Çok öpmek nasıl bir şeydi? Üç defa mıydı mesela? Peki uzun uzun bir kere öpmek de çok sayılır mıydı? Daha mı nemli olma lıydı çok olan öpücükler, yoksa sarsıcı mı? Hani şu film sonlarm dakiler gibi... Eğer öyleyse, annesini hiçbir zaman çok öpmemiş olabilirdi. Peki ya Ferruh? O nasıl öpecekti acaba? Çok mu?
Sokak , adamı insan sarrafı falan yapmaz, ancak üşütür. Aslında betonun buz gibi soğuk değil, buzun beton gibi soğuk olduğunu düşündürecek kadar çok üşütür.
Öyleyse yüzyıllara meydan okuyan imparatorluk çökerken kahramanca mücadele edenler, çare arayanlar, durumdan maddi gelir sağlayanlar, sessiz kalanlar ve düşmanla her türlü işbirliği içerisinde menfaat peşinde olanlar var.
Basın sansürü de doruk noktasına çıkmıştı. İşin aslı, Abdülhamit döneminin basın sansürüne karşı olan İttihatçıların iktidarında daha sıkı bir basın sansürü olmuştu. İşgal kuvvetlerinin basın sansürü ise en ağırıydı.
Sultan Abdülhamit 'in tabutunu bütün bir milletin gözyaşı uğurlamıştı. Talat Paşa'nın geleceği kadar karanlık bir gece içinde, zaafla ve titreyerek iltica ettiği gemiyi ise yine o milletin laneti uğurladı.