Olsa Dükkan Senin
İstiklal AkarsuEn Eski Olsa Dükkan Senin Sözleri ve Alıntıları
En Eski Olsa Dükkan Senin sözleri ve alıntılarını, en eski Olsa Dükkan Senin kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sevdiğini serbest bırak,
dönerse senindir,
zıplıyorsa delidir,
çömeldiyse dokunma.
"Ya muhterem, beni kadınlarla baş başa bırakıp kaçtınız,
burada maç seyrediyorsunuz teessüf ederim."
"Estağfurullah Ahmet Bey, yemeği bölmek istemedik, biz
baba oğul biraz hızlı yiyoruz da."
"Hiç sağlıklı değil."
"Hem siz futbolu pek sevmezmişsiniz diye duyduk."
"Olur
muu,
fanatik Beşiktaşlıyım ben."
"Öyle mi, Allah Allah?"
"Baba Quaresma sahada yürüyor, koşmuyor yine.
"Allah belasını versin onun!"
"Ahmet Bey sakin olun."
Ya ne sakini ya, geldiğinden beri top mu oynadı bu Quosimodo!!"
"Quasimodo??"
" Sevdiğini serbest bırak , dönerse senindir , zıplıyorsa delidir , çömeldiyse dokunma. "
Şu fani dünyada herhangi bir şeye ihtiyacım olduğunda yanımdaki dostlarımdan ve arkadaşlarımdan bir tek cümle duymak istedim , bir tek cümlenin hasretiyle yandım tutuştum , helak oldum , derbeder oldum : Ne demek dükkân senin!
Ama o sahte arkadaşlardan , o yalancı dostlardan , o zalimlerden , o kadir kıymet bilmeyenlerden , o vefasızlardan tek bir cümle geldi : Olsa dükkân senin!
Öğretmenimiz bulmuştu çareyi , folklor oynayacaktık. Çünkü çocuk hareketlidir , çocuk nükleer enerji santralinden fazla enerji üretir. Enerji fazla olunca da derste rahat durmaz , öğretmen arkasını döndüğü an uzun eşek oynamaya çalışır.
Çok enteresan bir görüntü vardı ortada. Yirmi dört tane Erzurum yöresi kıyafetli çocuk birbirine girmişti. Kavga biteceğine daha da büyüyordu , ışığı gören geliyordu.
Kendisini çok yakından tanımam , tanımaya da hevesim yok. Zaten komşuluk müessesi yıllar önce iflas etmiş , insanlar değil karşı apartmandakileri , kendi apartmanındaki komşularını dahi tanımaz olmuş. Hatta komşuları geçtim , kendi evindeki ailesine bile yabancı artık insanlar. Bilgisayardan cep telefonundan kafasını kaldırdığında görüyor dizi izleyen annesini , maç izleyen babasını , Facebook'ta yedi sülalesini dürten ergen kardeşini.
Ahmet bey altmış yaşlarında bir adam. Bu yaşlardaki adamlarda dünyayı yedim bitirdim hatta sindirdim havası oluyor. Bilmediği bir şey yok havalarında , her konuda ahkam kesen tiplerden kendisi , gıcık olurum huy kaparım ama yapacak bir şey yok.
Ahmet bey'in kullandığı dil Osmanlının ilk zamanlarından kalma , hatta belki Selçuklu dönemi , yer yer İskit Sakalar , zorlasan taş devri tınısı var. Tabii babamla ben anlamakta güçlük çekiyoruz , '' Ne diyor lan bu adam? '' halindeyiz.
'' Ne diyor oğlum bu , tek kelime anlamıyorum. ''
'' Baba istersen internetten bakayım , Google Translate'i açayım. ''
'' Dalga geçme lan! ''
'' Ehehehe! ''
'' Hem siz futbolu pek sevmezmişsiniz diye duyduk. ''
'' Olur muu , fanatik Beşiktaşlıyım ben. ''
'' Öyle mi , Allah Allah? ''
'' Baba Quaresma sahada yürüyor , koşmuyor yine. ''
'' Allah belasını versin onun! ''
'' Ahmet bey sakin olun. ''
'' Ya ne sakini ya , geldiğinden beri top mu oynadı bu Quosimodo!! ''
'' Quosimodo?? ''
Az önce kibarlıkta bir çağı kapatıp yeni bir çağ açan , şiir gibi konuşan adam gitti , yerine daha dün evrimini tamamlamış , maymundan değil ayıdan gelmiş , öküze doğru evrilmiş bir adam geldi.
Ama ne kadar sıkarsam sıkayım bir kıkırdama hasıl oluyor yüzüme . Boru değil , adamın içinden öyle öküzdü ayıydı değil , direk bir su aygırı çıktı , açıyor ağzını yumuyor gözünü.
'' Vur oğlum , hadi gol , hadi vursana kaleye uleaaan!!! ''
'' Ahmet Bey , dikkat ederseniz şu an top bizim sahamızda , atak yeni başlıyor , ne golü? ''
'' Ha , evet çok ağır oynuyor bizimkiler , modern futbolda bunlar gol hep. ''
'' Amca top yarı sahamızın ortasında nereye gol? ''
'' Yok yok , Avrupa'da filan gol bu pozisyonlar , ben sabah akşam Avrupa liglerini izliyorum. ''
Ulan şaka mı yapıyor bu adam , ayak üstü bizi mi yiyor? Üç yaşındaki çocuk bile bundan daha fazla anlar futboldan. Orta sahada faul oluyor , '' PENALTIIIAAAĞĞĞH! '' diye zıplıyor ; top taca çıkıyor , '' KORNEEAAARRRĞĞHH '' diye ortalığı yıkıyor ; ulan maçı bıraktık adamı izliyoruz , ayaklarını da güm güm yere vuruyor , alt komşunun rahatsız olmasını geçtim , binanın temeli bile sallanıyor.