Çakmak hem Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucuları arasında olmakla Türk bağımsızlığını simgeliyor hem de dindar kişiliğiyle halkın saygı duyduğu tarihi bir kişilikti. 1950 Nisan’ındaki vefatında hükümetin milli yas ilan etmemesi üzerine dindarların başı çektiği kalabalıklar, cenazeyi omuzlarına alarak Eyüp Mezarlığı’na kadar taşımışlardı. Bu olay, kemalist çevreler tarafından irticanın gövde gösterisi olarak yorumlanmıştı. Çakmak’in ölümünden bir ay sonra yapılan gelen seçimlerde Demokrat Parti, CHP’ye fark atarak iktidara gelmişti. Kimi yorumlara göre Çakmak’ın vefatına gösterilen vefasızlık Cumhuriyet Halk Partisi’nin sonunu getirmişti.
Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Emin Gürses’in açıklamalarına da yer veriyordu. Gürses, MOSSAD’ın yahudi işadamlarına koruma yaptığını ifade ederek, “Bütün yahudi işadamları İsrail’e vergi verirler. Bu çok bilinen bir ilişki. Koruma, yanına iki adam vermek olarak anlaşılmamalı. MOSSAD, ilgili ülkedeki başta istihbarat örgütü ve
Çünkü insanın düşü çok değerlidir; olur olmaz kişiye aktarmamak gerekir. Rüya yorumlanmadığı sürece bir şey söylemiş sayılmaz, dolayısıyla insan davranışına yön vermez, kaderini çizmez. ‘Rüya uçucu bir kuşun ayağı üzerindedir, tabir olunmadıkça onun için istikrar ve karar yoktur’. Ancak yorumlandığı anda, yorumlayan ister bilgili ister cahil olsun, ister hayra ister şerre yorsun, ‘ta’birinün hükmü ra’iye sabit olur’. Artık rüyanın mantığı yorumlandığı haliyle işlerlik kazanır ve düşü görenin kaderi olur.
“Öte yandan dünyadaki bütün Yahudi işadamları İsrail devletine yıllık vergi öder. Bu, yasal olmayan bir vergidir. İsrail devletinin kuruluş temelinde de bu vardır. MOSSAD bu insanları bu yüzden korur”
1523’te Yahudi tarihçi Eliyahu Kapsali, güncesinde şunları yazıyordu: “Osmanlı Sultanı Beyazıt İspanya kralının yahudilere yaptığı bütün kötülükleri duyup onların bir sığınak
aradıklarını öğrenince, hallerine acıdı. Bunun üzerine ülkesinin her tarafına özel görevliler göndererek, kendisine bağlı kentlerdeki valilerin Yahudileri almama ya da sürme yoluna gitmemeleri, tersine onlara kucak açmaları gerektiğini duyurdu ve bu emrini yazılı hale getirdi. Ve böylece ülkesinin her tarafındaki bütün insanlar Yahudileri iyi karşılayıp gece ve gündüz korudu. Yahudilere kötü davranılmadı ve hiçbir zarar verilmedi. İspanyadan kovulan binlerce ve on binlerce kişi Osmanlı topraklarına vardı ve ülke onlarla doldu. Ardından Osmanlı topraklarındaki Yahudi cemaatleri sayısız büyük hayır işleri yaptılar; korsanlar tarafından ya da bindikleri gemilerin mürettebatı tarafından tutsaklar edilen dindaşlarını fidye verip kurtarmak için su gibi para akıttılar”