlamı sanırım bu eserde, özellikle o kelimenin geçtiği yerlerde, o anlama uygun kullanmadığını görmek biraz rahatlattı.
Ol An iyi bir başlangıç kitabı değil. Kronolojik olarak daha erken yazıldığı kanaatindeyim hatta. Yazarın güçlü düşünce yapısı ve kelimeler ile oynayarak biçemsel zenginlikler yaratma becerisini okuduğum birçok kitabında olduğu gibi etkin kullanamamıştı.
Ol / AnOruç Aruoba · Metis Yayınları · 2016825 okunma