Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ölüler Evinden Anılar

Fyodor Dostoyevski

En Eski Ölüler Evinden Anılar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Ölüler Evinden Anılar sözleri ve alıntılarını, en eski Ölüler Evinden Anılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yüzlerce arkadaş arasında bulunduğum halde, kendimi ne kadar derin bir yalnızlık içinde hissettiğimi hatırlamıyorum. Sonunda bu yalnızlığı da sevmeye başlamıştım ya... Bu ruh yalnızlığı içinde bütün geçmişimi gözden geçiriyor, her şeyi en ufak ayrıntısına kadar hatırlıyordum. Geçmişim üzerinde düşünürken kendimi amansız bir titizlikle suçluyor, hatta bu yüzden bazen bana bu yalnızlığı bağışlayan alınyazıma şükran duyuyordum. Çünkü bu olmasaydı, ne böyle kendimi yargılayabilir, ne de geçmişimi bunca titizlikle inceleyebilirdim.
Bir insanı ezmek, bitirmek istiyorsanız, ona en korkunç cezayı vermek gerekir; bu öyle bir ceza ki, en korkunç bir caniyi bile korkudan titretsin; bunun için ona verilecek zorunlu çalışmanın tam anlamıyla gereksiz, manasız olmasını sağlamak yeterlidir.
Reklam
Özgürlüğü kısıtlanmış bir kişinin umutları özgür herhangi bir insanın umutlarından çok farklıdır.
İnsan yaradılışının ne kadar bozulabileceğini kavramak zordur.
Kaçmasına engel olmak için mi insanın ayaklarına prangalar takılır? Hiç de değil. Pranga sadece küçük düşürme aracı, bir ayıp, bedene de, ruha da bir ağırlıktır.
Sayfa 218Kitabı okudu
Belki de bazı kimseler mahpusların cani, kötü insanlar oldukları için iyiliğe layık olmadıklarını söyleyecekler. Peki Tanrı'nın gazabına uğramış bir kulun cezasını bir de bizim mi artırmamız lazım?
Sayfa 218Kitabı okudu
Reklam
Şüphesiz hapishane ve kürek cezaları caniyi düzeltmez, onu ancak cezalandırır. Beri yandan toplumu, suçlunun ilerideki kötü hareketlerinden ve eylemlerinden korur. Suçluda da, tutukevi ve en ağır kürek cezası, ancak kin,yasak zevklere karşı arzu ve korkunç bir ele avuca sığmazlık geliştirir. Ama sarsılmaz inancıma göre, ünlü ayrı hücre sistemi de yanlıştır, aldatıcıdır, ancak görünüşte amaca ulaştırır. O, insanın hayat özünü çeker, ruhunu hırpalar, zayıflatır, sindirir. Sonra da bu ruhça kurumuş insan mumyasını, yarı delirmiş halde iken düzelme, pişmanlık örneği olarak gösterirler. Doğal olarak, topluma karşı gelen bir cani, ondan tiksinir ve hemen her zaman kendini haklı, toplumu suçlu görür. Bundan başka, verilen cezayı da çekmiş; bu yüzden kendini aşağı yukarı temizlenmiş, topluma karşı borcunu ödemiş sayar.
İşte şimdi ben de şu görüşteyim ki, mânevî yoksunluklar, bütün maddi acılardan çok daha ağırdır.
İnsanın, ne derece büyük olursa olsun, her türlü felâkete alışıvermesi, ürkütüyordu beni..
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.