Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dar Zamanlar 1

Ölmeye Yatmak

Adalet Ağaoğlu

En Eski Ölmeye Yatmak Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ölmeye Yatmak sözleri ve alıntılarını, en eski Ölmeye Yatmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ölmeye yatmadan önce telefonu çevirebilirdim. İstanbul'u arayabilirdim. Aydın uçağa atlar gelirdi hemen. Bundan hiç kuşkum yok. İlk uçakla gelirdi. Bir deneme daha yapabilirdi. İnsan ömründe son bir deneme hiç gerçekleşmez. Bilinmek istenen o son şey.
Bir küçük parkın duvar dibinde boy vermiş iki leylak ağacı gördü. Beyaz beyaz ve eflatun eflatun açmış çiçekleri... Çiçekler alabildiğine fışkırmış...Kişi bazen böyle sessizce fışkırmış güzellikleri görmeden geçer. Durmadan durulacak yerlerde, durulacak duraklarda.
Sayfa 383Kitabı okudu
Reklam
Kim istemez kendini beğenerek ölmeyi? Kendini doğrulamış olarak ölmeyi ben de isterim Her şeyde haklı bularak kendimi. Bütün haksızlıkları da başkalarına yıkarak. Devrederek. ''Kısmet değilmiş!''
Sayfa 117Kitabı okudu
Büyümemiş çocuk gülüşünü bazı küçük duraklara saklar o.
"Havaya değip de bozulmasın diye salamura tenekelerinin üzerine taş koyarlar.O zaman düşünmemiştim sanıyorum.Ama galiba taşı kaldırılmış bir peynir tenekesiyim."
Sayfa 181Kitabı okudu
Hoş, cenazelerin başında da " kalan sağlar bizimdir " diye avunurduk hep.Kalan sağlara sevinmek.Her zaman sevinecek bir şey bulmak...Artık sevinecek bir şey bulmak istemiyordum demek.Geleceğe inanmakla Pollyannacılık arasındaki çizgiyi kesinlikle ayırmak...
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Her şey için hep erken. .. Sonuç: Geç kalmak.
Sayfa 199Kitabı okudu
Bir kere ekmek karnelerimizin rengi ayrı. Biz sizinle arkadaş olamayız.
Sayfa 272Kitabı okudu
Birbirlerine bakıp zorla gülümsediler. Daraltılmış, tutuklu gülümsemeler... Bu çocuklar ta yürekten patlayan bir gülüşü hiç tanımıyorlar.
Sayfa 332Kitabı okudu
Her şeyde haklı ve doğru olmak için her şeyin haklı ve doğru olması gerek.
Sayfa 398Kitabı okudu
Reklam
... Dar Kapı adlı bir kitap gördü.Cebindeki paraları saydı.Sinemaya gitse kitaba yetmeyecek. Kitaba verse, sinemaya giremeyecek. ..... Okuyor, okuyor;kitaba adını veren esrarengiz dar kapı ne zaman söz konusu olacak, diye safyfaları çabuk çabuk tüketiyordu. Aslında hiç de umduğu gibi bulmuyordu okuduklarını. Hiç kimse, “Açıl susam, açıl!” diye bağırmıyordu. Her şey bir bulanıklık içindeydi. Dar kapı ise bir türlü görünmüyordu. Bir ara omuzbaşında bir el uzandı. Kitabı Ertürk’ün elinden çekip aldı. Ertürk şaşkın baktı: Nöbetçi subay! ... Ertürk, bu ilk suçundan ötürü bağışlanınca, bir daha bilmeden suç işlememeyi de öğrendi. “Oku!” diye verdiklerinden gayri hiçbir şey okumamayı, “ Düşün!” dedikleri dışında hiçbir şey düşünmemeyi... Tehlike vaktinde önlenmişti işte. Bursa Askeri Lisesi’nin en “itaatkar” bir öğrencisi olarak daha sonraki günler ve yıllarda da büyüklerine sonsuz “gururlar” verdi.
Sayfa 140Kitabı okudu
Birer koltukta karşılıklı oturup sigara içmiştik. Ruhi Su’dan halk türküleri söyleyip Nazım Hikmet’ten şiirler okumuştuk. Bizim hala kurtarmayı başaramadığımız ülkeyi onların nasıl kurtaracaklarını anlamaya çalışmıştım.
Sayfa 194Kitabı okudu
Acaba hiç kendim olmuş muydum? Hiç kendimiz olduk mu? Görevlerin birlikte götürülmediği bir yerim oldu mu hiç?
Sayfa 198Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.