Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak

Richard Dawkins

En Eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak sözleri ve alıntılarını, en eski Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hiçbir şey zihni genişleyen evren kadar genişletmiyor. Kürelerin müziği bir ninni, Galaktika Senfonisi'nin görkemli akorlarının yanında bir hafif bir çınlama. Metafor ve boyut değiştirdiğimizde, yüzyılların tozu, "antik" tarih dediğimiz şeyin sisi, jeolojik çağların dur durak bilmeyen, aşındırıcı rüzgarlarıyla çok geçmeden uçup gidiyor. Dördüncü önemli rakamına kadar doğru olduğu kadarıyla evrenin 13,72 milyar yıl olan yaşı bile gelecek milyar yılların yanında solda sıfır kalıyor.
...çünkü kötüleşmek için iyileşmek için olandan daha çok yol vardır.
Sayfa 100
Reklam
okumak lazım, hayvanlar gibi yaşanamaz.
Hayvanlar yaşamlarını yiyerek, yenmekten kaçınarak ve üreyerek sağlarlar.
Sayfa 113
Varlıklara, insana ait olmayan gözlerle bakmayı öğrenmemiz lazım.
Sayfa 277
Gözler, kulaklar ve kalpler, bir akbabanın kanadı, bir örümceğin ağı, bunların hepsi, nerede görürsek görelim apaçık mükemmel mühendislikleriyle bizleri etkilemektedirler: onların bazı amaçlar doğrultusunda iyi olduklarını veya kısımları başka bir şekilde yeniden bir araya getirilseydi, daha kötü olacaklarını görebilmek için onlara doğal ortamlarında bakmamıza gerek yok. üzerlerine yazılmış olan 'olasılıksız mükemmelliğe' sahipler. Bir mühendis, eğer onlarla ilgili belirli bir sorunu çözmesi istenseydi, onları bu şekilde tasarlayacağının farkına varır. Bu, böyle nesnelerin şans eseri varlık bulamayacaklarını söylemenin bir başka yoludur. Gördüğümüz gibi açıklama olarak rastlantıyı şans eseri öne sürmek Olasılıksız Dağı'nın zirvesindeki sarplığa tek bir sıçrayışla fırlamaya eş değerdir. Peki, dağın öbür tarafındaki hafif, yeşil eğimlerden yavaş yavaş tırmanmak ne anlama geliyor? Bu rastgele değişkenlerin yavaş, birikimli, adım adım, rastgele olmayan hayatta kalmalarıdır ki Darwin buna doğal seçilim adını vermiştir. Olasılıksız dağı mecazı, bu bölümün başında alıntı yaptığımız şüphecilerin (bu nesnelerin ardında bir tasarımcının olması gerektiği şüphesini taşıyanlar) hatasını dramatikleştirir. Yaptıkları yanlış, gözlerini sabit bir şekilde dikey uçuruma ve onun korkunç yüksekliğine dikmekti. Gözlerin, protein moleküllerinin ve parçaların diğer olasılıksız bir araya gelişlerinin üzerinde oturduğu zirveye gidilecek tek yolun sarp uçurumdan geçtiğini varsaydılar. Darwin'in büyük başarısı, dağın öbür tarafından yukarı doğru çıkan hafif eğimleri keşfetmekti.
Sayfa 99
Hiç şüphesiz, balinalar ve dugonglar, karadaki yaşamlarının tüm geçmişi üzerlerinde yazılı olarak gelmişlerdir. Eğer kasıtlı olarak deniz için yaratılmış olsalardı, çok farklı olurlardı, şimdi olduklarından çok daha fazla benzerlerdi balığa. Üzerlerinde geçmişi yazılı olan hayvanlar, canlıların şuan sahip oldukları yaşam biçimleri doğrultusunda yaratılmadığının, çok farklı atalardan evrimleşerek geldiğinin en canlı kanıtlarıdır. Dilbalıkları ve pisibalıkları da üzerlerine tüm tarihi kayıtları yazılıdır ve bu geçmiş, tuhaflığa işaret etmektedir. Yassı balık tasarlamak için işe koyulan aklı başında hiçbir yaratıcı, çizim tahtasına her iki gözü de aynı yuvarlak yana gelecek şekilde, absürt biçimsiz bir baş çizmezdi. Kesinlikle, en başından beri, vatoz balığı tasarımını kullanır, karnı üzerinde yatan, gözleri üstte simetrik olarak yerleştirilmiş bir şekilde yapardı.
Sayfa 152
Reklam
''Evrimin, temelde felaket olan bir tasarımı iyileştirme çabasıyla umutsuz bir savaş verdiğini söylemek büyük bir abartı olmaz.''
Sayfa 200
Her canlının öyküsü yüzeysel ayrıntılar bakımından diğerlerinden farklılık gösterse de, yine her biri DNA’nın ve DNA’nın kendisini 30 milyon farklı yolla çoğaltmasının bir çeşididir sadece.
Canlı Olmanın Ne Kadar Çok Yolu Olursa Olsun, Ölü Olmanın Muazzam Miktarda Fazla Yolu Olduğu Kesindir
İpekten Zincirler
Ağaç tırtılları kendilerini bir ağaca bu bahsedilen ipeğin tek bir ipliğiyle bağlarlar dokumacı karıncalar larvaları tarafından salgılanan ipeği kullanarak yaprakları birbirine dikerler Larvaları çenelerinde tutarak canlı iplik makaraları gibi kullanırlar.
Sayfa 57 - Kuzey YayınlariKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.