Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Anita Blake Vampir Avcısı Romanı!

Ölü Öpücük

Laurell K. Hamilton

Ölü Öpücük Gönderileri

Ölü Öpücük kitaplarını, Ölü Öpücük sözleri ve alıntılarını, Ölü Öpücük yazarlarını, Ölü Öpücük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
450 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Daha evvelki Anita Blake hikayelerini okumamıştım denk geldiğim ölü öpücük de klasik bir vampir hikayesi olarak nitelendirebilirim,vampirler ısırılan normal insanlar dönüşenler arasında geçen olay ve kişiler karmaşasını çok yaşadığım basit bir kurgu, seveni illaki vardır ama beni çok sarmadı...6/10
Ölü Öpücük
Ölü ÖpücükLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 201660 okunma
Bakışın varlığını inkâr etmiyordum, sadece ben görmemiştim...
Sayfa 223 - AnitaKitabı okudu
Reklam
450 syf.
·
Puan vermedi
Serinin 21. Kitabı da bittiğine göre artık yola yeni ismlerle devam etmek istiyorum. Keyifli seriler bile bir yerden sonra darlıyor, şimdiye kadar ne kadar şikayet etsem de demek ki iyi zaman geçirtmiş. Keyifli kategorisine alınabilir. Ancak o kadar.
Ölü Öpücük
Ölü ÖpücükLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 201660 okunma
Zerbrowski, uzaktan bakıldığında, Claudia ile flört ediyor gibiydi ama yanlarına gittiğimde telefonundan kadına çocuklarının resimlerini gösterdiğini gördüm. Çapkın bir erkek gibi görünebilirdi ama aslında tanıdığım en mutlu ve en sadık kocalardan biriydi. Hoş ve sevimli eşi Katie, evinde verdiği barbekü partisinde Zerbrowski'nin çapkın görüntüsünün bir aldatmaca olduğunu söylemişti. İlk tanıştıklarında da böyle olduğunu, sadece kendisiyle flört etmediği için, Zerbrowski'nin ondan hoşlanmadığını düşündüğünü itiraf etmişti.
Sayfa 410 - AnitaKitabı okudu
"Evet, harika biriyim ve harika kıçımı eve götürüyorum."
Sayfa 275 - AnitaKitabı okudu
Yıllardır uyurken bana eşlik eden Sigmund sandalyenin üzerinde durma şerefine sahipti ama artık yatakta yatmıyordu. Canlı ve rahatlatıcı partnerlerim vardı, artık içi doldurulmuş oyuncaklara yer yoktu, şimdi bunların gerçeğine sahiptim.
Sayfa 218 - AnitaKitabı okudu
Reklam
"İtiraz etmeyecek misin?" diye sordu. Kafamı iki yana salladım. "Gerçeği söylüyorsun, neden edeyim?" Doğruldu, masanın üzerine eğildi ve alnıma dokundu. Hemen geri çekildim ve elini kenara ittim. "Ne yapıyorsun?" "Ateşin var mı, ona bakıyorum," dedi. "Çünkü az önce teslim oldun. İtiraz etmedin. Hasta olmalısın." Öfkeli bir bakış attım. Sırıttı. "İşte benim huysuz ortağım, oralarda bir yerde olduğunu biliyordum." Kendime hakim olamayıp gülümsedim. "Lanet olsun, bir veya iki dakika huysuzluk yapmama izin versen."
Sayfa 159 - Zerbrowski - AnitaKitabı okudu
Çatalıyla salatasını karıştırdı, yemedi. Belki de salatalarla kilo vermenin yolu buydu. Yemek istemediğin için yemiyor ve kilo veriyordun.
Sayfa 155 - AnitaKitabı okudu
"Bu konuda daha fazla şey söyleyemem ama Blake'in görev başındaki ajanlar içinde en çok vampir öldüren olduğunu biliyorum. Konuştuğum herkes, bir çatışmada onun yanında olmasını istiyor. Özel yaşamından dolayı ondan nefret edenler bile, bir çatışmada arkalarını kollamasını arzuluyor. Kanun adamları arasında bundan daha iyi bir iltifat var mıdır, bilemiyorum."
Sayfa 140 - Brice - AnitaKitabı okudu
"Canlı biri izlerken cesetleri parçalamayı reddetti. Bunun kötü bir şey olduğunu, benim kimsenin evcil yaratığı olmadığımı söyledi. Eğer bir yaratıksam, bunun sebebi benmişim." Zerbrowski bakışlarını önüne indirdi ve dudakları ince bir çizgiye dönüştü. Kafasını kaldırdığında gözlerinde öfke vardı. "Sana bunu söylemeye hakkı yok." Omzumu silktim. "Doğruysa doğrudur.' Elini omzuma koyunca, yüzüne bakmak zorunda kaldım. "Bu doğru değil. Sen ne yapılması gerekiyorsa onu yapıyorsun. Bu akşam insanların hayatını kurtardın. Diğerlerinin sana bunu söylemesine izin verme. Özellikle de onun yapamayacağı pis işleri sen yapıyorsun diye elleri temiz kalan birinin söylediklerini umursama." Gülümsedim ama mutlu değildim. "Teşekkürler Zerbrowski." Omzumu sıktı. "Kendini kötü hissetmene sebep olmasına izin verme Anita. Bunu hak etmiyor."
Sayfa 132 - Anita - ZerbrowskiKitabı okudu
Reklam
"Hayır, Anita Blake vampir avcıları içerisinde kendine isim yapmış nadir birkaç kişiden biri," dedi. "Herkesten önce, cellat oydu." Gri-mavi ciddi gözleriyle beni süzdü. "Sadece korktuğumuz kişilere isimler takarız. O, Cellat. Ve diğer üç kişiyle birlikte Mahşerin Dört Atlısı'nı oluşturuyor." Stevens nefesini tuttu ve bir şey söylemedi. Sormak istiyordu ama yanında Ulrich varken soramıyordu. O yüzden ben sordum. "Mahşerin Dört Atlısı içerisinde ismi Cellat olan biri yok." "İki tane ismin olduğunu söyleyebilirim." "Dur tahmin edeyim, ben Ölüm'üm," dedim Ciddi bir biçimde başını iki yana salladı. "Sen Savaş'sın," dedi "Neden?" "Çünkü Ölüm'den daha çok vampir öldürdün." Ne cevap vereceğimi bilemedim. Diğer ajanların isminin ne olduğunu sormak istiyorum ama korkarım çok iyi dostum olan Ted Forrester'ınki, Ölüm'dü. O ismi hiçbirimizin rozeti olmadığı zamanlarda kazanmıştı. Ve bu ismi kazanmak için yaptığı şeylerden bazıları yasa dışıydı.
Sayfa 49 - AnitaKitabı okudu
Timsahlar kıçımızı kemirse bile birlikte olmak daha eğlenceliydi. Ve timsahlara yem olmaktansa, birlikte dövüşüp derilerinden kendimize birer çanta yapmayı tercih ederdik.
Sayfa 311
“Hepimiz zaman zaman kendimizi kaybederiz.Geri döndüğümüzde eskisi gibi olamayız.Kendimizi geri kazanırız,aradaki farkı yaratan budur”
Sayfa 134
“Başarılı bir çift olmak,hangi konularda uzlaşabileceğini,hangilerinde uzlaşamayacağını öğrenmek anlamına geliyordu.Nerede duracağını,nerede ödün vereceğini bilmek önemliydi.Esas önemli olan ise nelere kızacağını ve neler için savaşacağını fark edebilmekti.Böylece,çiftler birbirlerini neyin incittiğini,neyin sinirlendirdiğini,hangi düğmelere basılmaması gerektiğini öğrenirdi.Aşk tehlikeli suların yerini bilmek ve gerektiğinde oradan uzak durmak anlamına geliyordu.”
Sayfa 94
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.